İstenmeyen Adam

Ishigakure'nin aşırı düzenli ve sıkıcı konutları.
Post Reply
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:
İstenmeyen Adam

Post by Okawa Ringo » December 1st, 2019, 5:57 pm

Sabahın erken saatlerini acı içinde yaşıyordum. Öyle bir acı ki, tarifi zor ve anlamsız. Bu anlamsız telafuzu kendime anlatamasam bile; gözlerimi her açtığımda gerçekle yüzleşiyordum. Kulaklarım duymak istemiyordu. İğrenç gürültünün son bulması için dua ettiysem de nafile. Burnuma gelen kokular artık midem tarafından kaldırılamıyordu. Odam, bu rahatsızlığın minimum düzeyde beni tetiklediği yerdi. Akşamdan beri susmayan sesler, gözümün önünden gitmeyen o silüetler... Parti çocuklarının bu umarsızlığından bıkmıştım! Söze gelince uyumsuz olan hep bendim... Yaptığım her şeyden, söylediğim her sözden ben sorumlu tutulurken; onlar her daim mutlu mesut geçinip giden efendilik abideleriydi... Davranışlarımı düşünmek zorunda her kaldığımda minik haklılığım gözlerimin önünden gitmiyor ve beynimden silinmiyordu. Sanırım sabrımı taşıran ve düşünmeden hareket etmemi sağlayan da buydu. Gözlerimi bir daha kapamamak üzere açtım. Sinirli olacağımı sanıyordum ama hiç bir ibare yoktu. Sakin bir şekilde yatağımdan kalktım. Üstümü örttüğüm battaniyeyi düzeltmeye başladım. Her sabah aynı rutini uyguluyordum. Önce yatağımı düzeltir, odamda gözüme batan bir şey var mı diye bakardım. Ardından yanıbaşımda duran bir bardak suyu içerdim. Güne aç karna su içerek başlardım. Daha sonra kendimi yere attığım gibi 3 set şınav, 3 set de mekik çekerdim. Sonrasında üstümü giyinir ve pijamalarımı katlayarak dolaba kaldırırdım. Bu işlemleri artık çok kısa süreler içinde yapabiliyordum. Daha sonra yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamak üzere banyonun yolunu tutardım. Sahip olduğum bu askeri disiplin, çok küçük yaşlardan geliyordu. Hiç sokaklarda oynamamış bir çocuk, oyuncak yüzü görmemiş bir çocuktum. Bir karanlık hücreden direkt olarak bu köye geldiğim zaman bana ne gösterildiyse onu yapmıştım. Bakımımdan sorumlu olan shinobilerden ne gördüysem onu yapmıştım senelerce. Sanırım bu askeri disiplinden bir gün bile mutsuz olmamıştım. Davranışlarımın gevşekliğine ve ettiğim sözlere bakan biri benim ilk bakışta böyle bir insan olamayacağımı söylerdi. Fakat farklıydım.

Banyoya doğru ilerlerken alt kattan gelen gürültüler tavan yapmıştı. Ev arkadaşlarımın benden önce uyanma gibi bir derdi yoktu. Biri akademiyi dahi bitirememiş bir kasap çırağı, diğeri ise senelerdir genin olan, yaşı benden de büyük olan büyük olan bir herifti. Geceden beri uyumadan oyun oynayarak geçirmeleri ise içten içe benim kendime 'Acaba nasıl biri olmak istemezdim?' diye sormamı sağlıyordu. Cevap ise belliydi. Banyoya geldiğimde ise rahatsızlığım, tetikleniş seviyemin en üste çıktığını farkettim. Klozetin hali, duvarların pisliği ve lavabodaki kıllar artık sabrımın taşmasının tek mantıklı açıklamasını bana veriyordu. Elim hızlı ve becerikliydim. Elime kaptığım bir bez ve deterjanla beş dakika gibi bir sürede bütün banyoyu temizledim. Bunu yapmak beni gücendirmiyordu. Sanırım yaşadığım yere saygı duymamdan ötürüydü bu. Aşağı indiğim zaman ise tüm her şey yerini pişmanlığa bırakıyordu.

