[Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » February 22nd, 2022, 9:33 am

Bir önceki saldırının verdiği avantajla tekrar harekete geçmek için çakranı kendi etrafında odaklamaya başlıyorsun. Bu odaklanma sana küçük bir miktar süre kaybettirse de, Kensaku’nun sabit konumu ve bir önceki saldırının etkilerinin bir nebze de olsa devam ediyor olması, Urimi no Jutsu’yu sorunsuz bir şekilde uygulamanı sağlıyor. Etrafında oluşan rüzgar ışığı kırarken, vücudun da dışarıdan bakanlar için flu bir görüntüden ibaret olmaya başlıyor. Kensaku ile aranızdaki mesafeyi dikkate aldığında, görüş açısına bakarak seni tam olarak görüp görmediği konusunda emin olamıyorsun, ancak Kensaku’nun hafifçe büyüyen bakışları, en azından seni eskisi gibi net göremediğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, çember şeklinde yapmayı planladığın saldırına da vakit kaybetmeden başlıyorsun.

Koşuna başladıktan kısa bir süre sonra ilk okunu yayından fırlatıyorsun. Okun, Kensaku’nun sol bacağının üst kısmına doğru ilerlerken, Kensaku bu oku son anda fark ederek geriye doğru bir hamle yapıyor. Ancak bu fark etmesi geç olduğu için, ok sol bacağının üst kısmından bir parça eti koparıp götürüyor! Kensaku ilk oktan kurtulmaya çalışırken devam eden ilerleyişin neticesinde, ikinci okunu da Kensaku’nun karnına doğru gönderiyorsun! Kensaku’nun sol karın boşluğuna doğru gelen bu ok tam hedefine isabet edecekken, Kensaku bir geri adımla daha kendini kurtarmayı başarıyor. Ne var ki, bu kurtarış da Kensaku için geç oluyor ve okun Kensaku’nun karın bölgesinde yatay, koca bir çizik açıyor. Üçüncü okunu hedefine doğru hareketlendirmek istediğin anda ise, Kensaku oldukça hızlı bir şekilde kısa bir el mührü serisini Tora mührü ile sonlandırırken “Doton; Yomi Numa!” diyor!

Tam üçüncü okunu atacağın sırada bastığın zeminin bir anda yumuşaması, tüm denge ve hedefleme sistemini bozuyor ve bir anda okunu gökyüzüne doğru yollamış oluyorsun! Bastığın yer dahil olmak üzere, Kensaku’nun çevresinin tamamen bir bataklığa dönüştüğü gördüğün anda, Kensaku’nun saldırı planını çözmüş olduğunu görüyorsun. Ancak senin için esas sorun, planının geri kalan kısmını deşifre olması değil, bataklığa doğru yoğun bir şekilde batıyor olman oluyor! Bu haliyle her ne kadar Urimi no Jutsu aktifliğini korusa da, bataklığa doğru gömülen vücudunun yarattığı etki, Kensaku’nun senin bulunduğun yere doğru dönmesine neden oluyor. Sol bacağından ve karın boşluğundan akan kanlara rağmen rahat bir duruş gösteren Kensaku adeta gözlerinin içine bakarcasına “Bataklıktan kurtulman için sadece 1-2 saniyen var. Tabi kurtulabilirsen saldırmayacağımın garantisini veremem!” diyor umursamaz bir şekilde. Bataklığa doğru batış hızını dikkate aldığında, Kensaku’nun bu sözlerinde pek de haksız sayılmadığını ise rahatlıkla anlayabiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » February 28th, 2022, 6:19 am

Riku, ayaklarının altındaki toprağın yumuşamasıyla afallamıştı. Yarıda kesilen koşusunun ivmesinin kendisine yansımasıyla dengesi altüst olmuştu. Geriye doğru sarsılırken yayından fırlayan okun göğün ortasında uzaklaşmasını, planının ellerinden kayıp gitmesini izliyordu. Yumuşak toprağın içine çekilerek sabitlenen vücudunda biriken adrenalinle kendi kalp ritmini kulaklarında hissedebiliyordu. Gözlerini tekrar yere doğrulttuğunda karşısındaki adamın uyguladığı teknikle çevresindeki alanı tamamen bataklığa çevirdiğini fark etmesi hiç de zor değildi.

Kensaku’nun, bataklığa gömülen vücudunu hızlıca belirlemekle kalmayıp direkt gözlerinin içine umursamaz bir ifadeyle bakmakta olduğunu gördüğünde Urumi no Jutsu’yu hala kapatmamış olmasının en azından şu an yüzüne ekşi bir ifadeyle yerleşmiş olan hayal kırıklığını net bir şekilde görmesini engellediği için bir işe yaradığını hissediyordu. Daha fazla çakra harcamanın manası olmadığı için derin bir nefes alarak kendisini sakinleştirirken jutsusunu da sona erdirmişti. Kensaku sözlerinde haklıydı, bir an önce bir şeyler yapmazsa yeryüzü minik bedenini çiğnemeden yutacaktı. Bildiği tek şey bataklıkta sakin kalması gerektiği ve fazla hareket etmeden yüzeye temas eden alanla beraber direncini de artırarak dışarı çıkmaktı ancak bu zaman alan bir yöntemdi ve içerisinde bulunduğu bataklığın doğa ananınkinden çok daha acımasız bir hızla kendisini emdiğini hissediyordu. Ayrıca karşısında Riku’nun bu hamlesini beklemeyecek bir rakibi de vardı. Etrafında bir ağaç olsa okuna bağladığı misina ile kendisini yukarı çekmeyi deneyebilirdi ancak bu senaryoyu da dövüştükleri alanı belirleyen Kensaku’nun sonuna dek kendi lehine kullandığı kurnazlığı suya düşürüyordu.

