[Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:
Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » September 21st, 2021, 2:52 pm

Riku'nun dudaklarından Game ismi çıktığında Gekko'nun gözleri canlı bir alevle parlamaya başlamıştı. Bu sözcüklerle ortamdaki cenaze havası dağılmış ve herkesin bedenine biraz olsun adrenalin basılmıştı. Bir şeyleri keşfetmenin verdiği heyecan, bir ipucunun verdiği umut herkesin heyecanlanmasını sağlamıştı. Fuu bir anlığına kendini tutamayıp Riku'ya sarılacak, kızın kemiklerini kıracak kadar sert saracaktı onu. Lakin bunu yapmamayı başarabildi. Gekko, bahsi geçen kadının geçmişi hakkında kısaca bilgi verdi. Kadının kayıplarını duymak odadaki herkesin içine acı bir damla düşmesine sebep olmuştu. Sessizce adamın sözlerini dinledi. Bildikleri şeylerin dışında yeni şeyler duyuyor ve sonunda ilerleyebildiklerini hissediyordu. Adamdan sonra söze Riku girdi. Partnerinin konuşmasını dikkatle dinledi Fuu. Naoya yine soruya elinden geldiğince cevap vermeye çalıştı. Sevimli çocuk işe yaramak için yırtınıyordu adeta.

Gekko'nun talimatları sonrası adamın dediği gibi Otame isimli kadının evine gitmek için yola çıktılar. Çadırdan çıkar çıkmaz üstlerine çöken gerginlik öncesine göre çok daha fazlaydı. Zira bir şeyler bulmuş olmaları, gerçeğe yaklaşıyor olmaları onları katile ve tehlikeye de yaklaştırıyordu. İnsan tehlike karşısında her zaman korkardı. Belki kendi için değil, lakin arkasındakiler için. Fuu, Susumu'yu bir kere geride bırakmıştı, bir kere daha geride bırakması kardeşini paramparça edebilirdi. Bunun olmasından korkuyor, bu yüzden de tedirginleşiyor, geriliyordu.

Yol boyunca gözleri açık bir biçimde ilerlediler. Ağızlarından tek kelime bile çıkmadı. Her kuytu köşeye, en ufak çıtırtıya büyük dikkatle baktılar. Belkide bu dikkatleri sayesinde Otame'nin evine sorunsuz bir şekilde gelebildiler. Geldikleri gibi de içeri girdiler. Küçük çadır pek bir boştu. Kadıncağızın bir tanecik fırını vardı sadece. Zaman kadının üzerinde etkisini göstermeye çoktan başlamıştı. Yaşlanmış yüzünde kırışıklıklar, sesindeki derinlik. Naoya ve Gekko'nun çadırdan çıkmasından sonra söze girdi Fuu. "Merhaba Otame-san. Gekko-san yemeklerinizi çok övdü. Buraya sizin yemeklerinizden tatmaya gelmiş olmayı isterdik ancak elem bir mevzu için geldik." dedi bu esnada yüzü biraz düştü. "Arkadaşım size bir kaç soru sormak zorunda eğer bize yardımcı olabilirseniz çok seviniriz." dedi ve topu Riku'ya attı.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » September 22nd, 2021, 7:21 am

Gekko’nun Gamo Otame hakkında belirttiği görüşleri Riku’nun kadınla ilgili aklında canlananlarla örtüşüyordu. Bunun da etkisiyle Gamo Otame’nin söyleyeceklerine dair ilgisi ve araştırmalarını ilerletmelerine olan inancı artmıştı. Bir yandan da Naoya’nın küçük çocuğun hastalığının chakra sistemi temelli olabileceği öngörüsü kendi medikal alandaki bilgisizliği ile değerlendirebileceği bir konu değildi ancak medic-nin’in çıkarımlarına güvenmek geliyordu içinden. Noksan empati yeteneği ile bile Riku, Naoya’nın duygularını açık bir kitap gibi yüzünden sayfa sayfa okuyabiliyordu. Belki de bu sebeple onunla konuşurken sanki uzun zamandır tanışıyorlarmış gibi kendisini oldukça rahat hissediyordu. Ancak Jounin’in çadırdan çıkmadan önce Naoya’ya verdiği gizlilik uyarısıyla akranına karşı hissettiği bu samimiyeti görevdeki bilgi akışını daha sıkı bir şekilde koruması gerektiğini kendisine tembihlemişti Riku.

Gekko’nun peşi sıra çadırdan ayrılmadan önceki sessiz bekleyişlerinde gözleri bir kez daha Fuu’ya kaymıştı. Parlak siyah saçların gece karanlığı gibi çevrelediği ay beyazı yüzde ilk defa gördüğü ifade dikkatini çekmeye yetmişti. Doğrusu Riku da atılan yeni bir adımın umudunu taşıyordu. Bunda her ne kadar kendisine pek büyük bir pay biçmese de -ne de olsa sadece bilgi iletiminde bir aracı görevi görmüştü-, Fuu’nun gözlerindeki parıltılar daha fazla çabalamak için kendisine güç veriyordu.

Kısa beklemeleri sonucu zihnindeki kararlılık ve umutla bedeni daha enerjik, omuzları dik bir şekilde yanındaki shinobilerle birlikte çadırdan çıktı. Dışarıda üzerlerine dikilmiş meraklı gözleri yok sayarak temkini elden bırakmadan kendine güvenen bir tavırla buluşma noktasına ilerlemeye devam etti. Çadır Kentin kalbine doğru yol aldıkça karşılarına hiçbir shinobi çıkmayışında Gekko’nun bir parmağı olduğunu düşünüyordu ve üssünün görevlerini koruyacak küçük detayları bir adım önceden düşünerek profesyonelce işini icra etmesinden etkilenmişti. Çıktığı görevlerde birbirinden yetenekli insanlarla tanışmak Riku’yu parçası olduğu oluşuma karşı daha da istek uyandırıyor, ilgisini çeken insanları gözlemleyebilmeyi iple çekiyordu.