"Günaydın be Ringo-kun!" Ses, evin ilk sahibi olan Araya-kun'un sesiydi. Morarmış göz altları, sigara içmekten balgamla dolmuş boğazı ile tam bir rezalet abidesi gibi gözüktü o an için bana. Yalandan bir samimiyet ile gülümsedim ona. Ardından diğerlerini izlemeye başladım boş bulduğum bir koltuğa oturarak. Keltoş Shiriku her zamanki gibi bana bulaşmak istiyordu. Hala genin olmasının verdiği utancı sanırım benim başarılı shinobi hayatımı kötüleyerek baskılıyordu. Ona karşı asla nazik olmamıştım. Nazik davranmak tek bir an bile aklıma gelmemişti aslında. Bana doğru kitlenmiş şekilde bakarken, karşıdaki kızları diğer gözüyle işaret ediyordu. Evde iki tane kız vardı. İlk bakışta onlar pek gözüme batmamıştı. Kızlara karşı çok daha farklı biriydim. Daha nazik ve kibar olabiliyordum. Ancak hiç samimi olabildiğim bir kız arkadaşım olmamıştı. Sevgilimde olmamıştı. Bu kızlar zaten benim iki salak ev arkadaşım için geceyi geçirme aracından öte değildi. Kendime bir an için böyle aciz salaklarla aynı ortamda olmamın saçmalığı yüzünden kızdım. Daha sonra kafamla kızlara selam verdim. Ardından onlara doğru bakarak konuştum. Beni ilk dinleyen ve daha bir heyecanla izleyen olan kızıl saçlı kızdı. "Tahmin edeyim kızlar, bu iki dangalak sizi aç bıraktı. Kahvaltı bile hazırlamadılar değil mi?" demiştim. Araya ve Shiriku'nun tepkileri ise zaten belliydi. Yine bana cephe alacaklar, kendi salaklıkları ve cahilliklerini görmezden gelerek sanki onların olanı çalıyorum gibi düşüneceklerdi. Öyle olmasa bile, düşünmelerini istediğim şey buydu. Onlardan her konuda iyi olmam onlara batıyordu ve bana karşı olan davranışlarını değiştirmeleri için bunu onlara bir kez daha hatırlatmak istiyordum. Kızların sözlerime karşı hafifçe gülümseyip onaylayıcı kafa işaretleriyle birlikte durum kendini göstermişti bir kez.

"Çok naziksin Ringo-kun.. Araya ve Shiriku bize bir kez bile sormadılar..." demişler, ben ise kafamla bilmiş bir tavır ile bunu onaylamıştım. Keltoş Shiriku'dan ise cevap gecikmemişti.

"Hey Ringo! Her zaman aynısını yapıyorsun... Bizim misafirlerimizin yanında bizim üzerimize oynuyorsun! Biz aynı taraftayız!"
O an için, o keltoşa verilecek en iyi cevabın susmak olduğu kanaatine varmıştım. Ben onlarla aynı tarafta değildim. Saçma ve sahte samimiyetleri o kadar kördü ki, niyetlerinin kötülüğünü örtemiyordu. Ben onlar gibi değildim. Hızlı hareketlerle yerimden doğrulmuş ve mutfak tezgahına yönelmiştim. Yürürken kızlara çapkın bakışlar atmayı ihmal etmiyordum. Nispet yapar gibi bir halim vardı. Ben kalktığımda ise Shiriku'nun Araya-kun'a bir şeyler fısıldadığını farkediyordum. Onlardan daha maharetli bir shinobi olarak daha maharetli kulaklara da sahiptim. Dediği şey aslında tüm düşüncelerimi doğruluyordu. Ringo.. Bir kere de yanılt be...