Elinden bir bir eksilen kozlarıyla tam anlamda tuzağa düşmüş bir av gibiydi. Bataklıktan kurtulsa bile nasıl bir hamleye maruz kalacağını bilmiyordu. Zihnine yağmur damlacıkları gibi rastgele düşen olumsuz fikirlerin bir getirisi yoktu. Bir adım sonrasını düşünmeyi bir kenara bırakıp cidden bir adım atabilmeye odaklanması gerekiyordu şu an. Aklına gelen en mantıklı hamleyi hemen uygulamalıydı, eğer olumsuz sonuçlanırsa başka bir şey bulmaya vakti kalmadan kaderine teslim olmak zorunda kalması olasıydı. Zihninden kötü sonucu uzaklaştırıp kendini yalnızca hedefine odaklayarak sakinleştirirken elleri bir kez daha tori mühründe birleşmişti. İçinde akan çakrayı sanki vücudu sadece ayaklarından ibaretmiş gibi tek bir yerde toplamıştı. Elindeki en iyi fikirle Tobikoshi no Jutsu uygulayacaktı. Ayaklarının altında oluşan hava basıncının vücudunu yukarıya itmeye yetmesini umut ediyordu. Eğer ki başarırsa dövüşü ayakları yere sağlam basarken, daha soluklanarak ve yedirerek karşısındakini çözmeye çalışarak devam ettirmeyi umut ediyordu. Bunun için Yomi Numa’nın etki alanının boyutunu bir an önce kavrayıp aralarındaki mesafeyi koruması gerekiyordu. Ayakları sağlam toprakla buluşabilirse bir kez daha Tobikoshi no Jutsu ile kendini Kensaku’nun ters istikametinde havaya, kendi güvenli bölgesine fırlatacaktı. Eğer tekrardan bataklık alana düşeceğini fark ederse de akademi yıllarından gelen temel bilgisiyle ayaklarında çakra toplayıp su üzerinde yürürmüş gibi bataklığın üzerinde durmayı deneyecekti.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » March 17th, 2022, 1:52 pm

İçinde bulunduğun duruma kısa sürede uyum sağlayarak kafandaki olumsuz veya işe yaramaz gördüğün düşünceleri hızlıca bir kenara atıyorsun. Tek kurtuluş yolu olarak gördüğün Tobikoshi no Jutsu için Tora mührünü yapmanla birlikte, Kensaku’nun üzerinde sabitlenen bakışlarının da keskinleştiğini fark edebiliyorsun. Yapacaklarını kestirmeye çalışır gibi duran Kensaku’yu şimdilik arka plana iterek önceliğini içine çekilmekte olduğun bataklığa veriyorsun. Tobikoshi no Jutsu için ayaklarının altında havayı sıkıştırma konusu, açık alanda gayet rahat ve başarılı bir şekilde uygulanabilir duruyor. Ancak içine çekildiğin bataklıkta, açık havada bulunan hava kadar hava olmaması, planının ilk zorlu kısmı oluyor. Bu nedenle, böylesine bir ortamda olmadığında rahatlıkla kullanıp uygulayabildiğin Tobikoshi no Jutsu’nun içinde bulunduğu pozisyonda sana sorun yaratmaya başladığını kısa sürede anlıyorsun. Ne var ki, gerek bataklığın öz yapısı gerekse de seni içine çekerken oluşan minimal hava akımı sayesinde, yine de bir miktar çakrayı ayaklarının altında sıkıştırmayı başarıyorsun. Buradaki en büyük şansın, bu zorlu ve normalden uzun süren süreçte Kensaku’nun sana karşı hareketsiz kalması oluyor. Nitekim, bu halinle Kensaku’nun sana saldırması ve seni bertaraf etmesi için ziyadesiyle açıklık bulabileceğini anlaman çok da zor olmuyor.

Tobikoshi no Jutsu ile en azından seni bataklıktan bir nebze de olsa kurtarabilecek havayı ayaklarının altında sıkıştırdığını düşündüğün bir anda, tüm bu havayı ani bir şekilde bataklığın derinliklerine doğru veriyorsun. Bataklık ve hava arasındaki sürtünme ve mücadele, tekniğinin açık alanda yarattığı etkinin bir hayli azını yaratıyor. Ancak yine de bu etki, en azından ayaklarına kadar bataklıktan çıkmana olanak sağlıyor. Bu durumda da sert zeminle kucaklaşman mümkün olmadığından, mümkün olduğunca ayak tabanlarına yaydığın çakrayla bataklığın üzerinde kalmayı deniyorsun. Fakat bu esnada ayaklarının altındaki bataklık sert toprak zemine evrilirken, sözlerinin arkasında duran Kensaku’nun harekete geçmiş olması, seni bir anda hazırlıksız yakalıyor. Ayaklarının altındaki zemin eski

Sağ elinde oluşturduğu topraktan bir mızrak ile sana doğru hücuma kalkmış olan Kensaku, yaklaşık 1.5 metre uzunluğundaki mızrağını sana saplamak için sadece birkaç adım daha atmayı bekliyor. Üzerine doğru yaptığı koşusu esnasında Kensaku “Senin okuna karşılık benim mızrağım! Gansetsukon!” diyor ve mızrağını senin göğüs hizana gelecek şekilde saplamak için hareketlendiriyor! Mızrağın vücudunla temasının 1 saniye kadar bir sürede olabileceğini öngörüyorsun. Bu yüzden de yapacağın hamlede mümkün olduğunca hızlı olman gerektiğini de fark ediyorsun. Fakat senin için sorun olan bir diğer husus, Kensaku’nun boştaki elinde tuttuğu kunai oluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » April 4th, 2022, 12:31 am

Son anda uyguladığı jutsu istediğinden daha az bir efekt oluştursa da sonunda içine çekildiği bataklıktan kendini kurtarabilmişti. Odağını kaybetmeden çakrasını ayaklarında toplamayı sürdürürken bastığı zemin rakibinin jutsusunun etkisinden çıkarak, bataklığa dönüştüğü aynı anilikle sağlam formuna geri kavuşmuştu. Yumuşak toprağın içine sürüklenmesinin rahatsız edici hissinden arınmasının rahatlamasını hissetmeye vakit bulamadan bir süredir arka plana attığı büyük sorunun birkaç adımlık mesafeye geldiğini anca fark etmişti.

