[Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » July 29th, 2021, 11:06 am

Fuu; Naoya’ya söylediğin sözler yüzünde sıcak bir tebessümün belirmesine neden olurken içten içe kendisine duyduğu güvenin arttığını da hissedebiliyorsun. Gekko’nun ifadesiz duruşuna karşılık Naoya’nın bir şeyleri başarma arzusu, dala daha sıkı tutunmanı sağlıyor. Sözlerini destekleyen deliller bulma ümidiyle mezarı açan shinobilerin işlerinin bitmesini bekliyorsunuz ve kısa bir süre sonra, beyaz bir kumaş parçasına sarılmış ceset mezarın içerisinden çıkartılıyor iki shinobi sayesinde. Bu anda burnunuza çarpan ekşi koku tüm zihninizin kısa süreli allak bullak olmasına neden olurken Naoya’nın hafif öğürtüleri manevi yönden hissettiğin olumsuzluklara bir çentik daha atıyor gibi.

İki shinobi kumaş parçasını değersiz bir materyal gibi bir kunai yardımıyla ikiye ayırdığında ise, karşınızda Kei’nin cansız vücudu tüm çıplaklığıyla gözlerinizin önünde oluyor. Gekko geride durmayı tercih ederken Naoya ve sen cesede doğru ilerliyorsunuz ve cesede yaklaştığın anda Kei’nin kesilmiş boğazı hemen dikkatini çekiyor. Bir medic-nin olmasan bile boğazın tamamını saran kesiğin son derece pürüzsüz ve ustaca atılmış olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsun. Bakışların hızla Kei’nin ayak tabanlarına kaydığında, iki ayak tabanında da birden fazla kesik olduğunu görüyorsun. Dikine atılan birkaç kesikte de aynı ustalığın izlerini rahatlıkla görebiliyorsun. Son olarak Kei’nin kollarını hafifçe tutup avuç içlerine bakmak için çeviriyor ve baş parmak hariç olmak üzere, her bir parmağın avuç içinden başladığı noktayla avuç içinin bittiği noktaya kadar dikine kesikler atıldığını görebiliyorsun. Ayak tabanlarındaki ve avuç içlerindeki kesikleri çok da ölümcül olduğu söylenemez, ancak yine de derin kesikler olduğu aşikar. Bunun dışında Kei’nin cansız bedeni üzerinde çıplak gözle yaptığın incelemede yeni yeni çürümeye başlayan vücutta beliren izler dışında başkaca bir detay gözüne ilişmiyor.

Yaptığın inceleme sırasında Naoya da ceset üzerinde incelemeler yapıyor. Seninkinin aksine Naoya cansız bedenin gözlerini açıp kontrol ediyor, ağzını zorlayarak açıp bakıyor ve kesik boğazı elleriyle yoklayarak inceliyor. Bunun dışında bedenin diğer noktalarına da temas ederek incelemelerde bulunan Naoya yaklaşık 5 dakikanın sonunda ilk kez cesedin başından kalkıyor. Yüzünde yaptığı işten pek de hoşlanmadığını belli eden bir ifade bulunan Naoya “Ölüm nedeni boğazdaki kesik. Ancak bundan önce sizin de görmüş olduğunuz üzere ayak tabanlarındaki ve avuç içlerindeki kesikler meydana getirilmiş. Bir nevi işkence olabilir, bu kesikler henüz canlıyken atılmış ve ölümcül durmuyor. Yürümeyi veya bir şeyler tutmayı birkaç haftalığına imkansız hale getirebilecek nitelikte. Belki bir ay, ama daha fazla değildir. Ama tüm kesikler, işinin ehli olan biri tarafından yapıldığını gösteriyor.” diyor. Bu açıklamaların ardından “Net ölüm zamanını vermek pek mümkün değil, ancak birkaç günden fazla olmamış. Cesetteki bozulmadan bunu söylemek mümkün.” diyor. Ancak hemen ardından sana doğru yaklaşıp sadece senin duyabileceğin bir ses tonuyla “Cesedi çıkardıkları kumaş da bu durumu doğruluyor. Ancak vücudun şişmesi sonucu ortaya çıkan salgılar dışında cesette ve kumaşta leke bulunmuyor. Yani ceset temizlenip defnedilmiş. Kim olduğunu bilmiyorum ama bu kişi önemsiz biri olsaydı kimse bu zahmete girmezdi. Belli ki ölen önemli biri.” diyor bir sır verirmiş gibi. Hemen ardından ise senden hafifçe uzaklaşıp “Bunların dışında pek görebildiğim veya eğreti duran bir şey yok açıkçası. En azından benim görebildiğim bu kadar.” diyor hafif mahcup bir ifadeyle.