Yürüyüşleri uzunca sürmeden yaşlı kadının çadırına ulaşıp vakit kaybetmeden ve görünmediklerine emin olarak içeriye girdiler. Bir yaşam alanına böylece pat diye dalmak Riku’yu rahatsız etse de olası gözlerden sakınmak için yapılması gereken buydu ve Gekko’nun da çadırın sahibini uyardığından emindi. Yine küçücük bir çadırın içerisinde kalabalıkla kendini bulan Riku, dar alanlardan pek hazzetmediği keşfediyordu. Kei’nin çadırında bulunan ufak çalışma masası burada yerini sık sık kullanıldığını belli eden bir fırına bırakmıştı. Yemek konusundaki marifetlerinin namı kendisinin önünde gelen kadının böyle sınırlı bir araçla bunca övgü dolu yemek çıkarmasına hayran kalmıştı.

Gekko yanına Naoya’yı da katarak çadırdan çıkmış ve Fuu ile kendisini önlerinde duran kadınla baş başa bırakmasıyla yüzünde yılların tecrübesinin ilmek ilmek işlendiği kırışıklıkların ilerlemiş yaşını ele verdiği kadın oldukça sakin bir ifadeyle bakışlarını ikiliye çevirmişti. Fuu da bu sırada pek vakit kaybetmeyerek konuşmaya girip ardından sözü Riku’ya bırakmıştı. “Otame-san, bizi evinizde kabul ettiğiniz için teşekkürler. Buraya geliş sebebimiz yakın zamanda köyde yaşanan vahim ölümle ilgili shinobilere anlatacaklarınız olduğunu dile getirdiğinizi öğrenmemiz. Biz de aktarmak istediklerinizi bütünüyle dinlemek için buradayız. Bir de olay yeri hakkındaki bilginin size nasıl ulaştığını da merak ediyorum.” Riku konuşurken bir sorgudan ziyade söyleşi havası yaratmaya uğraşıyordu. Öncelikle yaşlı kadını dinleyip ardından anlattıklarına göre mevzunun daha derinlerine inmeye çabalayacaktı.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » September 23rd, 2021, 2:09 pm

Yılların getirdiği yorgunluğu ve acıları sırtlamış olan Otame, buraya geliş nedeninizi anlatmanızın ardından tamamen yüzü tamamen donuk bir ifadeye dönüşüyor. Bakışları hemen önünde sabitlenen yaşlı kadın kısa bir süre öylece otururken sizler de kadının yaşadıklarını ve kötü olaylara karşı tutumunu hissedebiliyorsun. Otame bakışlarını ve yüzündeki ifadeyi hiç değiştirmeden “Zavallı Kei-san… O iyi birisiydi, bunları hak etmiyordu.” diyor mırıldarcasına. Hemen ardından gözlerini hafifçe kapatan Otame’nin dudakları hareket etse de herhangi bir ses çıkmıyor. İçindeki bir dua ettiğini anladığınız kadını sabırla beklemek dışında pek de bir şey yapamıyorsunuz.

Otame duasını bitirmesinin ardından bakışlarını ikinize çeviriyor. İkinizi de hafifçe süzdükten sonra “Soseki-san var, belki tanışmışsınızdır. Yağız bir delikanlıdır, bana da çok iyi davranır. Ona bir tabak çorba ikram ederken bana bir şeyler anlattı. Aslında başta söylemek istemedi, ama ben biraz zorlayınca anlattı. Eşimi ve oğlumu kaybettikten sonra insanlar bana daha farklı davranmaya başladı ve genelde bir şeyler için ısrar ettiğimde beni kırmıyorlar. Muhtemelen aklımı yitirdiğimi düşünerek bana acıyorlar.” diyor. Düştüğü duruma karşı üzüntüsü yüzüne yansıyan Otame bu havayı hemen terk etmek için yere yönelen bakışlarını bir kez daha size çeviriyor. Hafifçe aldığı nefesle yorgun ciğerlerini dolduran Otame “Soseki-san Kei-san’ı görememiş, ancak çadırın aralanan kapısından bir sembol görmüş. Bir sembolden bahsedince, bunu merak ettim ve üsteledim. Soseki-san da bana kabaca sembolü anlattı.” diyor. Bu kısımda söylediklerini sindirmenizi bir süre bekleyen Otame “Eminim kafanızda, aklını gitmiş bir kadının neden bir sembol olduğunu duyunca meraklandığı sorusu vardır.” diyor. Bu cümlesinden sonra yerinden yavaşça kalkıyor ve fırına doğru ilerliyor. Fırının zemine basan ayaklarına doğru eğilen Otame elini yavaşça fırının altına sokuyor ve birkaç kez elini oynattıktan sonra bir parşömen çıkarıyor. Parşömeni alıp tekrar eski konumuna oturan Otame, rulo halindeki parşömeni dikkatle açıyor. Bu parşömeni açınca, içinde başka parşömenler de olduğunu görüyorsun. Ancak tüm bu parşömenlerin üstünde birtakım yazılar olduğunu görebiliyorsun. Otame birkaç parşömeni elindeki parşömenlerin ardında koyarken “Evet, burada.” diyerek parşömeni masanın üstüne koyup tamamen açıyor.

Otame’nin masanın üstüne açtığı parşömene baktığınızda, bunun bir mektup olduğunu anlıyorsunuz. Bunu okumanızda bir sakınca olmadığını belli eden bakışlarıyla Otame’den bir kez daha onay almanızın ardından mektubu okumaya başlıyorsunuz.


“Sevgili Anne,

Eminim beni merak ediyorsundur, ancak ben iyiyim. Tüm bu kaosun içinde sıkışıp kalmış olmak belki de bizim kaderimizdi. Ancak babam bu kaderi bizim lehimize çevirmek isterken canını verdi. Ölmek için değil ama babamın izinden gidiyorum ve bunu yaptığım için benimle gurur duyduğunu biliyorum. Tabi, bir anne olarak gururun gözyaşlarına engel olmuyordur, bunu da biliyorum. Fakat merak etme anne… Bugünleri ardımızda bıraktığımızda, Güneş’in hiç doğmadığı kadar güzel doğduğunu göreceğiz. Birlikte olabileceğimizin sözünü veremem -keşke verebilsem- ama yine de Güneş’in tadını beraber çıkarabileceğimize emin olabilirsin.