Hafifçe kısılan gözleri, harlanan hırsıyla mor alevler gibi parıldıyordu. Göz bebekleri küçülmüş, önünde duran rakibine kilitlenmişti. En hızlı şekilde adamın pozisyonunu ve kendi durumunu değerlendirmeye çalışıyordu. Üzerine gelmekte olan çifte tehlike mızrak ve kunaiyi savuşturarak kendini bu durumdan kurtarabilecek bir yetisi olmadığını biliyordu. Çocukken babasının katana çalışmalarını büyülenmişçesine izlediği anlar gelmişti birden aklına. Minicik elleri arasına babasının tutuşturduğu ağır ve keskin demir parçasını kıpırdatabilmek için bile zorlanırken, etrafa oyuncakmışçasına hoyratça bir becerisizlikle savurduğunu hatırlıyordu tuttuğu katanayı. Yıllar sonra babasının o anısındaki neşeli kahkahaları kulaklarında tekrar çınlıyordu. Çok geçmeden elleri arasından kayan katanayı hızlı bir refleksle yakalayan babasının kendisine kocaman bir gülümsemeyle baktığını hatırlıyordu. “Sanatımı devam ettirmen beni onurlandırır Ku-chan ama kendi yolunu denemekten asla vazgeçme.”

O zamanlar babasının söylediklerinin ardındaki anlamı kavrayabilmeye çok uzaktı ancak bu sözlerin kendisini ne denli bulmasına yardımcı olduğunu artık biliyordu. Karşısına çıkan her durumu kendine çevirmeliydi. Kendi güçlü noktalarını bulup onları eyleme geçirmeliydi. Yapamayacaklarının üzerine düşünmek sadece kendisine set çekerdi. Kendi yetilerinin üzerine gidip yapması gerekenleri iple yakalamış misali kendine çekmeli ve gerçekleştirmeliydi.

Vücudunun çevikliğine güveniyordu, göğsüyle bir olmasına saniye kalan mızraktan kurtulmak için üst bedenini hızlıca arkaya yatıracaktı. Bu sırada derin bir soluğunu içine çekerken arkaya doğru bir takla atacaktı ve yüzü rakibine döndüğü anda Shinkuu Gyouku ile ona ardışık üç tane hava topunu fırlatacaktı. Daha önce de rakibiyle buluşturduğu bu jutsunun adamı kendinden uzaklaştırabileceğine inanıyordu. Eğer yeterince mesafe sağlayabilirse vakit kaybetmeden sırtında asılı duran oklardan birini yayına yerleştirip gerecek ve Kensaku’nun sağ dizi öncelikli olmak üzere dizine hedefleyerek yayını sıkacaktı. Yakın mesafeden bu zararı vermekte başarılı olursa adamın bacağının kullanımına ömrü boyunca engel olabileceğini biliyordu ancak göğsünü delmeye hazır olan mızrağın ciddiyeti ile kendini pek de adamı düşünerek geride tutamayacağının farkındaydı. Kendini bu dövüşe sürükleyen adamın bacağı için endişelenecek durumda değildi. Yine de yaşamsal fonksiyonlarından ziyade mobilitesine zarar vermeye odaklanmıştı. Eğer ki Kensaku ile arasındaki mesafeyi yayını çekecek kadar açmayı başaramamış olursa ikinci plan olarak geriye doğru zıplayıp aralarındaki mesafeyi artırıp o yayı yine çekecekti. Madem merak ediyordu Kensaku, okları ona tattırmayı kafasına koymuştu. Bataklık jutsusunu kafasında belirsiz bir endişe unsuru olarak barındırmak istemediği için sanki jutsu sürekli aktifmişçesine dövüşleri süresince ayaklarına bir miktar çakra vermeyi de kesmeyecekti.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » April 4th, 2022, 1:10 pm

Göğsünü hedefleyen mızraktan kurtulmak için vücudunun üst kısmını kıvrak bir şekilde geriye yatırıyorsun ve bir anda savrulan kıyafetinin ön kısmını süpüren mızrağın geçip gidişini görüyorsun. Becerilerin ve yetilerin sayesinde geriye doğru takla atarak hamleni sürdürdüğün esnada ise Kensaku’nun mızrağı geri çekişini fark ediyorsun. Bu anda yüzünü Kensaku’ya dönecek şekilde taklanı tamamlamaya çalışırken bir anda kalçanın hemen üst kısmında derin bir acı hissediyorsun! Bir kunainin vücuduna girişinin verdiği bu acı hareketini tamamlamana mani olmuyor. Ne var ki, kunainin hayati bir bölgene isabet etmemesi en büyük avantajın oluyor ve yüzünü Kensaku’ya dönecek şekilde hamleni tamamlayabiliyorsun.

Bu anda vücuduna yayılan acı, adrenalinin de yarattığı etkiyle yavaş yavaş etkisini yitirirken Shinkuu Gyouku ile üç hava topunu Kensaku’ya doğru fırlatıyorsun. Kensaku ise, yakın mesafeden üzerine gelen hava toplarına karşı tek ayağını sertçe zemine vuruyor ve “Doryuu Shiki!” diyerek tekniğini aktif hale getiriyor. Kensaku’nun bastığı zemin bir anda yukarıya doğru hareketlenirken, yolladığı üç hava topu da bu sütuna çarpıyor ve sütunun parçalanmasına neden oluyor! Kensaku ise bastığı zeminden aldığı son bir kuvvetle kendisini havaya fırlatıyor ve üzerine doğru düşüşe geçmeye başlıyor.

Kensaku’nun havaya sıçraması esnasında, yayını germek için uygun zamanı da buluyorsun. Ancak kazandığın vakit, sana daha iyi odaklanma şansı tanıyor. Bu haliyle okunu yerleştirip yayını gerdiğin anda, Kensaku’nun havadan üstüne doğru gelmeye başladığını fark edebiliyorsun. Bu haliyle Kensaku gökyüzünde rahat bir hedef haline geliyor senin açından ve Kensaku’nun sağ dizini hedef alıyorsun. Doğru anın geldiğine inandığın anda ise yayını bırakıyor ve okunun hedefini vurmasını bekliyorsun. Kensaku ise gökyüzünden hareketlerini rahatlıkla görebiliyor olsa da, bir nevi serbest düşüşte olması dolayısıyla vücudunu hareket ettirerek savunma imkanını kaybetmiş görünüyor. Her ne kadar yayını ve okunu görmüş olsa da, hareket olarak buna karşılık vermesi imkansız duruyor. Okun hedefine hızla hareket ederken ise Kensaku sadece elindeki mızrağını savurarak saldırından kurtulmaya çalışıyor! Nitekim, okunun yönü Kensaku’nun sağ diz kapağından yere doğru değiştiği anda, Kensaku’nun okundan kurtulmayı başardığını anlayabiliyorsun.