Riku; Konuşmaya başlamanla birlikte hem Benkei hem de Koin dikkatli bir şekilde seni dinliyor. Ancak konu yaşananların tekrar dile getirilmesine gelince, her ikisinin de yüzünün fazlasıyla asıldığını, bu durumdan memnun olmadıklarını görebiliyorsun. Ancak yine de her ikisi de konuşmanı hiçbir şekilde bölmüyor veya sana yardımcı olmayacaklarını belli eden ifadeler takınmıyorlar. Karşındaki iki kişinin salt üzüntüyle yaratılan yüz ifadelerine karşılık konuşmanı sonlandırıyorsun. Benkei senin konuşmanın bitmesinden hemen sonra derin bir nefes verirken “Ahh…” diye inliyor sadece. Ciğerden geldiği belli olan ancak yüksek bir seste çıkmayan bu inilti, aslında tüm iç dünyasını da ortaya koyuyor. Koin ise olay karşısında daha duygusal bir yöne sürüklenirken Benkei “Bakın Riku-san… Bildiklerimizi ve gördüklerimizi zaten anlattık. Aynı şeyleri tekrar tekrar…” diyor ancak son anda susuyor. Hafifçe yutkunduktan sonra “Mazur görün… Kei-san’a ne olduğu ortaya çıkacak nihayetinde, biz de üzerimize düşeni yapmalıyız.” diyor. Bu cümlesinden sonra hafifçe gözlerini açıp kapayan ve ardından biraz silkelenen Benkei “Olaydan önce Kei-san, ben, Koin ve birkaç arkadaşımız daha toplanmıştık. O gün biraz erkek muhabbeti yaptık, anlarsınız ya.” diyor hafif çekinerek. Hemen ardından ise ayıbını örtmek istercesine “Bu her zaman olan bir şey değil, o gün öylece gelişiverdi. Sonra herkes çadırlarına dağıldı. Benim bir oğlum var Riku-san, henüz 8 yaşında. Ne olduğunu bulamadığımız bir hastalığın pençesinde. Her şey normalken birden bayılıyor veya çok kötü bir haldeyken birden iyi oluyor. Bazen aralıksız bir saat koşuyor bazense iki dakika koşup yığılıp kalıyor. Kei-san’ın çadırına gittiğimiz sabaha doğru oğlum bir kez daha rahatsızlandı. Yine bayıldı. Koin bizim kaldığımız çadırın hemen yanında kalıyor. Durumu ona söyledim ve Koin de Kei-san’ın bize yardımcı olabileceğini söyledi. Çocuğum kendine gelince apar topar kalkıp Kei-san’ın çadırına geldik. Ona seslendik ancak cevap gelmedi. Uyuyor olabileceğini düşündük ve orada ayrıldık. Sonra birkaç kez daha gittik. Tam dört kez… Ancak hiçbirinde cevap alamayınca, bir nebze şüphelendik. Kei-san’ın uykusunun çok ağır olmadığını biliyorduk. Bu yüzden biz de içeriye girmeye karar verdik.” diyor. Bu noktaya kadar olayı bir yere kadar anlatabilen Benkei, bu kısımda hafif bir sessizliğe gömülürken kendisini toparlamaya çalışır gibi duruyor. Yarım dakika kadar süren sessizlikten sonra Benkei “İçeriye girmeye karar verdik ve Koin ile birlikte içeriye girdik. Girer girmez gördüğümüz manzara karşısında şok olduk. Kei-san boğazı kesilmiş bir şekilde duruyordu. Ellerinden ve ayaklarında da kanlar geliyordu. Bu manzaraya sadece birkaç saniye bakabildim ve hemen kendimi dışarı attım.” diyor. Bu cümlelerinden sonra ise Benkei konuşmakta zorlanıyor ve susmayı tercih ediyor.

Benkei’nin yutkunmasıyla geçen birkaç saniyelik süre zarfında Koin yavaşça Benkei’nin sırtını sıvazlıyor ve ardından bakışlarını sana çevirerek “Benkei-san’ın dışarı çıkmasının ardından çadırda sembolü gördüm. Ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Ama onu zihnime kazıdım. Olaya buradaki shinobiler müdahale edince konuyu kimseye açamadım. Ancak Kei-san’ı görenlerin içerisinde Ueki Soseki isimli biri var. Buraya gelmeden önce onunla konuştum, tekrar bizle görüşülmek istenildiğini söyledim. Soseki-san da sembolle ilgili bilgisi olan bir kadının olduğunu söyledi. Kadının bildiklerini anlatması için biraz uğramış, ancak kadın sadece shinobilere durumu anlatabileceğini söylemekle yetinmiş. Bunu henüz Gekko-san’a iletememiştik, siz iletirseniz sevinirim. Kadının adı Gamo Otame… Kendisini çok tanımıyorum ama Soseki-san’ın söylediğine göre pek de vasfı olmayan biriymiş. O da onunla burada tanışmış, yemekleri lezzetliymiş ve biraz da kafası kırıkmış. Kocası veya çocuğu yokmuş, söylediğine göre yaşanan hadiselerde ölmüşler ve bir başına kalmış.” diyor. Tüm anlatacaklarının bu kadar olduğunu belli eden Koin Benkei’ye dönerken “İyi misin?” diye soruyor. Benkei ise hafifçe başını sallayarak iyi olduğunu işaret ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » August 9th, 2021, 1:28 am

Merhum dostlarının anılmasıyla daha da kederli bir ruh haline bürünmüştü iki adam. Konu hakkında konuşmak ne denli zor gelse de kendilerinin de bir yardımı olabileceğine inanarak duygularını toparlayıp söze giren yine Benkei’ydi. Adamın bahsettiği “erkek muhabbeti” tabirinin ne olduğunu bilmiyordu Riku. Sözcük öbeğinden erkeklerle ilgili veya erkekler arasında geçen bir sohbet türü olduğu izlenimine kapılmıştı. Akademi dönemlerinde akranlarının gruplaşarak birbirleriyle kahkahalarla veya fısıltılarla konuştuklarına sayısızca şahit olmuştu ancak kendisi hiçbir zaman böyle bir muhabbetin içerisine girmemişti. O zamanlar da çevresindeki kısıtlı sayıdaki insanla konuşmaları ağırlıkla ninja öğretileri hakkındaydı. İkizi Riku’yu peşinden sürükleyerek diğer insanlarla kaynaştırmaya çalıştığındaysa aldığı tepki “çakra emici”, “varlığı bile modumu düşürüyor” gibi söylemler oluyordu. Kendisi bunlardan pek etkilenmese de Riko endişelenip Riku’yu olduğu gibi bırakmanın ve zorlamamanın daha iyi olduğunda karar kılıp bu huyunu bir kenara bırakmıştı.

Riku’nun bilgisizliğinin üzerine Benkei’nin “erkek muhabbeti” konusu geçiştirmeye çalışması da ne olduğunu öğrenmek için daha da motive bir sebep olmuştu ancak Benkei’nin verdiği ifadeyi böyle bir durumla bölmemesi gerektiğini hissedip kendini sınırladı. Daha sonra başkasına sormaya karar verip tüm ciddiyetiyle adamın konuşmasına odaklanmıştı. Riku, Gekko’dan duyduklarının daha ayrıntılı bir tekrarını dinlerken her cümleyi dikkatle zihnine yerleştirmeye çabalıyordu. Konuşmanın gidişatı cesedi buldukları ana geldiğinde Benkei iyice konuşmakta zorlanmaya başlamıştı. Onlara acı veren anıları zihinlerinde eşeleyip durmaktan dolayı hissettiği suçluluğu bu insanları huzura kavuşturabilmek için elinden geleni yapacağını kendisine telkinleyerek bastırıyordu.