Yürüdüğüm yol, bizim kaderimizi belirliyor. Babamın zamansız ve yersiz gidişi gözümü açmamı sağladı. Bu ülkeyi kurtarabilecek kimse yok. Kendi içimizde birbirimizi yemek dışında yaptığımız hiçbir şey yok. Bu yüzden ne o taraftayım ne bu tarafta, bu yüzden için rahat olsun anne. Senin için bu kaosa neden olan herkesin aynı olduğunu biliyorum ve bu yüzden bir başka taraftayım. Fakat bunu sana söyleyemem anne. Yeminim ve niyetim bunun önüne geçiyor. Sadece iyi olduğumu ve olacağımı bil. Tarafım, bugüne kadar bizim için mücadele edenlerin tarafı.

Tarafımız ne olursa olsun, bir savaştayız ve bu savaşın sonuçları var. Bundan benim de nasibimi almam olası. Bu yüzden, bana bir şey olursa, buralarda durma anne. Sana gideceğin yeri başka bir mektubumda söyleyeceğim. Umarım böyle bir mektubu yazmak zorunda kalmam.

Seni seviyorum Anne.”


Her ikiniz de mektubu okuduktan sonra bakışlarınızı Otame’ye çeviriyorsunuz. Belki de yüzlerce kez okuduğun mektubun artık kadında belli bir his yaratmadığını da gözlerinden görebiliyorsun. En azından bu hislerinin artık onun yaşam tarzı olduğu için, farklı bir durum yaratmadığını. Otame ise mektubu bitirmenizin ardından yavaşça bu mektubu önünüzden alırken, yerine yeni bir mektup koyuyor. Hemen ardından bakışları mektuba kayıyor. Otame’nin bakışlarını takiben, ikiniz de bu yeni mektubu okumaya başlıyorsunuz.


“Sevgili Anne,

Sana bu mektubu yazmak zorunda kalmak istemediğimi söylemiştim. Ancak kader, bugünü yaşamamıza neden oluyor. Bir daha sana bir mektup gönderebileceğimden de emin değilim. Bu yüzden, bir süre daha benden mektup alamazsan Kusagakure’ye git. Bunu ne şekilde yaparsın bilemiyorum, ancak bu mektubu da yanında götür. Kusagakure’ye ulaştığında, Kizashi-sama veya mümkün olursa Kusachou Nise-sama’yı bulmaya çalış. Onlara bu mektubun altındaki sembolü göster. Eğer onlara ulaşamazsan ve hala yaşıyorsa Kensaku-san’a ulaş. Ona da bu mektubu göster. Sana yardımcı olacaktır.

Seni seviyorum Anne.”


Mektubu okumanızın ardından, mektubun en altında Kei’nin cesedinin hemen arkasındaki çadıra çizilmiş sembolün aynısını görüyorsunuz. Otame ikinizin de mektubu okumayı bitirmenizin ardından mektubu geri alıyor ve tekrar bütün parşömenleri rulo haline getiriyor. Bu esnada “Bu mektubu aldıktan kısa bir süre sonra savaş patlak verdi ve sonrasında buraya yerleştirildik. Bu yüzden ne Kizashi ne de Nise denilen kişilerle iletişime geçmem mümkün olmadı. Buraya yerleştirilmemin ardından birkaç hafta sonra Kensaku-kun’un da buraya getirildiğini gördüm. Oğlumla birlikte büyümüşlerdi ve çocukluk arkadaşıydı. Onu görünce hemen mektupla yanına koştum. Fakat Kensaku-kun bana artık ne Kizashi’nin ne de Nise’nin olmadığını söyledi. Bu mektubu da kimseye göstermemi, hatta yakmamı tembihledi. Ama bunu yapamadım… Oğlumdan geriye kalan satırları kül edemezdim.” diyor. Bir anda tekrar duygusallaşmaya başlayan Otame, hafif hafif aldığı nefeslerle kendini toparladıktan sonra “Bu durumu bir Kusagakure shinobisine anlatmak istedim, en azından Kei-san’ın ölümünün oğlumla bir ilgisi olup olmadığını bilmek için. Başka bir niyetim yoktu. Sadece oğlumun iyi bir insan olduğunu ve insanları canice öldüren kişilerden olmadığını öğrenmek istiyordum.” diyor. Bu anda, mektupların ortaya çıkmasından beri tutmaya çalıştığı gözyaşları yavaşça gözlerinde süzülen Otame “Kensaku-san ile konuşun lütfen. Kaldığı çadır buradan pek de uzakta değil. Sağ taraftan ilerlediğinizde yaklaşık 15 çadırı geçtikten sonra onun kaldığı yeri görürsün. Kendisi uzun siyah saçları olan biri. Lütfen onunla konuşun ve oğlumun adının temiz kaldığını bana söyleyin!” diyor yalvarırcasına.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » October 4th, 2021, 3:44 am

Kadının anlattığı her şey, her kelime Fuu'nun yüreğini biraz daha burkuyordu. Acılı bir anne, savaşın ortasında kalmış çocuklar. Üzücü şeylerdi. Kadının çıkardığı mektupları dikkatlice okudular. Okurken başını aşağı yukarı sallıyordu Fuu. Yeni isimler, tanıdık isimler, yeni bilgiler. Güzel bir başlangıç yapamamışlardı ancak işleri yoluna koymaya başlamışlardı biraz biraz.