Kensaku her ne kadar okundan kurtulmuş olsa da, halen daha havadan üzerine doğru geliyor ve aranızdaki mesafe 1 metreden biraz daha fazla olacak türden oluyor. Bu anda Kensaku’nun elindeki mızrağı fırlatmak için hazırlandığını fark edebiliyorsun. Aynı şekilde senin de son bir ok atabilecek zamanın olduğunun farkındasın. Diğer bir anlatımla, eğer Kensaku gibi saldırmayı seçtiğin takdirde, bu ikinizden birinin son saldırısı olabilecek nitelikte görünüyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » April 6th, 2022, 7:50 pm

Aklında kurduğu taklayı gerçekliğe dönüştürürken üzerine gelen mızraktan kurtulduğunu fark etmişti ancak aynı zamanda da üst kalçasındaki ani acı kunainin hedefi olmaktan kurtulamadığını Riku’ya bildiriyordu. Arkaya doğru attığı taklasını tamamlayarak ayakları tekrar zeminle kavuştuğunda aldığı yaranın acısı yakın bölgedeki kaslarına yayılıyordu. Kunainin denk geldiği noktanın kendini dövüşüne devam etmekten ekarte etmeyecek olması büyük bir şanstı. Bunun Kensaku tarafından bilinçli mi yoksa istenmeden mi yapılmış olduğunu bilmiyordu ancak yine de artık adamla empati kurmaya bir bahane bulmaktan kaçınmalıydı. Kensaku ile tanışmalarından itibaren ona karşı olan merakının kendisini mantık aramadan eylemlere itmesi hem kendini hem de görevini tehlikeye sokuyor olabilirdi. Sonuçta adamın hala ne amaçladığına dair bir fikri yoktu. Bir cinayeti çözmeye geldiği mülteci kentinde tekinsiz bir adamın düello teklifiyle kendini sebebini bile bilmediği bir dövüşte bulmuştu ve amacını bir kenara bırakıp dürtülerini izlemenin ne kadar hayırlı olduğunu kestiremiyordu. Doğrultusunu kendine verilen göreve çevirmeliydi, bu yüzden sebebi ne olursa olsun yarasının ereğini deşmeyecekti.

Kalçasında hissettiği acı dayanılmayacak gibi değildi, vücudu hala isteklerini yerine getirebilirdi. Kensaku görüş açısına girdiğinde hazırladığı Shinkuu Gyouku’yu uygulayabilmişti. “Tsch-” Kensaku’nun ayakları altında yarattığı topraktan sütunu çarparak dağıtmıştı hava topları. Kensaku’nun hızlı refleksleri ile Riku iyiden iyiye adamın ninja eğitimi aldığına emindi. Rakibi havadayken üzerine gelen oku rahatlıkla mızrağıyla savuşturmuş hatta yeniden saldırıya geçmişti. Hızlıca kafasında olasılıklarını değerlendirirken mızraktan kaçarak mesafe avantajı sağlayarak kendini tekrar toparlamak geçmişti aklından. Belki de sis bombalarından birini kullanarak beklenmedik bir saldırıya geçebilirdi, hem artık bataklık jutsusu da pek büyük bir tehlikeymiş gibi gelmiyordu Riku’ya. Bir yandan da hedefi tam önünde apaçıktı, bir alıştırma tahtasıymış gibi net görebiliyordu Kensaku’yu. Bu mesafeden temposunu kaybetmeden hala üzerine gelmesi meydan okuma gibiydi; sanki Riku’yu küçük görüyor, onunla alay ediyordu. Saldırmaya karar vermesi demek bir hız yarışıydı ve bu konuda ne denli kendisine güvense de bu riski almalı mıydı?

Kensaku üzerine doğru serbest düşüşünü gerçekleştirirken Riku’nun da birkaç damla ter şakaklarından boynuna doğru kayarak iniyordu. Vücuduna değen rüzgarı adeta teninden içerisine çekiyormuşçasına hissediyor, hesaplarını ayarlıyordu. Belki de hayatının son oku olacağı ihtimalini bilinciyle bir kez daha sırtındaki sadağa uzanıp oklardan birini tanıdık ince ahşap silindir gövdesini parmakları arasına alarak çıkardı. Artık tek yapacağı yayını gerip okunu Kensaku’yla kavuşturmak olacaktı. Rakibinin yine diz kapağını hedefleyerek okunu atacaktı. Eğer ki başarılı olursa ve Kensaku’yu yerle buluşturabilirse tekrar okunu yayına gerip adamın göğsüne hedefleyerek atmaya hazır bir şekilde duracaktı ve “Kensaku-san, kaldırabileceklerimden tatmin oldunuz mu? Nedir bana söyleyecekleriniz?” diye soracaktı. Eğer ki başarısız olursa mezar taşı üzerinde “Umutsuzluk ne denli derin ve karanlıksa, ondan doğan umut da o denli parlak ve güçlüdür.” yazmasını diliyordu.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » April 8th, 2022, 5:22 pm