"Ağzını yüzünü dağıtıcam bu çocuğun o olucak... Geldi ve beş dakika içinde avımızı çalmaya çalıştı. Yetti artık!"
Last edited by Okawa Ringo on September 30th, 2020, 3:30 am, edited 1 time in total.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: İstenmeyen Adam

Post by Okawa Ringo » December 1st, 2019, 6:40 pm

Zaten günlerdir boş kalan buzdolabının önünde büyük bir utanç taşıyarak dikiliyordum. En azından biraz mısır gevreği ve bozulmadan kalmayı başarabilmiş süt bulabilmiştim. Demliğe biraz çay yaprağı atarak demlenmesini beklemeye başladım. Biraz peynir ve zeytin çıkarmıştım. Asla bu mutfağı temizlemiyorlar, biraz olsun yaşadıkları nefes aldıkları bu eve saygı göstermiyorlardı. Onlara hak ettikleri saygıyı vermemekte haklıydım. Genişçe bir tepsi alarak doldurduğum çayları ve kaseleri ona yükledim. Sonra tepsiyi alarak oturdukları yere ilerledim. Kızların önündeki genişçe sehpaya doğru tepsiyi bırakırken: "Afiyet olsun kızlar... Sizi iyi ağırlayamadığım için üzgünüm, bir sonrakine artık..." demiştim. Nispet yapmaya devam ediyor, diğer iki salağı kışkırtmaya çalışıyordum. Sanırım başarıyordum. Shiriku'nun kendini tutamama ve aptalca şeyleri en olmadık zamanlarda yapmaya aşırı derecede meyili vardı. Aptal keş, bir kez bile doğru bir şey yapmamıştı ki hayatında; çevresinde ne kadar doğru bir şeyler yapmaya çalışan insan varsa kendini ona güdümlüyordu. Bana gücü yetmeyecekti ama, bunun bilincinde olmasını isterdim.

"Ringo-kun, abazalığının bir sınırı yok değil mi? Bizim misafirlerimiz onlar, senin değil!" demişti Shiriku. Ardından Araya'nın donuk suratıyla karşılaşmıştım. Shiriku'nun söylediklerini onaylar şekilde, aşağı yukarı oynattığı kafasını yerinden sökesim gelmişti.
"Sen önüne konan mama kabından yiyebilirsin Shiriku." demiş ve suratlarına dahi bakmadan kızların yanına oturmuştum. Cevabın gecikmeyeceğini biliyordum. O yüzden kontağı kesmemiştim.

"Sen ne dediğinin farkında mısın lan!? Her zaman böyle saygısız konuşuyorsun, beni zıvanadan çıkaracaksın sonunda!" demiş ve cevabımı beklemeye koyulmuştu. Araya ise sessizliğini koruyordu. Tedirgin suratı, her an patlamaya hazır arkadaşını tutmaya çalışacağının habercisiydi. Ona diyebileceğim bir şey yoktu fakat Shiriku düdüklemeye çalıştığı kızların yanında bile kendini tutamıyordu.

"Ne bana, ne yaşadığın eve ne de götürmeye çalıştığın kızlara saygının en ufak zerresini dahi göremiyorum sende." demiş, ardından kızlara bakarak göz kırpmış ve: "Söz meclisten dışarı kızlar, siz kulaklarınızı kapayın." demiştim. İkisinin de yüzündeki tedirginliği görmüştüm ve artık gitmek adına hareketler ve imalar yaptıklarının farkına varmıştım. Biraz abartmış oalbilirdim ama kendime, şimdi abartmayacaksam; ne zaman abartacağımı sordum. Benim de bir sınırım vardı ve onlar bu sınırı aşıyordu. Shiriku, kendini beğenmiş hareketler sergiliyordu fakat o aslında kendini beğenmiş biri değildi. Kendinden nefret ediyordu. Başarısızlığından, kütük gibi bir herif oluşundan ve hayatının acizliğinden nefret ediyordu. Araya ise kendi halinde, amaçsız ve hırs yoksunu bir insandı. Shiriku'nun her sözüne ve her eylemine çanak tutması onun basiretsizliğinden kaynaklanıyordu. Bu iki dangalağın karşımda bir nebze bile şansları yoktu. Shiriku, son sözlerimden sonra bile köpürmeye devam etmiş fakat sözlerini toparlayamamıştı. Edecek tek bir sözü yoktu. Üzerime yürüyemezdi, onu tek hamlede duvara yapıştıracağımı biliyordu. Tam bu an, kızlardan onu cesaretlendirecek ve kendince haklı hale getirecek sözler dökülmüştü.