Kensaku biraz şüpheli bir abiye benziyordu. Otame'nin oğlunun mektubunu ulaşması gereken yerlere ulaştırmamış, önüne geçmişti. Belki de Kei-san'ın ölümünü engelleyecek bilgiler doğru kişilere gitmemiş ve Kei-san ölmüştü. Böyle olduğuna dair ellerine bir kanıt geçmeden bu şekilde düşünmemeleri gerekiyordu. Bir düşünceyi kafalarına koyup o şekilde soruşturmaya devam etmek sağlıksız bir tavırdı ve yargı mekanizmasını derinden etkileyebilirdi.

Otame-san gerçekten yardımcı olmuştu. Gönül isterdi bir annenin yaralı yüreğine tuz basmadan bu işi halledebilmeyi ancak şartlar onları bu yola sokmuştu. Hem bu bir fırsattı, kadının kalbindeki şüphe tohumlarını temizleyip kadının yüreğine su serpebilirlerdi. Tabii tam tersi de olabilirdi. Böyle olmamasını tüm kalbiyle istiyordu Fuu.

"Merak etmeyin Otame-san. size iyi haberlerle döneceğiz!" dedi. Daha sonra hızlı adımlarla çadırın dışına çıktı ve Otame'nin tarif ettiği güzergahı takip ederek çadıra doğru yollanmaya başladı.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » October 5th, 2021, 7:43 am

Karşısında duran yaşlı kadın elinden hiçbir şey gelmeden acılarını içine gömmüş ve zor yaşamına göğüs germiş oldukça güçlü biriydi. Riku, Otame hakkında konuşulanların doğruluk payına gözlemledikleri sonucu iyice inanmıyordu artık ve insanların, özellikle de halkın bu şekilde düşünmesinden biraz da kuşkulanmaya başlamıştı. Acaba yaşlı kadının söylediklerinin ciddiye alınmamasına çabalayan birileri mi vardı? Özellikle de şu çocukluk arkadaşı… Zihnine net bir şekilde adlandıramadığı “doğru olmayan bir şeyler dönüyor” hissini zerk ederek Riku’nun şüphelerini üzerine çekiyordu. Ölen arkadaşının son dileğinin izine düşmek yerine sözlerini örtbas etmeye çalışmayı ya art niyetli ya da cahil korkusuna yorulabilir buluyordu Riku.

Fuu’nun hızlı çıkışı Riku’yu bir anlığına afallatmıştı. Daha kendi düşüncelerini tam toparlayamamışken partnerinin hızlı kararlar vererek yola koyulması kendini oldukça yavaş hissettiriyordu. Kendi içinde oturtamadığı parçalar vardı ancak bunu uzun uzadıya düşünme şansı yoktu. Hızlı kararlar vermesi gereken bir durumdaydı ve hayatını bu şartlar altında yaşamaya adamamış mıydı? Fuu’nun peşinden çıkmadan önce birkaç adımla yaşlı kadına yaklaşıp sağ elini zarif ve oldukça hafif bir şekilde yaşlı kadının mektup rulosunu tutan eli üzerine koydu.

“Otame-san kaybınız için üzgünüm. Bizlerle de kendi hikayenizi paylaşarak bize destek oldunuz, minnet duyuyorum. Sizden son ricam lütfen oğlunuzun son mektubunu almama ve onu oğlunuzun da sizden teslim edilmesini rica ettiği insanlara ulaştırmama izin verin. Mektupta geçen kişileri tanıyorum ve oğlunuzun söylemek istediklerini onlara ulaştırmaya her şeyimle çabalayacağıma söz veriyorum. Bu mektubun varlığını da lütfen Kensaku-san’ın da tembihlediği gibi kendi içinizde tutmaya devam edin. Partnerimin de dediği gibi, size iyi haberler getirmeyi gönülden istiyoruz. Lütfen bize güvenin.”

Mektupta adı geçen kişiler gerçekten de Kusa’nın önemli isimleriydi. Özellikle önceki Kusachou Nise-sama’nın adına böyle bir istekte bulunulmuşsa bunu kendisine götürmenin bir görev olduğuna inanıyordu. Burada dönen olaylar ve mektupta bahsi geçen oluşum burnuna kötü kokular getiriyor, Kusagakure için potansiyel tehdit çanlarını çalıyordu. Ancak kendi bilgisiyle bunu tam anlamıyla çözebilecek bir konumda olmadığının da bilincindeydi bu sebeple de yaşlı kadına söylediği mektubu iletmek konusunda gerçekten içtendi. Otame’nin oğlunun son isteğini yerine getirmek amacıyla bunu yapıyor olmasa da mektubu almanın Kusa’yı kollayacağına inanıyordu. Yaşlı kadının mektubu kendi isteğiyle kolayca ellerine teslim etmesini gönülden istiyordu ancak söylediklerinin pek etkisi olmamış gibi hissetmişti. Riku, sağ elinin altındaki yaşlı kadın avucu içerisinde sıkıca tuttuğu mektubun ulaşılabilir hissi ile iyice sabırsızlanıyor, Otame'yi ikna edebilmek için daha fazla ne diyebileceğini düşünüyordu. Olaya yaşlı kadının açısından bakınca da mektuplardan birini vermemesi için bir neden göremiyordu ancak kendi empati becerilerinin yeterliliği ve tutarlılığından oldukça şüpheliydi. Yaşlı kadın, Riku'nun aklının köşesine dahi düşmeyen hislerle sarılı olabilirdi. Tek fark ettiği oğluna ne denli önem verdiğiydi ve içgüdüleri bunun üzerinden gitmesi gerektiğini dürtüyordu beynine.