Kensaku gökyüzünden üzerine doğru inerken, okunu yayına yerleştiriyor ve hedef bölgeni belirledikten sonra yayını serbest bırakıyorsun! Bu hız yarışında Kensaku da senden geri kalır gibi görünmüyor ve seninle hemen hemen aynı anda mızrağını sana doğru hareketlendirmiş oluyor! Okun havayı yararak ilerken, Kensaku’nun bir savuşturma hamlesi yapmasına zaman kalmadığını anlayabiliyorsun. Ancak saldırı hamlesi sana savunma imkanı tanımadığından bir nevi Kensaku’yla aynı pozisyona düşmüş gibi hissediyorsun kendini. Okun ile Kensaku’nun diz kapağı arasında sadece birkaç santimlik hava boşluğu kaldığında, Kensaku’nun mızrağı ile okunu tuttuğun kolun arasında da benzer mesafe olduğunu görüyorsun. Sonunda okun Kensaku’nun sağ diz kapağına saplanırken, mızrağın soğuk ucunu mızrak tutan kolunun üst kısmında hissediyorsun. Mızrak, kolunun omuz ile dirseğinin tam arasındaki bir noktadan, bir miktar etini de parçalayarak savrulmaya devam ederken Kensaku’da yere iniş yapıyor! Hissettiğin acı, istemsiz bir yüz buruşması ve ter boşalmasını beraberinde getirirken Kensaku ise iflas eden sağ bacağı nedeniyle tek dizi üstüne yere çöküyor. Bu anda ise fırsatını kaçırmıyorsun ve hissettiğin acıdan kurtularak yayını germek için okunu hazırlıyorsun. Ancak okunu yayına yerleştirdiğin anda, yayı tutan kolunu istediğin gibi hareket ettiremediğini fark ediyorsun. Bir an için yayı diğer koluna almayı düşünsen de, bu kez de oku istediğin şekilde tutuğu yayı gerip geremeyeceğinden emin olamıyorsun. Bu nedenle her ne kadar yayını germeyi başarsan da, sürekli titremeye başlayan kolun sana iyi bir hedef alabilme imkanı tanımıyor.

Yayını germenin ardından yerden kalkma konusunda pek de çaba gösterecek gibi durmayan Kensaku’ya sözlerini söylüyorsun. Kensaku ise çektiği acıya rağmen yüzüne yerleşen bir tebessümle seni süzdükten sonra başını hafifçe öne ve arkaya sallıyor. Derin bir nefes alıp yere tamamen oturur bir pozisyona geçip, saplanan oku çıkarmak için uğraşmaya başlarken “İkimiz de devam edemeyecek gibiyiz zaten.” diyor ve aldığı nefesi hafifçe bırakırken “Devam etsek de sırf galibiyet alabileyim diye daha fazla hırpalanmanın lüzumu yok.” diyor. Kensaku’nun bu sözlerinden, aslında mücadelenizin devam etmesi halinde galibiyet alacağından emin olduğunu, ancak yine de daha fazla yara almak istemediğini anlayabiliyorsun. Tabi bunun yanında, daha fazla yara alacağını kabullenmiş olması da, aslında senin gücünü kabullendiği anlamına da geliyor.

Kensaku’nun mızrağı toz parçalarına dönüşmüşken, Kensaku bacağına saplanmış oku çıkarıyor ve kıyafetinden yırttığı bir parça ile yarasını sarıyor. Akabinde okunu sana geri uzatırken “Tatmin olduğumu söylemeliyim. Açıkçası ilk birkaç jutsudan sonra pes edersin sanıyordum. Fakat görüyorum ki, sen de sonuna kadar gitmek isteyebilecek tiplerdensin.” diyor. Bu cümleleri sırasında yarasını sarma işini de bitirmiş olan Kensaku başını seni görebileceği bir şekilde kaldırıyor ve “Ben ve Otame ninenin oğlu Gamo Tsutomu… Ve diğerleri…” diyor özlem dolu bir tebessümle. Bakışlarını üzerinde gezdiren Kensaku “Sana sorduğum soruyu hatırlıyor musun? İşte onun cevabı bizleriz. Kusagakure’nin karanlık yüzü.” diyor. Bir anda sesi daha kısık ancak vurgulu çıkmaya başlayan Kensaku “Çiyleri bilirsin, özel shinobilerdir. Bizler ise onlardan daha özeliz. Kusagakure içerisinde kimsenin yapamayacağı şeyleri yapanlar, bizleriz. Kusagakure için aklından geçen her türlü fedakarlığı yapanlar…” diyor. Kensaku hafifçe bakışlarını keskinleştirirken “Ve o gördüğün sembol… Bizim kanımızla var olmuş ve bizim kanımız yok olmadan silinmeyecek olan semboldür. Yani aradığın katil, aslında biziz, Kusagakure’nin ta kendisiyiz.” diyor. Söylediklerini sindirmen için konuşmasına bir süre ara veren Kensaku “Eminim kafanda onlarca soru işareti vardır. Bunları sor, ben de sana cevaplarını vereyim.” diyerek sözü sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » April 10th, 2022, 4:37 pm

Sağ kulağının üç santim ardına dek gerdiği okun ellerinin arasından fırlamasıyla çıkan, rüzgarı kamçılayan sesi duyduğu andan itibaren geçen kısacık anda yalnızca içerisinde bulunduğu mushin* durumuyla gözlem yapıyordu. Kendine doğru gelen mızrağın farkındaydı ancak kendisini nasıl etkileyeceği gibi endişelere zihninde yer yoktu, sadece yapmayı seçtiği eylemin başarısını görmek istiyordu. Okun hedefine temas anıyla birlikte Riku için sanki yavaşlamış olan zaman bir anda eski akışına geri dönmüştü. Kalçasındaki acının katlarca fazlası zihnini bir yıldırım gibi çarpmıştı. Acıdan iyice kısılan gözlerini bu hissin kaynağına çevirdiğinde topraktan mızrağın sol üst kolunu parçaladığını fark etmişti.

“Siktir-” diye söylendi içinden. Yayını kullanmaya devam edebilir miydi? Hissettiği acıyı beyninin derinliklerine itmeye çalışırken yeni bir oku yerleştirdi yayına. Yerde duran rakibine okunu hedeflemeye çalışarak yayı germesiyle sol koluna söz geçiremeyeceğini anlamıştı. Toparlamaya çalıştığı gücü bulamayan kolunun titremesini durduramıyordu, bu şekilde hedef almak bir yana oku atabileceği bile şüpheliydi. Yine de bir açıklık bulduğu için geri çekilmek istemiyordu. Kensaku’ya söyleyeceklerini söylemişti. Adamın elinde daha ne kozlar vardı? Yaptığı atış gerçekten de onu durdurabilmiş miydi?