Can yakan sessizlikte iki dost birbirine destek oluyordu. Biraz da olsa toparlanmalarının ardından Benkei’nin sınırında olduğunu hissetmiş olacak ki bu sefer Koin sembolü anlatarak söze girmişti. Adam sembolün aklına kazındığını söylerken hala gözleri önünden gitmeyen şekille ürperen Riku da aynı durumdaydı. Cehennemden bir kesit gibi önlerine serilmiş olan o anı akıllarından çıkaramamaları ne kadar insaniyse eylemi gerçekleştiren kişi veya kişiler de bu denli insanlık dışıydı.

Koin son anlattıklarıyla Riku için keşfedilmemiş yeni detaylara kapı açmıştı. Gamo Otome adlı kadının sembolle ilgili bilgisi olduğu iddiası konuşma boyunca elde ettiği tek gelişmeydi. Her ne kadar bu yeni bilgi ile heyecanlansa da kadının çevre tarafından akli dengeleri yerinde olmadığı şeklinde nitelendirilmesi söylediklerinde ne denli gerçeklik payı olduğu konusunda şüpheye itiyordu. Belki de kadının sevdiklerini kaybedip yalnız kalmasının ağırlığını kaldıramamıştı ve çevre tarafından farklı yorumlanabilecek duygusal bir buhran içerisindeydi. Sosyal çevreden soyutlanma hissi kendi yaşamının da katmanları içerisinde yedirilmişti ve bu his Gamo’yu anlayabileceği bir frekansı yakalamasına önayak olabilirdi. Riku, henüz tanışmadığı insanlar hakkında kafasında düşünceler kurmaya kendisini kaptırmanın hiçbir faydası olmadığının bilinciyle kadının kimliğini bir kenara bırakıp sadece yapılacaklar listesindeki ilk unsura Gamo ile konuşmayı ekleyip konuyu kapatmaya karar vermişti.

Tanıklar konuşmalarını bitirdiğinde onlara nefes alacak bir süre vermek için bekleyip ardından adamlara doğru saygısını sunmak için hafifçe eğilip konuşmaya başladı: “Benkei-san, Koin-san tekrar zaman ayırıp gördüklerinizi benimle paylaştığınız ve iş birliğiniz için teşekkürler.” Kafasını kaldırıp gözlerini ikilide sabitleyerek sözlerine devam etti: “Kaybınızla başa çıkmanız için sizlere metanet diliyorum. Benkei-san, ayrıca çocuğunuzun durumuna çözüm bulabilmek için ben de ek olarak bir araştırma yapmak için gönüllü olmak istiyorum. İleride bu durum hakkında tekrar vaktinizi almak isteyebilirim.” Riku, görevinden başka bir konuya öncelik verebilecek bir durumda olmasa da bu cinayeti çözümlenmiş bir şekilde olmasını umarak geride bırakma vakti geldiğinde Benkei’nin oğluna yardımcı olabilmeyi içtenlikle istiyordu. Çadır Kent’teki sınırlı medikal yardım ile çocuğa bir çare olabilmek mümkün gözükmüyordu ve ona daha detaylı bir muayene ile tedavi şartları sağlayabilmeyi amaç olarak kendisine benimsemişti.

Benkei ve Koin’i uğurladıktan sonra Riku çadırda Fuu ile Gekko’nun dönmesini bekleyecekti. Bu sırada da bulunduğu çadırda kahve bulmak için küçük bir arayışa girecekti. Kahve olmasa bile duygusal yoğunlukla dolu konuşmalarının ardından boğazından geçecek bir içeceğe ihtiyacı vardı. Kafasında Gamo ile konuşmayı öncelik olarak belirlese de Fuu’nun bu sıralamayı sarsacak güçte yeni bir bilgi ile dönmesini umut ediyordu.

Off Topic
Sembolün görseli silinmiş, hiç hatırlamıyormuşum nasıldı ;_; Tekrar yükleyebilir misiniz?
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » August 11th, 2021, 12:33 pm

Biraz güleryüz biraz destek ile medic-nin çocuğu tam potansiyeline çıkarabilmeyi başarmıştı. Çocuğun yüzünde motive olmuş bir ifade vardı ve bu bugün kazandığı ilk galibiyetti. Fakat ilk yenilgisi, mezarı kazan shinobilerin cesedi çıkarıp kefeni açtığında gelmişti. İğrenç bir koku burnundan geçip ciğerlerine dolduğunda kötü bir karar verdiğini hissetti fakat geri dönmek için çok geçti. Sağ eliyle ağzını ve burnunu kapata kapata cesedi inceledi. Tecrübesiz gözleri sıradışı bir şeyler görmedi ve sırasını Naoya'ya bıraktı. Naoya cesedi gözlerinden başlayarak incelemeye başladı. Fuu adamı dikkatlice izliyor ve bir şeyler bulması için dua ediyordu. Bir galibiyete daha ihtiyacı vardı.

Beş dakikalık bir inceleme sürecinden sonra Naoya'nın gözleri pek umut verici bakmıyordu. Çocuk mahcup bir şekilde bulduğu her şeyi anlattı. Gıcık kadın Kinu'nun anlattıklarından pek farklı şeyler söylemeyerek başladı. O kadına karşı mahcup olacak olmak pek keyfini kaçırdı Fuu'nun. Yine de keyifsizliğini belli etmemeye çalıştı. Kesikler ile ilgili söyledikleri biraz umut vericiydi. Bir adamın işkence görmüş olmasından umut bulmak garip hissettirmişti ama şu an bulabildikleri en ince ipucuna bile ihtiyaçları vardı. Çocuk daha sonra sevimli bir şekilde eğilip Fuu'ya adamın cesedinin niçin temizlendiğini söylemişti. Garibim Naoya ne sevimli veletti öyle. Mahcup mahcup bakan çocuğa karşı gülümsedi elini omzuna koydu. "Teşekkür ederim, elinden gelenin en iyisini yaptığına eminim!" dedi ve Gekko'ya döndü. İfadesiz bakan adama.