"Oğlunuzun size bu mektubu verişinin bir amacı vardı Otame-san. Mektuplarından anladığım kadarıyla oğlunuz hayatını kendi doğruları ve sevdikleri uğruna sonuna dek savaşarak yaşamış. Kaçmamış, saklanmamış, başkasından medet ummamış. Çaresizliğin karanlığı herkesi sardığında mücadele edebilecek iradeye sahip olduğu için içtenlikle saygı duyuyorum kendisine. Ayrıca böylesine cesur bir insanın ardında bıraktıkları gizlenerek yavaşça tarihten silinsin isteyeceğini de hiç zannetmiyorum. Oğlunuz fiziksel olarak bizlerle olmayabilir ancak sözleri hala burada, bizimle. Umudu, hayalleri şu anda elleriniz arasında duruyor. Benim bir shinobi olarak barışı sağlama yükümlülüğüm var ve oğlunuzun bıraktığı bu mektubun onun da istediği barışı sağlayabilmek için kritik olabileceğini düşünüyorum. Değiştirmek istedikleri, korumak için savaştığı her şey için geç olmayabilir. Oğlunuzun hayatını adadığı yola saygı duyuyorsanız son dileğini yerine getirmeme izin verin."

Riku'nun sesi her ne kadar sakin bir tonda olsa da kalbi oldukça hızlı çarpıyordu. Uzun süredir bir şey hakkında bu denli coşkulu -yalnızca sınırlı kişinin fark edebileceği seviyede bir duygu durumu da olsa- konuşmamıştı. Sonuç ne olursa olsun mektup meselesinden henüz Fuu hariç kimseye bahsetmeyi düşünmüyordu. Gekko da dahil olmak üzere oldukça tedbirli olmaya çalışarak Çadır Kent’te bulunan herkesin dışarısından yürütmek istiyordu araştırmalarını. O yüzden mektubu bir an önce alabilirse Gekko'ya fazla bilgi vermeden sadece konuşmak istedikleri bir kişi daha olduğunu iletip izlenmemek adına etrafı kolaçan etmeye gayret göstererek Kensaku’nun çadırına giderken Fuu'yu yakalamayı başaracağını ümit ediyordu. Ayrıca en yakın zamanda kafasındakileri aktarmak ve fikir alışverişi yapmak amacıyla partneriyle baş başa geçirecekleri bir an elde etmeye çabalayacaktı.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » October 26th, 2021, 9:38 am

Genel; Otame’nin sözleri tükenince, konuşmaya Fuu giriyor. Kısa ve net cümleleriyle ortamdan ayrılırken, Otame’nin gözünden yaşlar dökülmeye devam ediyor. Fuu’nun çadırdan çıkmak için hareketlendiği anda Riku konuşmaya giriyor. Fuu ise çadırdan çıktığı için bu konuşmaya şahit olamıyor.

Riku; Gözyaşları aralıksız akan Otame’ye cümlelerini söylediğinde, kadının az da olsa huzur bulduğunu görebiliyorsun. İyi niyetlerle kurduğun cümleler kadının yaşlarının dökülme hızını yavaşlatsa da ortadan kaldırmıyor. Ancak konu mektupların verilmesine geldiğinde, Otame’nin elinden hazinesi alınacakmış gibi büründüğü yüz ifadesi, az çok alacağın cevabı da sana belli ediyor. Konuşman bittiğinde Otame elleriyle gözlerinden akan yaşları özensiz bir şekilde silerken “Beni bağışlayın. Size güvenmiyor değilim. Güvenmemiş olsam tüm bunları anlatmazdım. Ancak benden bunu istemeyin. Bu mektuplar elimde kalan son şeyler. Onların da gitmesine, beni bırakmasına müsaade edemem.” diyor. Ne var ki, kadının barındırdığı güven havasının devam ediyor olması elinde hala bir şans olduğunu sana gösteriyor. Bu sebeple yaptığın ikinci konuşma kadının yelkenlerini biraz daha suya indirmesine neden oluyor. Kadının içine düştüğü tereddüt hali, gittiği yolun doğru olduğunu gösterse de sonuç verme konusunda hala istediğin yerde olmadığını sana gösteriyor.

Yaklaşık bir dakika kadar süren sessizlik süresinde kadının bakışları sadece mektupta oluyor. Sessizliği aldığı derin nefesle bölen kadın bakışlarını doğrudan sana kaldırdığında, gözlerindeki yaşları görebiliyorsun. Bununla birlikte kadının iradesini de ortaya koyan bu bakışlar bir karara vardığını da sana anlatıyor. Elinde sıkı sıkıya tuttuğu mektupları hafifçe göğsüne doğru çeken kadın “Bu mektubu verip vermeyeceğime, ancak Kensaku-san ile konuşmanızdan sonra karar verebilirim. Buna güvensizlik olarak görmeyin, fakat benim durumumu da anlayın.” diyor. Kadın biraz mahcup bakışlarını tekrar mektuba indirirken ağzından hafif bir “Lütfen.” kelimesi çıktığını duyabiliyorsun. Tüm bu durum karşısında, kadının baştaki katı tutumunu yenmiş olduğunu, diğer bir deyişle kelimelerinin işe yaramış olduğunu anlayabiliyorsun. Fakat bu konuyu şu aşamada üstelemenin faydadan çok zarar getireceğini öngörüyorsun. Bu nedenle, konuyu şimdilik burada kapatarak ve daha sonra geleceğini de belirterek kadının çadırından ayrılıyorsun.

Genel; Her ne kadar Fuu, Otame’nin çadırından ilk önce çıkmış ve Kensaku’nun bulunduğu belirtilen çadıra doğru ilerlemeye başlamışsa da, Riku hızlı adımlarıyla Fuu’ya yetişmeyi başarıyor ve bu sayede birlikte Otame’nin tarif ettiği çadıra doğru ilerleyebiliyorsunuz. Fuu, pek de etrafına dikkat etmeden doğrudan ilerlemeyi tercih ederken Riku daha temkinli adımlarla ilerliyor. Etrafını kaçamak bakışlarıyla ve dikkat çekmekten uzak tutumlarıyla inceleyen Riku, insanların genelde kendi işinde gücünde olduğunu görüyor. Birkaç kişi çadırlarının önünden geçerken size baksa da, kim olduğunuzu tam çıkaramadıklarından olsa gerek, yüzlerinde hafif bir buruşma görebiliyor Riku. Ancak bir anda Riku’da, aslında tüm bu adamların sanki sizin geleceğinizi biliyormuş hissi doğuveriyor. İnsanların yüzlerindeki kaçamak bakışların farkına rahatlıkla varan Riku, bu insanların Otame’nin çadırına girdiğinizi ve şu anda da Kensaku’nun yanına gittiğinizi bildikleri yönünde bir düşünceye kapılıyor. Ne var ki, bu hissinin altında herhangi bir olumsuz hava sezemiyor. Diğer bir deyişle Riku, tüm bu hislerine rağmen, insanların sizin ne için burada olduğunuz veya niye çadırlara girip çıktığınız konusunda pek de fikri sahibi değilmiş gibi bir hisle doluyor. Bu durumu aklının bir köşesine not almasının ardından ise varmak istediğiniz yere ulaşıyorsunuz.