"Eee.. şey biz artık kalkalım. Siz de bir hayli gerildiniz! Alışverişe gitmemiz lazımdı zaten!" demişti kızıl saçlı olan kız. Yanındaki ise dünden hazır gibi, ayaklanmış ve birlikte kapıya kadar ilerlemişlerdi. "Lütfen birbirinizi öldürmeyin tamam mı? Görüşürüz!" demişlerdi ortak bir ağızla. Kapıyı sanki kaçar gibi açıp, aynı hızla kapatmışlardı. Beş saniye içinde giden kızların ardından Shiriku artık patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Ağzını açıp, gözlerini yummasını bekledim keltoşun.

"Yaptığını beğendin mi Ringo! Senin yüzünden gittiler işte! Kırk yılın başı evimiz kız gördü, onu da berbat ettin... Sen çekilmez adamın tekisin... Ve, ve üstüne üstlük abazasın da!" demiş, benimle açık açık bir söz düellosuna girmeyi kabul etmişti. Sözlerim gecikmeyecek, kunai kadar keskin olacaktı.

"Ne geveliyor bu ampül kafa, sen ne anladın söylediklerinden Araya?" demiş, kel kafasını bir o yana bir bu yana oynatan sinirli topumsu yaratığın iyice tetiklenmesini beklemiştim. Öyle de oldu aslında. Birazdan duyacaklarım, canımı sıkmakla kalmayacak; geri dönülemez bir adım atacağımın habercisi olacaktı. Sinirlenmemek için sürekli gülüyor, saçma sapan laflar ediyor ve karşılık olarak karşımdaki keltoşun sürekli sinirlenmesini sağlıyordum. Shiriku, bir anlık öfkeyle Araya'ya dönmüş ve saçma sapan laflarına devam etmişti. "Hadi Araya-kun, sen söyle! Eğer bu uyumsuzluğu ve idaresizliği olmasa sabah sabah keyfimizin kaçmasına lüzum dahi olmayacaktı. Ama beyefendi hepimizden iyi değil mi? Hepimizden daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun sen harbiden?"

"Evet, öyleyim. Senin gibi gelişim yoksunu biri bile bunu görebiliyorsa başkaları da anlayabilir sanırım!" demiş ve kendimden emin bir şekilde bir kaç adım ileri gitmiştim. Sanırım artık Shiriku ve Araya'nın hakkımdaki her düşüncesini katıksız anlayabiliyordum. Kıskanmaktan ve bana özenmekten o kadar yorulmuşlardı ki, saldırmakta çareyi buluyorlardı. Shiriku bağıran bir ses tonuyla:

"Araya-kun, sen söylemek ister misin? Bu çok efendi ve nazik arkadaşın abazalığı yastığının altındaki fotoğraftan belli..." demiş ve beni bir anlık kendimi sorgulatmaya itmişti. Sözleri, kulaklarımda yankılanırken beynime ateş bastığını farkettim. Tamamen saf ve temiz duygularla bulundurduğum o fotoğraftan haberlerinin olmasını geçtim, artık konuşarak anlaşma kısmını geçtiğimizi de fark etmeye başlıyordum.