Hızlı adımlarla Gekko'nun yanına gitti. Diğerlerinin duyamayacağı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Beklediğimiz kadar bir şey bulamadık farkındayım. Lakin Naoya adamın işkenceye maruz kaldığını söylüyor. Eğer bunu Riaru'nun adamları yaptıysa ve Kei'yi konuşturmayı başardıysa bütün çadırkent ve sahadaki personel tehlikede olabilir. " dedi. Cesetten beklediği kadar bir şey çıkmamıştı. Riku'nun bir şeyler bulmuş olmasını umuyordu. Sözlerini söyledikten sonra kendini Gekko'nun atacağı fırçayı beklemeye bıraktı.
Last edited by Kitamura Fuu on September 2nd, 2021, 11:31 pm, edited 1 time in total.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » August 13th, 2021, 11:20 am

Off Topic
Görselde herhangi bir problem görünmüyor, en azından ben açabiliyorum. Yine de başka bir site üzerinden yeniden yükledim. Sorun devam ederse bildirin lütfen.
Image
Riku; Benkei ve Koin’in anlatacaklarının bitmesinin ardından söze giriyorsun. Her ikisi de konuşmanı dikkatle dinliyor ve paylaştığı acılarına ilişkin sözlerini olumlu bir baş hareketiyle karşılıyorlar. Benkei’nin çocuğu ile ilgili sözlerinin ardından ise Benkei sadece başını hafifçe öne eğerek “Minnettarım.” diyebilmekle yetiniyor. Aslında daha çok konuşmak, içindeki yanan ateşi sözlerini ortaya dökerek söndürmek istediğini hissedebiliyorsun. Fakat mevcut durumu itibariyle başlayacağı konuşmasını muhtemelen ciddi bir öfke patlaması veya ağlama kriziyle sonlandıracak gibi görünen Benkei, kendisi de bunu fark etmiş gibi derin bir sessizliğe gömülüyor.

Benkei ve Koin ortama çöken kısa sessizliğin akabinde hafifçe çadıra girdikleri yere kaçamak bir bakış atıyorlar ve ardından Koin “Şimdiden çabalarınız için teşekkür ederiz. Yapabileceğimiz bir şey olursa lütfen haber verin.” diyor. Benkei de tekrar bir baş hareketiyle Koin’in sözlerini onayladıktan sonra, ikili yavaşça çadırdan çıkıyor.

Çadırın içinde tek başına kalmanın ardından gözlerin içebileceğin bir yudum kahveyi arıyor. Ancak bulunduğu çadırda kahve veya başkaca bir sıcak içeceğin bulunmadığını anlıyorsun. Bu nedenle kenarda duran ve açılmamış görünen şişe sulardan bir tanesini alarak yavaşça yudumlamaya başlıyorsun. Kusagakure’deki içtiğin sulara kıyasla tadı daha sert olan suyu içtiğinde, bu sertliği kafana takamayacak kadar başkaca düşünceler içinde buluyorsun kendini.

Fuu; Naoya’ya sözlerin, çocuğun yüzünde bir gülümseme yaratıyor. Kendine güveni gelmiş, yaptığı işin iğrençliğine rağmen başarılı olduğu yönünde sözler duymaktan zevk almış gibi görünen Naoya “Sağolun.” diyor. Her ne kadar Naoya biraz daha konuşma niyetinde gibi görünse de, Gekko’ya doğru hızlı adımlara başlaman Naoya’nın sessizliğe gömülmesine ve olduğu yerde kalmasına neden oluyor.

Gekko’nun yanına geldiğinde, söyleyeceklerini sadece onun dinleyebilmesi için biraz yaklaşıyorsun. Gekko meraklı ve dikkatli gözlerle sana bakıyor ve söyleyeceklerini dinlemeye koyuluyor. Konuşman bittiğinde Gekko’nun yüzünde pek bir ifade değişikliği olmuyor. Anlattıklarını anladığı yönünde kafasını hafifçe salladıktan sonra “İşkence konusunda bir şüphe yok. Bahsettiğin tehlike durumunda da haklısın. Bunun için burada görevli shinobileri belirli noktalara yerleştirdik. Belli zaman aralıklarıyla Kinu’ya bilgi veriyorlar ve bu zamana kadar şüphe uyandıran bir durum söz konusu olmadı.” diyor. Bu cümlelerinden sonra yüzü bir parça düşen Gekko “Tabi bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Denetimleri sıklaştırmak faydalı olabilir.” diyor kendi kendine iç hesaplaşma yapar gibi.

Gekko son cümlelerinden sonra konuyla ilgili başka bir şey söylemeyecek gibi duruyor ve senden gelecek yeni bir talebi veya senin yapacağın yönlendirmeyi beklemeye koyuluyor. Bu haliyle, esasen burada yetkili kişi Gekko olsa da, sana ayak uyduracak gibi bir görüntü sergiliyor.
Off Topic
Riku, Fuu’yu bekleyeceğini belirtmiş olması nedeniyle, başkaca bir aksiyona girmeye karar vermediği sürece konuya yazmayabilir. Fuu’nun yazacağı turun/turların niteliğine göre Riku’nun tekrar RP yazması gerektiği GM mesajı olarak bildirilecektir. Bu yönde bir GM mesajı atılmayana kadar, aksi bir karar almadığı sürece, Riku’nun RP yazmasına gerek yoktur.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » September 2nd, 2021, 11:30 pm

Bir sarmalın içinde sonsuza kadar dönen bir topaç gibi hissediyordu. Hiç bir yerde çıkış yoktu. Çıkışın olmayışı yetmez gibi çıkışı işaret eden en ufak bir iz bile yoktu. Bu hiç bir şeyin içinde hiç bir şeyi bulma döngüsü kendi yeteneklerinden şüphe etmesine sebep oluyordu. Bir cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olması için gönderilen kunoichi, çamurda debeleniyor ölülerin cesetlerini rahatsız ediyor ve bir çocuk gibi otoritelerle didişiyordu. Cesetten bir şeyler çıkmasını çok istemişti. Lakin bir şeyi çok istemiş oluşu olmayan bir şeyin bir anda sihirli bir biçimde var olmaya başlayacağı anlamına gelmiyordu. Gekko ile bildikleri şeyleri tekrar gözden geçirdiler. Bilmedikleri ekstra bir şeyi öğrenememişlerdi, Fuu bariz bir şekilde vakit kaybettirmişti. Adamın ona bangır bangır bağırmasını beklemişti. Milletin içinde onu yerin dibine sokmasını. Fakat adam sakin bir şekilde durum değerlendirmesi yapmıştı. Bu Fuu'nun hak etmediği rahat bir nefes almasını sağlamıştı. Kendi kendine biraz daha düşünerek davranması gerektiğini tembihledi. Pek tabii bunu yapabileceğinden emin değildi. Otoriteye karşı çıkabileceği yada sadece problem çıkartabileceği bir fırsat görünce mantığı tekrar götüne kaçabilirdi.