Ardınızda bıraktığınız çadırlardan hiç farkı olmayan bir çadırın önüne geldiğinizde, gözleriniz beyaz tenli ve uzun siyah saçları olan adamı görüyor. Üzerine attığı yamalı bir haori ile geleneksel bir giyim tarzına sahip, 180 cm boylarında, fit bir vücudu olan ve orta yaşlarında bulunan adam, çadırın girişinin hemen önünde oturuyor ve önündeki taşın üzerinde kabuklu bir yemiş kırıyor. Çok da acelesi olmayan, bol vaktini öldürmek için seçtiği bu yolda pek de keyif alıyor gibi durmayan adam, hafifçe bakışlarını kaldırarak sizinle göz göze geliyor ve varlığınızı pek umursamadan önündeki yemişleri kırmaya, kırdıklarının içinden çıkanı ağzına atıp yavaş yavaş yemeye devam ediyor. Genel haline bakılırsa, sizin shinobi olduğunuzu anlamış gibi duran adam, yine de varlığınızdan pek oralı olmuş gibi durmuyor. Birkaç yemişin ardından ise “Otame ninenin çadırına girerken görmüşler sizi. Ben de yanıma geleceğinizi tahmin ettim. Kensaku benim ve Otame nine size ne söylediyse, hepsini unutmanız gerekiyor. Bu sizin iyiliğiniz için olacaktır.” diyor donuk bir ses tonuyla.

Kensaku
Image
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » November 12th, 2021, 1:52 pm

Çadırdan çıksa da zihninde hala içerideki konuşmalar dönüyordu. Sırf kendi ilgisini çeken şüpheli bir bilgiye erişebilmek için mantıksız kararlar vermek istemiyordu. Yaşlı kadının kendisine güvendiğini hissetse de mektubu almayı başaramamıştı. Oğlunu bu denli seviyorsa niçin dileğini yerine getirmekten ziyade oğlunun son sözlerinin bir köşede asla gerçeğe dönüşemeden çürümesine izin veriyordu? Aklına kendi annesinden kalma hatıraları hala bir hazine kutusu gibi saklayan babası gelmişti. Ara sıra, özellikle sakeyi fazla kaçırdığında, kutudaki eşinden kalanlar içerisinde kaybolurdu. Kimi zaman bir fotoğrafla, bazen bir kumaş parçasıyla ya da Tsuki’nin el yazmasıyla gelir ikizlere yıllar önceden kalma tozlu anıları anlatmaya başlardı. Kutunun içeriğini çoktan baştan sona gözden geçirdikten sonra ekstradan bilgi alabileceği bir şey olmadığını bildiği için Riku kutudakilere karşı sıfır ilgi duyuyor; tanımadığı ve ilgilenmediği bir insanın sahte hayatı üzerine hikayeler dinlemek de oldukça sıkıcı geliyordu. Babasının Tsuki’ye karşı yaşadığı duygunun artık sevgiden ziyade bir bağımlılığa dönüştüğünü ve artık babasının bunu aşması gerektiğini düşünüyordu ancak Tsuki her ne kadar hüznünün temeli olsa da aynı zamanda hala babasının dayanağıydı. Bu sebeple tehlikeli bir hal almadığı müddetçe babasının aşk hayatındaki seçimlerini sorgulamayı kendi haddine görmüyordu.

Mektuplara sarılarak gözyaşı döken yaşlı kadından da babasıyla benzer bir his almıştı. Daha fazla bu şekilde ısrar etmenin kendisini sonuca ulaştırmayacağının farkındalığıyla Riku, kadının elinden mektupları zorla alma içgüdüsünü bastırarak Otame’yi ikna edebileceği diğer yöntemi denemekte karar kılmıştı. Bahsi geçen Kensaku’nun bir şeyler bildiğini düşünüyordu ancak adamla konuşmadan bir yargıya varması mümkün değildi. Bir an önce adama ulaşıp merakını dizginleme isteğiyle adımlarını hızlandırarak Fuu’ya yetişmişti ve yanına ulaştığı gibi sadece Fuu’nun duyabileceği bir ses tonunda “Gördüklerimizden henüz kimseye söz etmemeliyiz. Okuduğumuz son mektup oldukça şüpheliydi ve köye ulaştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Otame-san’ı mektubu vermesi için ikna etmeye çalıştım ama sonuç yine Kensaku’nun eline kaldı. Kensaku’ya şüphelerimizi hissettirmemeye çalışalım aibou.” Dedikten sonra gittikleri istikamet boyunca dikkat çekmemeye çalışarak etrafını incelemeye koyulmuştu.