"Ishichou'nun fotoğrafından bahsediyor Ringo-kun. Sanırım utanması gereken bizler değiliz. Sensin!" demişti Araya bir hışımla. Artık onun da o keltoşla aynı fikirde olduğunu biliyordum... Kendi kendimi sorguya çekecek değildim. Anlamıyorlardı. Asla da anlamayacaklardı beni. Bunu anlayacak olgunluğa ve kapasiteye sahip değillerdi. Düşüncelerimin temizliğini asla bana sorgulatmayacaklardı. İstedikleri olmayacaktı, asla kendimden şüphe etmeyecektim! Sinirden titreyen dudaklarım güçlükle konuştu. Keltoşa doğru adımlarımı atmaya devam ettim.

"Sen.. Ne dediğinin farkında mısın? Ulan.. Keltoş..." Demiş, tepside duran yumurtalardan birini kaptığım gibi Shiriku'ya atılarak tüm gücümle elimdeki yumurtayı kafasında patlatmıştım. Araya'nın tepkisizliği ve Shiriku'nun suratındaki utancı görmenin şevkiyle bir kez daha konuştum:

"Biraz daha kızarman lazım ama, güzel bir omlet olabilirsin böylece."
Last edited by Okawa Ringo on September 30th, 2020, 3:30 am, edited 1 time in total.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: İstenmeyen Adam

Post by Okawa Ringo » December 2nd, 2019, 6:29 am

"Bu kadarı yetti, defolup gidiyorsun bu evden!"
"Bardağı taşıran son damlaydı bu Ringo."
Son yaptığım hareketten sonrası tamamen fluydu. Beni kovduklarını sanmaları canımı acıtıyordu. Sinirimi defalarca zıplatmalarına rağmen az bile yaptığımı düşünüyordum. Onlara karşı sırıtmaktan başka hiç bir şey söylemedim. Diyecek hiç bir şeyim yoktu. Shiriku üzerime yürümeye çalışmış fakat tam anlamıyla götü yememişti. O yüzden çenesi bu kadar açılmıştı. Araya ise... O tam bir umutsuz vaka zaten. Artık ne söylediğini ve düşündüğünü dahi umursamıyordum. Dedikleri onca şey arasından hatırlayabildiğim ise bir kaç cümleydi. Umrumun sınırlarının dışına o kadar çıkmışlardı ki, zaten onlarla daha fazla bulunmayacaktım. Odama çıktım. Çıkarken hiç bir sinir ibaresi göstermemiştim. Ne söylediklerini, ne de daha önceki hareketlerini düşünüyordum. Çünkü bu defteri çoktan içimde kapatmıştım. Hızla eşyalarımı toplamaya başladım. Bir çok anımı sığdırdığım evimden bir bavul dolusu parça alabilmiştim.

Elimde bavulum, kapıya doğru ilerliyordum. İkisine de elveda deme ihtiyacı hissetmemiştim. Fakat Araya biraz düşünceli duruyordu.
"Ringo, umarım bu kararı anlayışla karşılıyorsundur. Görüşürüz dostum." demişti kısık bir sesle. Keltoş Shiriku'dan ise ses çıkmamıştı. Kapının önünde dikilir vaziyette Araya'ya doğru döndüm. "Elbette anlıyorum Araya-kun. Amaçsız hayatınızda size bir amaç vermeyi çok kez denedim ama nafileydi. Umutsuz vakasınız. Kendine iyi bak." demiştim. Araya en azından bana cephe alamayacak kadar zeka pırıltısı taşıyordu. Sokakta yüzünü gördüğüm zaman ufak bir tebessümü hakedebilirdi bir zaman sonra. Fakat Shiriku'yu öldüresiye dövsem, sonra iyileştirip bir daha dövsem hıncımı yine de alamazdım. "Keltoşa diyecek bir şeyim yok zaten. Gitmeseydim kafasında kırılan tek şey yumurta olmayacaktı." sözlerimle biraz olsun Shiriku'ya göz dağı vermiştim. Çekinerek attığı kaçamak bakışlarını yakalayabiliyordum. Derken kafamı çevirdim. Onları ürkek ve aptal bakışlarıyla hatırlamak üzere kapıyı açtım. Kendimi sokağa atarken yuvamdan ayrılmanın verdiği bir burukluk sardı bedenimi. Sonradan "Sikerler..." diyerekten ilerlemeye devam ettim. Şimdi tek derdim kalacak bir yer bulmaktı. Bu sefer kendime farklı kriterler koymuştum. Bir daha ev arkadaşı edinme gibi bir zahmete girmeyi düşünmüyordum. Hem gereksiz, hem de sinir bozucu olabiliyordu. Kötü bir tecrübeyle öğrenmiştim bunu.