Riku’nun tehditkar durmaya çabalayan postürüne karşılık Kensaku’nun yüzünde samimi bir gülümseme vardı. Bu kadardı, dövüşleri sona ermişti. Riku bu gelişmeye nasıl tepki vereceğini bilememişti ama kesinlikle bundan minnettardı. Kensaku’nun konuşmasından kendinden ne denli emin olduğunu anlıyordu ve Riku da adamın daha neler yapabildiğini görmek istediğini biliyordu. Ancak bu kesinlikle dövüşmeye devam etmek istemekten ziyade Kensaku’nun kapalı kartlarının neler olduğuna dair bir meraktan kaynaklanıyordu. “Daha fazla hırpalanmak… Tatmin oldum… Sonuna kadar gitmek…” tabirlerini duyması bir nevi Riku’nun hoşuna gitmişti ve içerisinde bir parça mutluluk hissediyordu. Dudaklarında belli belirsiz bir gülümsemenin şekillenmesine engel olamamıştı. Belki her kelimenin ardında fazla mana aramanın lüzumu yoktu ancak kendini yakın hissettiği ve gücüne kendi gözleriyle şahit olduğu bir insanın kendini kabul ettiğini hissetmek Riku’ya gurur vermişti.

Kensaku bir yandan yaralarını sarmaya girişmişken Riku’nun da vücudundaki adrenalin seviyesi düşüyor, bununla birlikte gelen acı kendisinin de yaralarını kapatması gerektiğini hatırlatıyordu. Kalçasındaki yaradan bacağı boyunca akan kanın yaydığı sıcaklığı hissedebiliyordu, yine de kalçasının biraz daha bekleyebileceğini düşündü. Giydiği elbisenin eteğinden bir parça yırtarak Riku da bir yandan Kensaku’yu dinlerken kolundan başlayarak yaralarını sarıyordu.

Adamın konuştuğu her an Riku’nun aklı daha da karışmıştı. Öncelikle Kei’nin Kusagakure emriyle öldürülmüş olabileceği pek de şaşırtmıyordu Riku’yu, sonuçta köstebeğin iplerini tutamama riskindense direkt ortadan kaldırmak daha sağlam bir sonuçtu. Üstelik köyünün iç halkasının bilgilerini ve aldıkları kararları sorgulamak özellikle de elinde hiçbir şey olmadığı bu noktada imkansızdı. Anlayamadığı kısım eğer bu cinayetin sorumlusu Kusagakure’yse niçin kendisi de buraya yollanmıştı? Sadece göstermelik miydi buradaki bulunuşu, zaten başarıyla sonuçlanması istenmeyen bir göreve mi yollanmıştı yoksa Kensaku’yla yolunun kesişmesi en başından beri gerekli miydi? Kendisine anlatılanlar ve görevi arasında bir korelasyon kurmaya, mantığının çerçevesine oturtmaya çabalıyordu ve bunu tek başına düşünerek yapamayacağı kesindi. Ancak maktulün gizli kimliğinden kimseye bahsetmemesi emrini aldığı için Kensaku’ya güvenip açık açık konuşmak yerine kendi bildiklerini saklayarak sorularını yöneltmeyi seçecekti.

Kalçasındaki yarayı da sarmayı bitirip alnını kaplayan ter damlacıklarını sağ elinin tersiyle sildi. Derin bir nefes alıp konuşmaya girişecekti ancak nasıl başlayacağını bilemeyip bir anlığına duraksamanın ardından yüksek olmayan ciddi bir tonla söze girdi. “Kensaku-san belirttiğiniz fedakarlıkların ne denli ağır olabileceğinin bilincindeyim, köyümüz adına yaptıklarınız için sizlere teşekkürlerimi sunuyorum.” Hafifçe saygıyla başını eğdikten sonra yüzünü tekrar Kensaku’ya doğru kaldırıp konuşmasına devam etti: “Öncelikle Mochizuki Kei cinayetinin sebebini öğrenmek istiyorum. Sonuçta Kusagakure tarafından bana verilen görev de bu bilgiyi edinmek ve suçluyu yakalamak.” Bakışlarını gökyüzüne doğrultup sağ elini şakakları arasına dayayarak derin bir nefes almıştı. Ardından elini saçları arasında gezdirerek kafasının ardına götürürken elinin geçtiği yerlerdeki saçları yavaşça eski yerlerine dönüyordu.

Kensaku’ya güvenebilir miydi? Belki de bir tuzağın içerisine çekilmişti ancak söz konusu buysa Riku’yu öldürmek yerine böyle bir yalanı öne sürmekteki amacı ne olabilirdi? Aslında doğruları söylediğini varsaysa bile bu bilgiyi Riku’ya verme amacını anlayamıyordu. Bu durumda aldığı emirler doğrultusunda cinayetin sebebini söyleyemeyebilirdi. Yine de Çadır Kent’teki varoluşuyla alakalı cevaplara ihtiyacı vardı. Bir anlık düşünmenin ardından meraklı bakışlarını tekrar adama doğrultmuştu. “Aklıma takılan husus: birliğiniz Kusachou’dan mı emir alıyor? Şayet bu durumda benim niçin buraya gönderildiğim konusu bana çelişkili geliyor. Eğer ki birliğiniz kendi kararlarını hüküm sürüyorsa buna göz yumamam. Ayrıca benim de size daha önceden belirttiğim gibi, somut kanıtlar görmeliyim. Anlayacağınız üzere sadece belirttiklerinizle sözlerinize güvenemem. Benim için önemli olan köyümün bana verdiği emirdir.” Daha aklında soracak çok soru vardı ancak öncelikle Kensaku’yu dinlemek ve verdiği cevaplara göre sorularını şekillendirmek istiyordu. Söyledikleri üzerine en kötü durumu ele alarak tekrardan dövüşe hazır olacak ve Kensaku’yu gözlemleyecekti.
*Mushin: Sadece mücadeleye odaklanılan, duygudan yoksun zihin durumu.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » April 12th, 2022, 10:05 am

Kensaku’nun sana okunu geri vermesiyle, kalçanın hemen üst kısmına saplanmış olan kunaiyi yavaşça çıkarıyor ve bir shinobi nezaketiyle Kensaku’ya veriyorsun. İkiniz de karşılıklı yaralarınızı sarıyorsunuz. Aldığın yaralar şu an için senin yaşamsal durumlarını etkilemeyecek gibi görünüyor, ancak sol koluna kısa süre içerisinde bir müdahale yapılması gerektiğini de fark edebiliyorsun. Kensaku’nun tüm konuşmalarını dinliyor ve kafanda defalarca bu konuşmayı geçiriyorsun. Akabinde ise bu kez konuşmaya başlayan taraf oluyorsun ve Kensaku da dikkatli bir şekilde seni dinliyor.