Burada yapılabilecek başka bir şey göremiyordu. Riku'nun yanına gidip onun bir şeyler bulmasını ummaktan başka çaresi yoktu. Grubun daha 'ağırbaşlı' üyesinin bir şeyler bulma ihtimali kendisine kıyasla çok daha fazlaydı zaten. Yinede cesetten bir şeyler çıkartıp kahraman olabilme ihtimali ve o Kinu denen karının gözüne gözüne başarısını sokma fikri çok cazip gelmişti. Tabii şimdi Kinu'nun gevşek gevşek onun başarısızlığını gözüne sokma şansı vardı, eh katlanmaya çalışacaktı. Pek başarılı olamayacağı kesindi elbet. "Burada işimiz bitti, Riku da sorgulamayı bitirmiştir, bildiklerimizi birbirimize aktarıp kendimize yeni bir yol bulabiliriz." dedi. Bir kaç saniye durakladıktan sonra iyice sesini kısıp bir soru daha sordu. "Sizce, Gekko-san, içeriden bunu biri yapmış olsaydı bu kim olurdu? İçgüdüleriniz ve tecrübeleriniz size bir şey söylüyor mu ?" dedi. Adamın cevabını bekleyecek ve eğer bir sorun çıkmadan çadıra gidebilirlerse ceset üzerinde bulabildikleri, daha doğrusu bulamadıkları, şeyleri anlatıp onun bulduklarını dinleyecekti.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » September 3rd, 2021, 9:36 am

Fuu; Geri dönüşe yönelik cümlelerine Gekko ayak uydurmaya başlarken, bu esnada sorduğun soru Gekko’nun bir anda adımlarını yavaşlatıyor. Sanki kafasını epeydir kurcalayan bir soruyla yüzleşmiş gibi ten rengi bir ton açılan Gekko kaçamak bir bakışı sana attıktan sonra “Bu sorunun gelmesinden korkmuyordum desem yalan olurdu.” diyor senin gibi kısık bir ses tonuyla. Hemen ardından biraz arkanızda yürüyen Naoya’ya bakıyor. Naoya her ne kadar ikiniz arasında geçen konuşmalara ilgi duyuyor gibi görünse de konuşmalarınızı dinlemek veya duyabilmek için özel bir çaba sarf etmiyor gibi duruyor. Bu hali Gekko’nun da bir nebze rahatlamasına neden oluyor ve adımlarına devam ederken bakışlarını da dalgın bir şekilde ufka dikiyor.

Birkaç sessiz adımın ardından Gekko “Tüm bu yaşananlar, özellikle failin kalifiyeli biri olduğuna işaret ediyor. Bunun öyle alelade bir cinayet olmadığının en başından beri farkındayız. Gerek ölen kişi gerek ölüm şekli bunu net bir şekilde söylüyor. Buradaki insanların genel durumlarına bakıldığında, mültecilerden birinin bu işi yapması pek de olası görünmüyor. Onların içinde bu denli kalifiyeli biri olacağını düşünmüyoruz.” diyor. Ancak bu son cümlesinden pek de emin görünmeyen Gekko hafif bir bakışla sana baktıktan sonra “Daha doğrusu düşünmüyorduk, ancak şu an ne ile yüzleştiğimiz bilemiyorum.” diyor. İçindeki yükü pişmanlıkla atarcasına hafifçe iç çeken Gekko “Bu durumda da tabi içimize dönmek durumunda kaldık. Yani acaba bizden biri miydi bu işi yapan diye sorduk kendimize. Çünkü eğer bunu yapan içimizden biriyse oldukça haklı sebepleri olabilirdi. Sonuçta buradaki insanlar, öyle veya böyle, bir zamanlar karşı cephemizdeydi ve birbirlerimizin kanını acımasızca akıttık. Bir intikam duygusuyla veya bir iğretiyle birinin böyle bir cinayeti işlemesi çok makul. Şüpheleri üzerinden gidermek için de çeşitli işkenceler ve o kafa karıştırıcı sembolü bıraktırmasının makul olduğu gibi…” diyor. Tekrar bir sessizliğe gömülen Gekko kafasından bir şeyler geçirip tarttıktan sonra “Ama soruna cevap vermek gerekirse… Bu herkes olabilir Fuu-san… Tıpkı hiç kimsenin olamayacağı gibi. Sana bir isim vermek veya en azından belli başlı birilerinin adlarını vermeyi isterdim. Ancak bu mümkün değil. Olayların başladığından beri her ne kadar şüphelerim devam etse de, kendi içimizde birilerinin şüpheli davranışlarına denk gelmedim.” diyor konuşmasını sonlandırırken.

Adımlarınız bir müddet daha devam ettikten sonra, tekrar başladığınız noktaya, Riku’nun bulunduğu çadıra varıyorsunuz. Gekko önce çadıra senin girmene müsaade ettikten sonra çadıra giriyorsun ve ardından Gekko ile Naoya da çadıra giriyor. Her ikisi de kafasıyla Riku’ya selam verdikten sonra Gekko “Dilerseniz çıkabiliriz.” diyor sakin bir şekilde. Bu haliyle Gekko başından beri olduğu gibi, soruşturmanıza engel olacak herhangi bir durumdan kendini sakınıyor gibi geliyor size.
Off Topic
Riku tekrar konuya yazmaya devam edebilir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » September 3rd, 2021, 5:09 pm

Gekko'nun sözleri resmen çaresizliğe batıp çıkmış bir adamın çırpınışlarının dışa vurumu değil adeta bir volkan gibi patlamasıydı. Bir cevabı yoktu. Dudaklarından çıkan her söz adamın nasıl da karanlıkta kaldığını gösteriyordu. Fakat güzel bir noktaya parmak basmıştı. Bu cinayet, intikam için işlenmişte olabilirdi. Lakin sadece intikam almak için bu kadar işkence etmeye yeltenir miydi katil? Adamı öldürüp yoluna bakmak varken işkence etmek ve yakalanma riskine girmek ne kadar mantıklıydı? Yada tam tersine işkenceyi ve sembolü sadece kafa karıştırma amacıyla kullanmış bile olabilirdi. Bir çok olasılık birbiri ardına girmiş at izi it izine karışmıştı adeta. Buraya geldiklerinden beri geçen zamanda onlara söylenenlerin üzerine çok bir şey bulamamış sadece ölü bir adamı rahatsız etmişti Fuu. Partnerinin, grubun daha aklı başında olanının, bir şeyler bulmuş olmasını umuyordu. Çadıra sessizlikle girdi. Naoya ve Gekko arkasından girdi. Riku odadaydı. Derin bir nefes aldı ve lafa girdi. "Cesette bir şey yok." dedi başarısızlığını gizlemeye çalışarak. "En azından bilmediğimiz bir şey yok. Naoya-kun elinden geleni yaptı başka bir şey olsaydı kesinlikle bulurdu." en azından odadaki birinin iyi hissetmesini sağlamaya çalışıyordu.