Oturmayı en sevdiğim yere gelmiştim. Houri Amcanın rameni en sevdiğim şey olabilirdi. Yemekle arası pek olmayan ben, rameni oldukça severdim. Houri Amca hem bir çok fazla çeşit yapıyor, hem de uygun fiyattan satıyordu. Siparişimi almaya gelen güler yüzlü kızı Aima-chan'a Kizu'lu ramen istediğimi bildirdikten sonra menüyü de teslim etmiştim. Zaten buna pek gerek yoktu, ezbere biliyordum. Yemeğimi beklerken biraz durağanlaşmıştım. Zira hararetli bir sabah yaşamıştım. Önce ev arkadaşlarımın iki senedir bana çektirdiği eziyeti düşünerek kötü bir ruh haliyle uyanmış, ardından hakarete uğramam karşısında keltoş ev arkadaşımın kafasında yumurta patlatmıştım. Sonuç olarak artık bir evim yoktu ve yeni bir yer aramam gerekiyordu. Cebimde aylık kiramı karşılayacak kadar param olması sevindiriciydi. Tüm bu düşünceleri yemeğimi yedikten sonraya erteledim ve önüme konulan, dumanların tüttüğü kaseme kitlenmiştim. Tam o anda çok tanıdık bir ses yakından seslenmişti.

"Ringo-chan! Sana katılabilir miyim" Sesi ilk duyuşumda tanımıştım. Chiriku-senpai'den başkası değildi bu. Bu köyde en yakın olduğum ve en saygı değer insanlardan biriydi gözümde. Benim için özel olan bir yeri vardı. Beni hücremi açıp dışarı kucağında çıkaran shinobiydi Chiriku. Tapınağa yaptıkları operasyondan sonra da benimle ilgi ve alakasını kesmemiş, bir abi gibi olmuştu bana. O zamanlar genç bir Chuunin idi. Şimdi ise Tokujo olarak Akademide görev alıyordu. Selamına karşılık nazik bir biçimde cevap verdim. "Sen ısmarlıyorsan tabii! Çekinme, gel otur Senpai." Aramızdaki özel bir bağdı bu. Her zaman ramenleri o ısmarlardı.
Sözlerime karşılık karşıma oturmuş ve o da siparişini vermişti. Bir yandan valizimi incelemeye başlamış, diğer yandan da bana bakışını sürdürmüştü. "Valiz ne iş Ringo? Yolculuk falan mı var yoksa?" demişti meraklı bir ses tonuyla. Bende onu "Eh, öyle de diyebiliriz." diyerek karşılamıştım.

Yaptığım şeyi ve başımdan geçen olayları biraz utançla anlatmıştım aslında. Aslında hissettiğim bu utanç kendime karşı değildi.