İlk konuşmalarının ardından sözün kendisine geldiğini anlayan Kensaku derin bir nefes alıyor ve “Tamam o halde, en başından başlayalım.” diyor. Bağdaş pozisyonuna getirdiği bacaklarıyla hafif öne doğru oturmaya başlayan Kensaku “Mochizuki Kei, esasen Riaru’nun birliğindeki önemli adamlardan biriydi. Sanırım bu kadarını biliyorsundur. Ancak savaş sırasında ve savaştan sonra, Kei hayatına karşılık bizim tarafımıza geçmeyi kabul etti. Biz onu Riaru’dan koruyacaktık ve o da bize karşılığında Riaru ile ilgili bilgileri paylaşacaktı. Bununla birlikte, Kei buraya göç etmek durumunda kalan halk tarafından da sayılan biriydi. Eğer onun buraya gelmesi sağlanırsa, buraya gelen insanların huzur ve sadakat seviyesi daha yüksek olacaktı. Öte yandan, Kei halen daha Riaru’ya bağlı gibi hareket edecek ve bu sayede Riaru’dan uzaklaşmadan bilgiler alabilecekti. Bu doğrultuda Kei’nin Riaru’ya bazı sahte haberler ulaştırması sağlandı. Riaru bu sahte haberlere itibar ettiğinde eline ekipmanlar geçse de, bu verilmesi gereken tavizlerdendi. Özetle söylemek gerekirse, Kei esasen Kusagakure için çalışan ancak Riaru’ya da bağlıymış gibi davranacak olan bir ajan rolü üstlenmişti. Kusagakure için son derece makul bir anlaşmaydı. Fakat ne var ki, Kusagakure doğrudan Kei’nin hareketlerini gözlemleyemezdi. Çünkü bu aradaki güven ilişkisini zedelerdi. Bu sebeple Kei bir nevi özgür bırakıldı. Bunun bedeli ise Kusagakure için ağır oldu.” diyor. Buraya kadar olan kısımları gözden geçirmen için bir nebze duraksayan Kensaku “Birliğimiz Kizashi-sama önderliğinde ve Nise-sama bilgisinde kuruldu. Bu birlikten haberi olan üst rütbeliler sadece bunlar. Aslında Gyaku-sama’nın başa geçmesinin ardından Nise-sama’nın durumu ona anlatacağını düşünüyordum, ancak sizin buraya geliş şeklinize bakılırsa Nise-sama bizden bahsetmemiş.” diyor. Hemen ardından konuya geri dönmek istercesine bir nefes alıp verdikten sonra “Evet, Mochizuki Kei Kusagakure için önemli bir rol üstleniyordu, fakat o kendine bahşedilenleri kötüye kullanmaya başladı. Başta Kusagakure’ye verdiği bilgiler sayesinde güven kazandı, ancak zamanla verdiği bilgilerin içi boş çıkmaya başladı. Bununla birlikte, Kei’nin verdiği bilgiler nedeniyle Kusagakure’nin zayiatları da artmaya başladı. Sonunda duruma bir müdahale gerektiğini düşündük ve Kei’nin kuşlar vasıtasıyla yolladığı haberleri kontrol etmeye başladık. Sonunda da Kusagakure ile ilgili kritik bilgilerin Riaru’ya gittiğini gördük. Yani Riaru bizim sahte haberlerimize itibar ediyor gibi görünse de, arka planda Kei çok daha önemli bilgileri Riaru’yla paylamıştı. Bu da Kei’nin ipinin çekilmesine neden oldu.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.

Bir süre ortamda sessizlik hakim olurken Kensaku “Aklına şu soru gelebilir. Kusagakure duruyorken, neden gizemli bir örgüt gibi arkamızda sembol bırakarak bu olaya müdahale ettik?” diyor. Sorusunu sanki kendi kafasından da bir kez daha geçiren Kensaku “Eğer Kusagakure bir şekilde Kei’yi öldürse veya onu buradan uzaklaştırsa, burada yaşayan kişiler arasındaki huzursuzluk artacak, Kusa’ya olan güven azalacaktı. Bununla birlikte, Riaru’nun buraya yerleştirmiş olduğu muhtemel kişiler de Kei’nin ortadan kaldırılmasıyla birlikte buradaki kişiler üzerinde daha derin bir baskı kuracak ve Kusa’ya karşı harekete geçmeye başlayacaklardı. Yani, Kusa bin bir emekle kurduğu bu ortamı tek bir hareketiyle kendi aleyhine çevirmiş olacaktı. Bu yüzden Kusa yerine harekete geçen biz olduk. Ardımızda sembol bırakmamız da, aslında bu işin bizim tarafımızdan gerçekleştiğini, en azından Nise-sama’nın bilmesiydi.” diyor. Bu anlattıklarından sonra Kensaku bir kez daha sessizlikle seni baş başa bırakıyor.