Minik bir duraklamanın ardından tekrar lafa girdi. Duruşu ve tonlaması biraz daha ciddiydi. "Çamurda yuvarlanan domuzlar gibiyiz, pisliğe battık ve bir türlü çıkamıyoruz. Ne bir şüphelimiz var ne de en ufak bir iz. Kimse bir bok bilmiyor." dedi bu sırada vücudunun kontrolünü içinde biriken öfkeye kaybetti ve Riku'nun olduğu masaya sert bir yumruk indirdi. Bu inen yumrukla birlikte gözlerini kızın gözlerine kitledi. "Sen bir şeyler öğrenebildin mi?" diye sordu. Riku, muhtemelen Fuu'nun gözlerindeki çaresizliği ve öfkeyi okuyabiliyordu.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » September 9th, 2021, 3:51 pm

Off Topic
Mokuro Riku ilk pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » September 11th, 2021, 4:26 pm

Etraftaki ufak çaplı araştırmasının sonucunda çadırda içecek olarak yalnızca su şişelerinin olduğuna kanaat getirip kapalı şişelerden bir tanesini eline alarak Benkei ve Koin gelmeden önce oturduğu yere geri tünemişti. Görev, ölümün çarpıcı varlığıyla yüzleştiği ilk an değildi ancak hiç bu denli etkilenmemişti. Az önce karşısında duran adamların acı bir alev gibi yakıp içine işleyen hüzünlü gözleri zihnine kazınmıştı.

Zor hayatlarına bir darbe daha alan insanların yasıyla empati kurabiliyordu ancak aklında düşünceler dönüyordu. Acaba Mochizuki Kei’nin gerçek kimliği dostlarınca bilinseydi de bu şekilde hissederler miydi? İlişkileri oluşturan insanların aralarındaki iletişimdi sonuçta. Aradaki bağın yalanla örüldüğünün ortaya çıkması birbirlerine olan dostluklarını silip atmaya neden olur muydu? Hayatta Riku’ya en yakın olan insanlar takım arkadaşlarıydı. Onlara kendinden daha çok güvenirken haklarında böyle kuşkular duyabilmek tamamen imkansızdı. Hem böyle bir senaryoda durum ne denli lehlerinde görünse bile takım arkadaşlarının tarafından da dinleyip, onların samimiyetine inanacağını hissediyordu. Şu zamana dek aralarındaki bağı sadece aile ve görev olarak görüyordu ancak Riko ve Momo’nun aynı zamanda "dostum" diyebileceği tek kişiler olduğunu anlıyordu.

Asıl acabaysa annesi, Mokuro Tsuki de bir zamanlar Kusagakure’de böylesine sevilen, saygı duyulan birisi miydi? Babasının sevgili eşi hain damgası yerken gelecekte kendisinin ve çocuklarının çekeceği zorlukları hesaba katarak Tsuki’yi savunduğuna emindi. Ne denli zorluklara göğüs gerse de, ne denli terk edilmenin üzüntüsünü de yaşasa gönlünün en derinlerinden sevdiği kişiye sırtını dönmenin düşüncesi bile çok daha acı verici gelmiş olmalıydı. Annesi hakkında babasından başka kimsenin ağzından iyi bir şekilde anan tek bir kelime çıktığını duymamıştı Riku. Bu sebeple sanki Tsuki daima nefret edilen, istenmeyen birisiymiş gibi hissetmişti. Ancak ne kadar şu an aklında kurgulayamasa da tüm bunlar yaşanmadan önce annesi de sosyal hayatın içinde olan bir Kusagakure mensubuydu. Tsuki köyden vazgeçtiğinde sevdikleri de ondan mı vazgeçmişti?

Zihnindeki ağrı gitgide keskinleşiyordu. Kendisini sakinleştirmeyi hedeflerken şu anda hiçbir şekilde üzerinde düşünmenin getirisi olmayacak konular hakkında Suna saçına dönmüş haldeydi. Derin bir nefes alıp önündeki masanın üzerine bıraktığı şişeye uzanıp içinde kalan suyu son damlasına kadar içti. Boş şişeyi masaya geri koymasıyla çadırın girişinde de bir hareketlenme olmuştu. İçeriye giren Fuu’nun suratını kaplayan sıkkın ifade onun peşi sıra çadıra giren Gekko ve henüz konuşma fırsatı edinemediği medic-ninin de suratlarına yayılmıştı.

Fuu, şu ana dek gördüğü en ciddi halinde bir şey bulamadıklarını aktarmıştı. Fuu’nun oldukça büyük bir hayal kırıklığının pençesinde olduğunu hissediyordu ancak içinde bulunduğu durumda medic-nine destek olmasından Riku hayli etkilenmişti. Birlikte çalıştığı insanlara değer vermesi ona babasını hatırlatmıştı. Kendisine sorulan soruyu yanıtlamadan önce gözleri birbirlerine kitlenmiş olan görev partnerine yönelerek sakince söze girdi: “Fuu-san görevimiz oldukça kör bir kuyuda ancak elimizden gelen her şeyi tekrar kontrol edip daha da derinlere kazmak. Aklımızdaki kuşkuları azaltmak da temelimizi daha sağlam atmamıza yarayacaktır.” Ardından aynı sakinlikte tek tonlu sesiyle medic-nine yönelmişti: “Kendimi tanıtmamıştım, ben Mokuro Riku. Gözlemlerini ve bilgini sunduğun için teşekkürler. Fuu-san’ın da belirttiği gibi araştırmada elinden geleni en iyi şekilde ortaya koyduğuna eminim ve sen en iyini sundukça içindeki en iyi de ortaya çıkacaktır.”