Kentin dokusu Kusa’dan tamamen farklı olsa da çadırlarının etrafında kendi günlük işleri başında gördüğü insanlardan kendi köyünün sokaklarında gezinirken hissettiği aynı sıradanlığı seziyordu. Hatta bazılarının suratına yerleşmiş olan varlığına dair rahatsızlık ifadesi iyice kendini evden hiç de uzakta değilmiş gibi hissetmesine neden oluyordu. Buradaki halkın sokaklarında yabancı birini istememelerini anlayabiliyordu. Kentte konuştuğu insanlardan genel olarak aldığı izlenimle buradaki insanların bilinmeyene daha şüpheci bir yaklaşımda olmasının doğal olduğu kanaatindeydi. Ancak etrafındaki gözlerdeki kaçamak bakışları üzerinde hissettikçe Riku, gördüğü yüzler zaten onu bekliyormuş gibi bir paranoyaya düşmüştü. Sanki insanlar neler yaptığını ve nereye gideceğini zaten biliyorlarmış gibiydi. Eğer Otame’nin çadırından çıkıp Kensaku’nunkine gitmeleri çevredeki insanların yapmalarını beklediği bir davranışsa bu ikili arasındaki bağlantıyı çözümlemeye olan isteği artıyordu. Zaten yaşlı kadının tavrı adama karşı “oğlunun eski dostu” sıfatından çok daha derin bağımlılık hissettirmişti.

Etrafındaki bakışlardan düşmanca bir his almadığı için bir eyleme girişmekten ziyade sadece gözlemlerini aklında bulundurmayı tercih ederken hedeflerindeki çadırın da önüne ulaşmışlardı. Yanından geçtikleri çadırlardan hiçbir farkı olmayan çadırın önünde yaşlı kadının anlattığı Kensaku profiline uyan uzun siyah saçlı ve geleneksel giyimli adam oldukça sakin bir şekilde önünde duran yemişleri kırmakta ve yemekteydi. Şu ana dek karşılaştığı insanlara göre kendisine en kayıtsız kalan kişiydi. Yaptığı işte duraksamadan önünde duran ikiliyi yok sayıyordu. Yemişlerin kırılma çıtırtılarının eşlik ettiği sessizlikten sonra “Otame ninenin çadırına girerken görmüşler sizi. Ben de yanıma geleceğinizi tahmin ettim. Kensaku benim ve Otame nine size ne söylediyse, hepsini unutmanız gerekiyor. Bu sizin iyiliğiniz için olacaktır.” Diyerek söze girmişti, daha doğrusu konuşmayı başlamadan kesmeye niyetlenmişti adam. Sanki söyleyeceği hiçbir şeyin zaten adam için bir değeri yoktu ve kendisine bilgi vermeyi düşünmüyordu. Adamın bu tavrı Riku’yu daha da meraklandırıyor ve kurcalaması için önüne koyulmuş bir bulmaca gibi kendine çekiyordu.

“Memnun oldum, ben Mokuro Riku. Otame-san’la hüzünlü anıları yad etmekten öteye bir konuşmamız olmadı. Size ne denli önem verdiği aşikardı ancak kendisiyle konuşmamızın ardından sizi bulacağımızı bekliyorsanız zaten siz de bunun bilincindesiniz. Bu öngörünüzün sebebini sizden de dinlemeyi isterim.” Riku adamın soğuk tavrından hiç etkilenmemişçesine davranmaya çalışıyordu. Etrafa kısaca göz gezdirirken “Bizi düşündüğünüz için teşekkürler ancak önceliği kendinize vermenizi ve Kusagakure shinobilerine karşı böyle üstü kapalı tehditlerden ziyade mantık çerçevesinde konuşmamızı tavsiye ederim…” mor-pembe parıltılı gözleri tekrar önündeki adamla buluşurken sol yumruğunu beline yerleştirdikten sonra “Kensaku-san.” hitabıyla sözlerini bitirmişti Riku. Konuşmayı gergin bir tonda sürdürmeyi planlamıyordu ancak kendisine ve birliğine karşı tehditkar havayı yok sayamazdı. Shinobi olarak daima iyi karşılanmıyordu ve bu durum ne görevini ne de orada bulunuş amacını değiştiremezdi. Yakaladığı balığın büyüklüğünü bile görmeden ipini salacak değildi. Aldığı “istenilmeyen” hissinin onun için bir önemi yoktu, tek gerçek alabileceği bilgilerdi.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » November 20th, 2021, 11:07 am

Off Topic
Kitamura Fuu bildirilmiş pasiflik yapmış durumdadır. Ancak konunun ilerleyebilmesi ve Riku’nun daha fazla beklememesi için konuya girmek durumundayım. Bu tur Fuu, Riku’nun sözlerini dinlemiş, onaylamış ve konuşmaya müdahale etmemiş olarak varsayılmıştır.
Sözlerinin ardından Riku’nun konuşmasını, yemiş kırma faaliyetine ve arada bir kırdığı yemişleri ağzına atarak dinleyen Kensaku, Riku’nun cümlelerini bitirmesiyle bakışlarını hafifçe kaldırıyor. Riku’nun gözlerinin içine bakarak kaşlarını hafifçe kaldıran Kensaku “Tehdit mi?” diyor sadece ve ardından birkaç yemişi daha kırıyor. Yan tarafından kırılacak başkaca yemiş olmadığını gören Kensaku eliyle kırılmış kabukları diğer tarafında doğru süpürüyor ve eliyle üstünü silkeliyor. Ardından yerinden yavaşça kalkan Kensaku “Size bir şeyler anlatmamı mı istiyorsunuz? Hayır, hayır… Siz sembolün peşindesiniz öyle değil mi? Bu sembol ne? Benimle ne ilgisi var?” diyor basitçe sorulardan ziyade sorgulamak istercesine. Her ikinizin de üstünde gezdirdiği bakışlarıyla konuşmasına devam edecek görünen Kensaku “Evet, bu sembolü de kimlere ait olduğunu da biliyorum. Açık söyleyeyim, Kei’nin katili kim ve onu neden öldürdü bilmiyorum. Ama o kişinin kimlerden olduğunu biliyorum ve aradığınız kişiler çok da uzağınızda değil Kusa shinobileri.” diyor. Kensaku özellikle size hitap ederken kullandığı “Kusa shinobileri” lafının üstüne dikkatinizi çekecek kadar baskı yapıyor. Ancak bu konuyu daha derine indirgemek niyetinde gibi de durmuyor.

