Güne başlarken duyduğun ses ile bir göreve atandığın için mi yoksa antrenman alanlarında bolca duyduğu yüksek sesin ve azarlamaların hakim olduğu antrenmanlardan biri için mi kapının çalındığı sorusunun cevabını merak ederek kapıya geldiğinde, kapının birkaç kez daha tıklandığını duyuyorsun. Yavaşça kapını araladığında ise, karşında muhtemelen yaptığı antrenmanlardan bezmiş ve bir hayli yorulmuş, yüzü tanıdık ancak çökmüş bir chuunin ile karşılaşıyorsun. Chuunin ifadesindeki bezginlikten taviz vermeden ve herhangi bir şekilde selamlaşmaya girmeden "Chisa-san, Ishichou-sama bir görev ile ilgili olarak seni en hızlı şekilde yanına bekliyor." diyor. Bu cümlesinin ardından ise, sanki bir yere geç kalmış gibi hızla kapından uzaklaşarak, antrenman alanlarının olduğu bir mevkiye doğru koşmaya başlıyor. Chuuninin arkasından öylece bakakaldığında ise, bir an önce görev için hazırlık yapman gerektiğini kavrıyorsun.
Görevin ne olacağını konusunda hiçbir bilgin olmasa da, bir shinobi olarak daima hazır olmanın gerektiği bilinciyle, görev için yanına ekipmanlarını alıyor ve evinden çıkarak Ishichou Binası'nın yolunu tutuyorsun. Yolda sert esen rüzgarla saçların birkaç kez dağılıyor ve yüzünde kuru soğuğu hissediyorsun. Birkaç dakika içinde insanın dudaklarını çatlatabilecek nitelikte kuru rüzgardan kendini mümkün olduğunca koruyarak, hafiften yağan karın tadını zerre de olsa çıkaramadan kendini Ishichou Binası'nda buluyorsun. Herhangi bir vakit kaybına mahal vermemek adına tanıdık yüzlere kafanla selam vermekle yetiniyor ve Ishichou'nun odasına doğru ilerliyorsun. Ishichou'nun odasının bulunduğu yere geldiğinde ise, kapıda bekleyen bir chuunin telaşlı bir şekilde seni karşıladıktan sonra, sana hemen içeriye girmeni söylüyor.
Ishichou'nun odasının kapısını üç tek tıkladıktan sonra içeriden girmeni söyleyen ses ile kapıyı aralıyor ve Ishichou'nın odasının içine giriyorsun. Daha öncekilerden pek de farklı bir görüntüsü olmayan odanın dağınıklığı hala kendini koruyor. Daha önce gördüğün kağıtlar hala aynı yerinde dağınıklığını korumaya devam ediyor gibi olsa da, odada hissettiğin farklı aura sana başka bir yere gelmişsin hissi yaratıyor. Masasında oturan Ishichou daha öncekilerdeki güleryüzünü başka günlere saklamışçasına asık bir suratla sana bakıyor ve "Bu iş oldukça aceleye geldi, yapacak bir şey yok." diyerek konuşmaya başlıyor. Ishichou ile daha önceki konuşmalarında, benzer durumlarda onun özür dilemesi veya istemediği bir şeyi yaptığında duyduğu utangaç pişmanlığı gibi tavırların yerini hissiz bir duruşa bırakmış olması, tıpkı odada hissettiğin gibi, farklı bir kişiyle konuşuyormuşsun algısı oluşturuyor zihninde. Yine de karşındaki kişinin Ishichou olduğu bilinciyle ufak da bile olsa bir tepki vermekten sakınırken, Ishichou "Ogata Jotaro adında bir kervan sahibi, Minami şehrine olan yolculuğunda özellikle senin eşlik etmeni istedi. Bu teklifini geri çekmesi için ona görev için alacağımız ücretin bir hayli üstüne koyarak söylesek de, kendisi bu yüksek miktarı ödemeyi kabul etti. Bildiğin üzere savaştan sonra..." diyerek konuşmasına devam eden Ishichou, son kelimelerinin ardından sanki derin bir boşluğa düşmüş gibi duraksıyor ve gözleri anlamsız bir noktada kilitleniyor. Ne olup bittiğine tam olarak anlam veremesen de, savaşın Ishichou üzerinde bıraktığı etkilerden birine şahitlik ediyor olman, Ishichou'nun hissizliğini anlamanı sağlıyor. Kısa bir süre sonra kendini toparlayan Ishichou, yüzündeki hissizliği bariz bir öfkeye ve nefrete teslim ederken "Evet, savaştan sonra köyümüz ekonomik anlamda zor günler geçirmeye başladı. Her ne kadar özellikle shinobiler arasında köye bağışlar yapılsa da, kendimizi toparlamak için tüm imkanları kullanmamız gerekiyor. Bu yüzden seni de bu görevde kullanacağız." diyor. İki kolunu masasına dayayıp elini çenesinde birleştiren Ishichou yüzündeki öfkeyi tazelerken "Takımınla beraber Jotaro'ya eşlik edecek ve onun Minami'ye ulaşmasını sağlayacaksın. Ona ve kervanına hiçbir zarar gelmemesi için elinden geleni yap, aksi takdirde zararı sadece Jotaro değil, Ishigakure çeker." diyor. Bu cümlelerinin ardından gözlerinden yayılan vahşi bir aura sanki bir zebani gibi üzerine çökmeye başlarken "Eğer Ishigakure zarara uğrarsa, ben de seni zarara uğratırım Chisa... Anladn mı?" diyor. Ishichou'nun bu sözleri adeta kalbine saplanırken, Ishichou Jotaro'nun kervanıyla beraber şehir merkezinde seni beklediğini ve takımını en kısa sürede göreve hazırlamanın ardından yola çıkmanız emrini veriyor. Tüm bu konuşmalarının ardından ise, sana hiçbir soru sorma veya konuşma hakkı tanımadan, sana odadan çıkmanı söylüyor. Belki dilinin ucuna gelen birkaç kelime, o anda geriye dönüyor ve saygılı bir şekilde selamını vermenin ardından Ishichou'nun odasından çıkıyorsun.
Konuna bakan GM bendeniz Fortius'tur. Her türlü sıkıntını özel mesaj yoluyla iletebilirsin. Pasiflik süresi ise 48 saat olarak planlanmaktadır.