Riku, tanımadığı biri ile konuşurken sınırını aştığına dair bir endişe yaşasa da Fuu’nun sözleri ardından da genç bir shinobinin kendisini yetersiz hissedip potansiyelini baskılayabileceği endişesi daha ağır basmıştı. Öncelerde birisi hakkında kaygılansa bile insanlara bulaşmayıp, herkesin dünyasını kendine bırakmanın daha saygılı olduğunu düşünürdü. Ancak babasının yardım etmekten geçen Ninja Yolu’yla nasıl çevresine en ince detayla dikkat edip, içlerindeki sıkıntıyı ortaya döküp onlara derman olmaya çabaladığını gördükçe asıl saygının her insana birey olarak değer vermek ve onları anlayarak oldukları gibi kabullenmekten geçtiğine inanıyordu. Yujiro’nun “Yalnızca kendi potansiyelini yükseltmek erişebildiklerine yardım edebilmeni sağlar, diğerlerinin potansiyelini yükseltmek insanlığa yardım edebilmeni sağlar.” Nasihati zihninde yankılanıyordu. Babasının da Fuu gibi karşısında kaygılı bir shinobi dururken susmayacağını bildiği için doğru olanı düşündüğünü söylemekte bulmuştu.

Tanıklarla konuşmasından eline yalnızca güvenilmez bir ipucu geçmişti. Gergin durumdaki ortamı sakinleştirebilecek bir bilgiye sahip olmayı çok isterdi ancak elindekileri olduğu gibi masaya dökmekten başka bir seçeneği yoktu. “Benkei-san ve Koin-san’ın anlattıkları önceki konuşmalarıyla tamamen tutarlıydı ve yeni bir bilgi içermiyordu. Yalnızca, maktule derin bir değer verdiklerine onlarla konuştukça emin oldum. Ayrıca köy halkı içerisinde Kei-san’a karşı açık açık düşmanlık besleyen birileri olmadığını gözlemledim.” Bu sefer bakışlarını Gekko’ya yöneltip konuşmaya devam etti. “Gekko-san Gamo Otame ismini daha önce duydunuz mu? Koin-san Gamo Otame adlı bir kadının sembol hakkında bir bilgisi olduğunu dile getirdiğini ve bu konu hakkında yalnızca shinobilerle konuşmak istediğini bana aktardı. Köy halkı anladığım kadarıyla kendisinin akli durumundan şüpheli ancak öncelikli olarak kendisiyle bir konuşma yapmamız, ne diyeceklerini dinlememiz gerektiğini düşünüyorum.”

Araştırmaya devam etmeden önce Naoya’ya sormak isteği bir şeyler vardı. Oturduğu yerden kalkıp birkaç adımla genç shinobiye yaklaşıp kollarını göğsünde kavuşturdu. “Araştırmadan bağımsız olarak bir konu hakkında sana danışmak istiyorum Naoya. Daha önce insanın bir anda bayılıp, hiçbir şey olmamış gibi normale dönmesi; hatta saatlerce sebepsiz yere koşup, bazense koştuğu gibi bilincini kaybederek yere yığılması gibi semptomlara çalışmalarında rastladın mı? Bu tür bir hastalığın ne sebepli olabileceği ve tedavisinde nasıl bir yön izlenmesi gerektiği hakkında bana fikir verebilirsen çok müteşekkir olurum.” Shinobiden aldığı samimi izlenimin getirisiyle de kafasına takılan soruların yağmuruna tutmuştu genci. Etrafında konuyu danışabileceği tıp bilgisine sahip olan tek kişi olması da buna bir sebepti. Aklındakilerin artık dile dökülmesi sonucunda daha da fazla merakını bastıramadan shinobiye iyice yaklaşıp sadece onun duyabileceği bir ses tonu ve oldukça ciddi bir ifadeyle “Bir de… Erkek muhabbeti ne demek?” diye sordu.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » September 13th, 2021, 11:09 am

Çadıra girmeniz akabinde, Fuu ilk olarak konuşmaya başlıyor. Gekko ve Naoya da Fuu’nun sözlerini dikkatle dinliyor. Fuu’nun Naoya’yı öven sözlerini, genç adam mahcup bir tebessüm ile karşılıyor. İçten içte başarılı olmanın verdiği mutluluk, ancak yetersiz gelmenin de getirdiği utancı barındıran bu tebessüm Riku’nun dikkatinden kaçmıyor. Söz sırası Riku’ya geldiğinde ise, Naoya’nın yüzündeki tebessüm bir kat daha artıyor. Riku’nun kendini tanıtması ve övgü dolu sözleriyle birlikte yüzünde bir parça kızarıklık oluşan Naoya, Riku’nun konuşmasını kesmemek adına başıyla selam vermekle yetiniyor. Tüm bu konuşmalar sırasında Gekko ise dikkatlice sizi dinlemeyi sürdürüyor ve konuşmaya bu aşamada dahil olacak gibi görünmüyor. Bu haliyle de Gekko, ortamdaki tüm kontrolü tamamen size bırakmış gibi duruyor.

Riku’nun konuşması sürerken Gekko’ya Gamo Otame ismini söylemesiyle, Gekko’nun gözleri adeta parlayıveriyor. Bir tilkinin kuyruğundan tutmuş gibi heyecanlı bu ifadesini ilk kez gördüğünüz Gekko Riku’nun konuşmasının bitmesinin ardından “Otame-san’ı tanıyorum. Birkaç kez yemeğini yemişliğim vardır. Gerçi zorla bunu yaptırdı ama yemeklerini yediğim için pişman da değilim. Akli durumunun pek iyi olmadığı doğru olabilir, ancak onunla yaptığım konuşmalarda eşini ve bir erkek çocuğunu toprağa vermiş. Kanaatim, kaybettiklerini çok seven ve onların acıları yaşamış bir kadının kimsesi bir şekilde ortada kalmasının getirisi olduğu… Tabi bu sadece benim gözlemim. Yaptığımız konuşmalarda pek saçmaladığına şahit olmadım. Tutarlı ve mantıklı şeyler söylüyordu. Onu en kısa sürede bulup getireceğim.” diyor.