Kensaku sözlerini düşünmeniz için birkaç saniye duraksamasının ardından “Bu işin er ya da geç patlayacağı belliydi ve böylesine bir infazın gerçekleşmesi de birilerinin harekete geçtiğini gösteriyor.” diyor. Bu sözlerine pek anlam veremediğiniz Kensaku, bu kez yüzüne yerleşen hafif ve çarpık bir tebessümle ikinize bakarken “Ama bu işin içine girmek isterseniz, pekala bunu yaparsınız. Tabi ilk önce beni bertaraf etmeniz gerekiyor.” diyor. Yüzündeki ifade, ölmeye çoktan hazır birinin bakışlarıyla eş değer göründüğü anda ise Kensaku “Merak etmeyin, henüz daha kendimi öldürtmek gibi bir niyetim yok. Fakat mesaj açık ve yapılacaklar da… Eğer gerçekten sembolü arzuluyorsanız, beni alt etmeniz gerekecek. Bunu da takdir edersiniz ki burada yapmamız mümkün değil. Bunca insanın arasında birbirimizin boğazına yapışmamız doğru olmaz.” diyor. İkinizin üstünde gezdirdiği keskin bakışlarının arasında Kensaku “Ne diyorsunuz?” diyerek sözü size bırakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » December 9th, 2021, 10:09 am

Off Topic
Kimatura Fuu ikinci pasiflik uyarısını almıştır.
Mokuro Riku ikinci pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » December 31st, 2021, 2:02 am

Adamın karşısındakilere aldırış etmeyen tavrı Riku’ya garip hissettirmişti. Varlığının Kensaku için hiçbir önemi yokmuş gibiydi. Oysaki Riku, adamın umursamazlıkla dile getirdikleriyle ona ilgiyle çekiliyordu. Karşısındakine bu hislerini oldukça yansıtmamaya özen gösteriyordu ancak sanki elleri arasında devasa bir mıknatıs tutuyordu ve adamdaki cevapları aralayacak anahtara doğru çekiliyordu. Kensaku’nun konuya günlük bir şeyler konuşuyormuşçasına ancak oldukça net bir şekilde girmesi Riku’yu biraz afallatmıştı. Karşısındaki adamın da Otame’nin oğluyla birlikte savaşmış olabileceğini tahmin ediyordu. Öyleyse bu sembol ve cinayet bu grupla mı bağlantılıydı? Adamın cümlelerini bitirirken kullandığı kullandığı vurgulu hitapla Kusagakure’ye karşı hislerinin de oldukça net ve aynı ağırlıkta olduğunu ve bunun pek de iyi niyetli olmadığını düşünüyordu.

Adamın yönelttiği soru havada sanki birkaç saniyeliğine asılı kalmıştı. Böyle bir teklif Riku’ya akıl karı gelmiyordu. Şaşkınlığından kaynaklı kısa bir süre duraksadıktan sonra sakince konuşmaya başlamıştı: “Üstünkörü bahsettiklerinizle böyle bir eyleme girmemizin imkansız olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur Kensaku-san. Benim görevim halkın güvenliğini sağlamak; ölüm arzunuzu tatmin etmek değil.” Elinde karşısında duran adamın düşman olabileceğine dair bir kanıt veya eylem görmediği sürece saldırıda bulunmak için bir sebebi yoktu. Fuu’nun adama sinirlenip şu anda üstüne atlaması endişesiyle göz ucuyla Fuu’nun durumunu kontrol etme gereği duymuştu. Kunoichi kendisinde duygularını sonuna kadar yaşayan ve aniden dışa vurabilen bir izlenim bırakmıştı, şimdi de adamın konuşmalarındaki tavrın Fuu’yu irite edebileceğini tahmin ediyordu. Açıkçası bu fare peşinde koşan bir kedi gibi kendilerine söylenenin peşinden sürüklenmek Riku’nun da oldukça canını sıkıyordu. Sanki önlerindeki av küçük bir deliğe kaçmış ve patisiyle deliğin içerisini körlemesine kurcalıyor gibiydi. Adamın söyledikleri ve istediklerinde mantığına yatan bir şey bulamıyordu. Eğer ölümün sorumlusu Kusa shinobileriyse kendilerinin buraya çağrılmalarının sebebi neydi? Üstelik niçin Kensaku böylesine bir teklifle karşılarına geçmişti? sembolün sırrını öğrenebilmek için Kensaku kendisine saldırmalarını istiyordu? Riku’nun zihninde hiçbir şey yerine oturmuyor, üstelik aradığı cevaplar parmaklarının ucundayken ulaşamıyor olmanın sıkıntısını hissediyordu.

Kensaku’dan şu anda söylediklerinden daha fazlasını alamayacağını seziyordu ancak konuşmayı, körlemesine söylenene atlamaya tercih ediyordu.

Karşısında ayakta duran adama birkaç adım daha yaklaşıp sözlerine devam etmişti. “Bahsettiklerinizi açıklamanız gerekiyor. Eğer burada konuşmak için güvenli hissetmiyorsanız, sizinle sadece bizim aramızda olacak gizli bir görüşme ayarlayabiliriz. Ancak ofansif teklifiniz oldukça absürt; sadece anlatacaklarınızı dinleyebilirim, sizi anlamaya ve yardımcı olmaya çalışabilirim.” Gerçeğe ulaşabilmek için önüne sunulan koşul riskliydi. Henüz amacını sezemediği bir yabancının kendilerine karşı bir tuzak kuruyor olduğu inancına kapılıyordu. Bir gözüyle de partnerinin nasıl bir tepki vereceğini kontrol etmeye çalışıyordu. Kensaku konuşmaya direndiği müddetçe işin dövüşe bağlanacağını hissediyordu ancak bunun adamın istediği şekilde olacağından pek emin değildi. Gerilen ortamla birlikte Riku da eyleme geçmeye kendini hazırlayıp çevresine ve gelişebilecek bir harekete karşı daha dikkatli olmaya çabalayacaktı.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”