Birkaç saniye süren sessizliğin ardından Kensaku bir kez daha konuşmaya giriyor ve “Kendi kararlarını kendi alan bir birlik değiliz. Dediğim gibi, birliğimiz Kizashi-sama önderliğinde ve Nise-sama bilgisinde kuruldu. Kizashi-sama’nın hayatını ana hatlarıyla biliyorsundur. Bizzat Nise-sama tarafından eğitilmiş biri ve aslında başından beri görevi bu birliğin lideri olmaktı. Konoha’da gerçekleşen son Chuunin Sınavı’ndan sonra, Nise-sama ve Kizashi-sama birliğimizin hayata geçirilmesi konusunda hem fikir oldular ve bu tarihten sonra Kizashi-sama köyden uzaklaşmış gibi gösterilerek gizliliği sağlandı. Birliğimizde kararları Kizashi-sama verirdi, ancak Nise-sama’nın bu kararlardan bilgisi olurdu. Fakat, birliğimizin ana temellerinden biri, zorunlu hallerde kendi kararlarını alabilmektir. Zaten hepimiz bu vasıflara sahip olduğumuz için Kizashi-sama tarafından seçildik. Kei’nin öldürülmesi olayı, burada yaşayan birlik üyeleri olarak aldığımız inisiyatiflerden biriydi. Netice olarak, buraya birliğimizden biri değil de Kusa’dan birinin gelip beni bulması, aldığımız kararın doğruluğunu gösteriyor.” diyor. Uzun uzun yaptığı konuşma nedeniyle dudaklarını diliyle hafifçe ıslatan Kensaku son olarak “Nise-sama’nın Gyaku-sama’ya birlikten neden bahsetmediği konusunda bir fikrim yok. Nise-sama bu şekilde takdir etmişse, bir bildiği olduğu kesin. Sana bunları anlatmamın sebebi de, boşa kürek çekmemeni istemem. Yani anlayacağın, tüm bu anlattıklarımı Gyaku-sama’ya ya da başka birine anlatamazsın.” diyor tehditkar olmayan, samimi bir ses tonuyla. Hemen ardından ise “Sen somut kanıtlar istiyorsun ve ben de bu cinayet olayını faili meçhul olarak kapatmanı. Eğer anlaşmamız bu şekilde olacaksa, kanıt olarak arzu ettiklerinin neler olduğunu söyleyebilirsin.” diyerek konuşmayı sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » April 17th, 2022, 10:43 pm

Riku, Rei’nin ölümü ardında yatanları dinlerken pek şaşırmamıştı. Adamın durumundan haberdardı ve sonucun bu şekilde gerçekleşmiş olması da kafasındaki kendisini hazırladığı ihtimallerden birisiydi. Hala şaşırmakta olduğu husus kendi köyünün önde gelen isimlerinin emri verip yine kendi köyünün bu araştırmayı yürütüyor olmasıydı. Kensaku’nun içerisinde bulunduğu birlik önceki Kusachou’nun liderliğiyle kurulmuştu ve güncel Kusachou Shiba Gyaku’nun bu oluşumdan haberi olmaması gibi bir durum söz konusu olabilir miydi? Bildiği kadarıyla Nise ve Gyaku’nun arasında bir öğretmen-öğrenci samimiyeti vardı bu sebeple Gyaku’nun Nise’nin hedeflerini ileri taşımak için koltuğunu devraldığını düşünmüştü. Ancak kafasında şekillenmeye başlayan Nise’nin Gyaku’dan sakladıkları olabileceği ihtimali şakaklarına ağrı veriyordu.

İçerisine düştüğü çetrefilli durumda yapması gerekeni sorguluyordu. Riku, Nise’nin kararlarına güveniyordu ancak kendisi şu anda Gyaku’nun emirleri altındaydı. Bilgi, gücün en büyük anahtarlarından biriydi ve eski liderin Gyaku’dan sakladıklarının olmasını pek hayra alamete yormuyordu. Bildiklerini paylaşmaya güvenmeyeceği biri olsaydı niçin Nise kendi ünvanı için Gyaku’yu önermişti? Yoksa Gyaku şu anda yalnızca lider olarak bir kukla mıydı?

Köyün iç işleri hakkında hayatı boyunca idealist bir istek duymamıştı Riku. Rütbe atlamak veya idare kısmına yönelmek gibi hırsları yoktu. Shinobilik hayatı boyunca gerek aldığı görevlerdeki partnerleri gerekse akademideki akranları arasında büyük hedeflere odaklananlara rastlamıştı. Bunlardan birisi de Kasumikage Sencha’nın oğluydu. Teki’nin kendi durumunda olsa köye koşarak dönüp tüm öğrendiklerini Gyaku’ya anlattığını hayalinde canlandırabiliyordu. Kusachou’ya bilgi vermek, onunla konuşmak fırsatının bile Teki’yi ne denli heyecanlandıracağını tahmin edebiliyordu. Riku’ysa bu durumda ne yapması gerektiği hakkında bir müddet daha düşünmeliydi. Yalnızca tek emin olduğu konu karşısındaki shinobiye vereceği yanıttı.

Sakin ve dikkatlice Kensaku’yu dinledikten bir müddet sonra düşüncelerini toparlayarak söze girmişti. “Uygulananları bir doğru-yanlış skalasında değerlendirebilecek yetide olduğumu düşünmüyorum. Ancak Kensaku-san… Bu eylemin, Kusagakure’nin refahı ve geleceği düşünülerek yapıldığı konusunda size güveniyorum. Nise-sama’nın verdiği kararların köyümüz yararına olacağına inancım noksansız.” Duraksayarak yarattığı kısa bir sessizlikte yavaşça nefes alırken gözlerini Kensaku’nunkilere odaklamıştı. Kendinden emin ve tehditkar olmayan bir sesle rutin, tek tonda konuşmasına devam etmişti. “Eğer ki Otame-san’ın elindeki belgeyi bana teslim etmesini sağlarsanız ben de bu cinayeti istediğiniz gibi faili meçhul olarak raporlayacağım. Sizden tek isteğim budur.” Sözlerini bitirdikten sonra karşısından bir tepki almak için beklemeye koyulmuştu.

Otame ninenin oğlundan kalan mektupların peşini bırakmayı düşünmüyordu Riku. Köyüne bir neticeye ulaşmadan dönecekse en azından elinde sunacağı bir şey olmalıydı. Kensaku’ya bir söz vermişti ancak söylediklerinin ardındaki boşluğu fark etmemesini umuyordu. Çünkü ne denli saygı duyduğu biri olsa da emir verenin kim olduğu veya ne için olduğunun bir önemi yoktu Riku için. Kendisini öncelikli olarak Kusachou’ya karşı sorumlu hissediyordu ve her şeyi köyü yöneten kişiye bildirmesinin gerekliliği görev anlayışıyla örtüşüyordu. Kafasına koymuş olduğu: mektubu ve Çadır Kent’teki hasta çocuğu -ailesinin izniyle- alıp Kusagakure’ye dönmek ve direkt Kusachou ile görüşme talep etmekti. Bu isteğinin ne denli ayarlanabilir olduğundan emin değildi ancak bunda ısrar edecekti. Raporunu Kusachou hariç birine sunmayı planlamıyordu. Öğrendiklerinin Gyaku tarafından bilinmesi gerektiği konusunda kendinden emindi.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”