Gekko’nun konuşmasının bitirmesinin ardından Riku bir kez daha söze giriyor ve bu kez Naoya’ya hitaben sorularını yöneltiyor. Kendisine sorulan soruları anladığını belirten bir kafa hareketinden sonra Naoya “Bu bahsettiğiniz hastalık Benkei-san’ın oğlunun rahatsızlığı olmalı. Açıkçası bu hastalıkla ilgili hiçbir fikrim yok. Ancak duyduğum ilk anda, chakra sistemindeki bir karmaşıklıktan dolayı bunun ileri gelebileceği izlenimine kapıldım. Olayın fiziksel bir şey olması halinde, en azından bayılıp ayılma durumunda birkaç dakikalık sersemliğin gözlemlenmesi gerekirdi. Ancak anlatılanlara göre hiçbir zaman böyle bir şey yaşanmamış. Bunun tam tersi olarak, fiziksel kapasitesi, o yaşta bir çocuğun bir saat aralıksız koşmasına ve ardından hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesine pek de olanak sağlamaz.” diyor. Sözlerinde kesin yargılardan ziyade bir öngörü havası olduğu belli olan Naoya “Çocuğu hiçbir zaman görmedim veya muayene etmedim. Sadece anlatılanları duydum. Eminin bahsettiğim şey üzerine yetenekli başkaca doktorlar gitmiştir. Benimki sadece bir düşünce, sizi de yanlış yönlendirmek istemem.” diyor konuşmasını sonlandırırken.

Naoya’nın konuşmasının sonlanmasının ardından Gekko bu kez olaya müdahil oluyor ve “Çocukla ilgili görüşmek istediğiniz kişiler varsa, bunu ayarlayabilirim. Kime muayene olmuş, ne sonuç elde edilmiş… İşinize yarayacağını düşünüyorsanız tabi.” diyor bu konuyu hızlıca geçmek için. Daha sonra ise kendince daha önemli bir hususa dönmek istercesine gözlerini Riku’ya dikerken “Ben Otame-san ile görüşmeyi ayarlasam iyi olacak sanırım. Eğer başka bir şey yoksa tabi…” diyor. Hemen ardından birkaç saniye öylece bekliyor ve her ikiniz de Gekko’nun bir an önce gitmek istediğini anlayabiliyorsunuz. Ancak Gekko çadırın çıkışına doğru yönelmişken “Naoya-san, güvenlik nedeniyle Otame-san’ın ismini kimseye vermezsen sevinirim. Ayrıca Otame-san’ın evini biliyorsundur… Burada buluşmak ve Otame-san'ı buraya getirmek riskli olabilir. On dakika sonra Fuu-san’ı ve Riku-san’ı getir. Buradan çıkarken Kei-san’ın gömülü olduğu yere doğru hareket edin ve ardından kimsenin peşinizde olmadığına emin olunca Otame-san’ın evine doğru hareketlenin. Bizimkileri oradan uzak tutacağım, gelirken bir sorun yaşamazsınız. Buradan çıkarken birileri bir şeyler sorarsa da ceset üzerinde inceleme yapacağınızı söyleyin.” diyor. Gekko’nun bu sözleri ve uyarıları, Fuu’nun daha önceki bu olayı içeriden birinin yapma ihtimaline yönelik sözlerine karşı bir tedbir gibi duruyor. En azından Fuu olayın bu şekilde olduğunu düşünüyor. Riku için ise tüm bu önlemler ve gidişat pek net olmasa da, aşağı yukarı anlayabileceği bir tavır oluyor. Naoya, Gekko’nun sözlerini anladığını belirttikten sonra, Gekko çadırdan hızlıca çıkıyor.

Naoya ile çadırda yaklaşık bir dakika bekliyorsunuz ve ardından üçünüz birden çadırdan çıkıyorsunuz. Gekko’nun sözleri nedeniyle etrafta sizi gözlemleyen, peşinize takılan birileri olup olmayacağını tespit etmek amacıyla, oldukça dikkatli bir ilerleyiş gösteriyorsunuz. Çadırdan çıkmanızın ardından etrafınızdaki diğer shinobilerin gözleri üstünüze dikilse de, herhangi biri yanınıza gelip bir şey söylemiyor veya söylemiyor. Kei’nin cesedinin gömülü olduğu yere doğru ilerlemeye başladığınızda ise sizi takip eden birileri olmadığından emin olabiliyorsunuz. Naoya da tıpkı sizin gibi bu hususta herhangi bir tedirginliği olmadığını gösterdikten sonra, ilerleyişinizi Otame’nin evine, yani buluşma noktasına çeviriyorsunuz. Her ne kadar ilerleyişiniz sizi çadır kentin içine soksa da, yolunuzun üzerinde herhangi bir shinobiye denk gelmiyorsunuz. Bu durum karşısında Gekko’nun shinobiler farklı bir yöne yönlendirdiğini anlayabiliyorsunuz. Kısa süre sonra, hızlı adımlarla Otame’nin ufak çadırına varıyor ve hızlıca, kimseye görünmeden çadıra giriveriyorsunuz.

Dört veya beş kişinin anca sığabileceği, içerisinde yerdeki şilteler ve bir şeyler pişirmek için kullanılan küçük bir fırın dışında başkaca bir şeyin bulunmadığı çadırın içerisinde, Gekko’yu ve hemen karşısında duran Otame’yi görebiliyorsunuz. Sizin girişinizle birlikte Gekko hızla ayağa kalkarken “Otame-san, bunlar Fuu-san ve Riku-san… Sizinle konuşmak isteyen Kusagakure shinobileri. Lütfen ona bildiklerinizi anlatın.” diyor. Bakışları sabit, hafif kamburu çıkmış ve orta yaşların sonlarında duran Otame, Gekko’nun sözlerine pek bir tepki vermiyor. Gekko ise hemen yanınızda duran Naoya’ya işaret ederek “Biz dışarıda etrafı kollayalım. Konuşmaların kimse tarafından dinlenmediğine emin olmalıyız.” diyor. Ardından ikinizden müsaade alıyor, her ne kadar dışarıda durmayı ve etrafı kolaçan etmeyi kafasına koymuşsa da. Gekko ve Naoya birlikte tedbirli bir şekilde çadırdan çıkıyor ve Otame ile çadırda baş başa kalıyorsunuz. Bu esnada bakışlarını ilk kez size çeviren Otame, sessiz ve derinden gelen bir sesle “Lütfen oturun… Bu arada ne için gelmiştiniz?” diye soruyor.

Gamo Otame
Image
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”