"Anlayacağın kafasında bir güzel patlattım yumurtayı! Kıpkırmızıydı! Biraz daha kızarsa pişecekti bile!"
"Hahahahaha! Ringo, uzun zamandır gülmemiştim. Shiriku hak ettiğini bulmuş desene. Biraz geç de olsa bulmuş!"
Muhabbetimiz gülüşmelerle, ara ara yaptığımız minik şakalarla geçiyordu. En azından bu kısmı öyle. Bana doğru sevgi dolu gözlerle bakıyordu. Her zaman sorun çıkaran aksi biri olduğumu hep bilirdi. Ama genelde haklı olduğum durumlarda bu özelliğimi hep desteklerdi. Hakkımı arayan biri olmam ve rahatsız olduğum durumlarda tepki göstermemi asla yadırgamamıştı. O benim aksime daha yumuşak mizaçlı ve anlaşılması oldukça kolay biriydi. Yine de beni azarlamak yerine hep doğru yolu görmemi sağlardı.
"Şimdi nereye peki? Nerede kalacaksın?" demiş ve cevabımı düşünceli bir suratla beklemeye koyulmuştu.
"Daha düşünmedim, bir yer bulacağım elbet." demiştim. Biraz buruk olduğumu o da görebiliyor olmalıydı. Tam o an düşünceli olan suratı bir ışıkla aydınlanmış ve bana bir teklifte bulunmuştu. "Aslında sana gel bir süre bende kal derim. Derim demesine de..." dedikten sonra biraz duraksamış ve tepkimi merak etmişti. O an için meşgul olduğunu, misafiri olduğunu falan düşünmüştüm açıkcası. Böyle bir teklifle gelse zaten kabul ederdim. Chiriku-senpai ile her daim anlaşabilmiştim ve samimiyetimize güveniyordum. Fakat o daha farklı bir teklifle kapımı çalmaya hazırlanıyordu.

"Akademide eğitim veren eğitmen shinobiler için tahsis edilen odalar var. Sen de sonuçta bir Chuunin'sin artık. Ne dersin Ringo? Devriye görevleri çok sıkıcı geçebiliyor. Farklı bir deneyim olmaz mı senin için de? Hem de ev sorununu halletmiş olursun."

Bunu daha önce düşünmüştüm aslında. Düşünmüştüm de, neden böylesi bir anda aklıma gelmemişti ki? Yapamayacağım bir şey değildi. O akademi salonlarından benim de yolum geçmişti. Hem artık bir Chuunin idim. Görevlerimde başarılı olmuş, belli yönelimlerde ustalık kazanmış biriydim. Minikleri eğitmek ise kulağa o kadar da kötü gelmiyordu. Hatta benim için mükemmel bir hizmet olabilirdi. Yüzüme renk geldiğini ve senpai'ye karşı inanılmaz bir şefkat hissettiğimi farkettim. Sevinmiştim. Beni düşünen ve beni umursayan insanların hayatımda olması gerçekten güven vericiydi.

"Kulağa hiç de fena bir fikir gibi gelmedi Senpai. Hatta, neden olmasın? Heyecanlandım doğrusu!" demiş ve Senpai'nin hesabı masaya bırakışının ardından bavulumu kaldırmasını izlemiştim. İlk başta elinden tutmak istemiş ve kendim taşıyacağımı söylemek istemiştim fakat o hızlıca kalkarak kapıya doğru yönelmişti. Sanırım heyecanlı olan tek kişi ben değildim. Kendimi onun yerine koyduğumda ise hissettiklerini biraz olsun anlayabiliyordum. Küçücük bir çocuk olarak aldığı, bir abi gibi davrandığı o veledin artık büyüyüp bir şeyler başabildiğini görmek. Farklı hissettiriyor olmalıydı. Ben ise garip bir şekilde yeni görevim için heyecanlıydım.
Akademi binasına doğru ilerlerken sürekli birbirimize garip şeyler anlatıp durduk. Ben genel olarak eski ev arkadaşlarımın mallıklarını ve rezaletlerini anlatarak kahkahayı patlatmasını sağlıyordum. O ise akademideki veletlerin komikliklerinden bahsediyordu.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
Post Reply

Return to “Konutlar”