Kuchikukan, etraftaki ağaçları kurutarak kendisine doğru gelen çakra dalgasını güçlendirirken, Butsuo da harekete geçiyor. Kuchikukan’ın savunmasını yararak, kollarının hareket alanın içine girmeyi amaçlayan bu hareketlenmesinde önündeki ilk engel sarmaşıklar oluyor. Hiç bozmadığı duruşuyla üzerine doğru gelen Butsuo’ya karşı herhangi bir hareket belirtisi göstermeyen Kuchikukan’ı korumak istercesine hareketlenmeye başlayan sarmaşıklar, yerden göğe doğru dalgalanmaya başlıyor. Ardından ise yerlerinden adeta fırlayarak Butsuo’ya doğru hareketleniyorlar. Butsuo’nun ilerleyiş noktalarına doğru gelen sarmaşıklara karşılık Butsuo çevikliğinden faydalanarak kaçış hamlelerine başlıyor. Sağa, sola, bir adım geriye, birkaç adım ileriye, havada atılan parende ve buna benzer akrobatik hareketleri hiçbir şekilde zorlanmadan gerçekleştiren Butsuo, her bir hareketiyle Kuchikukan’a daha da yaklaşıyor. Bu anlarda ise şans Ryu’nun yanında oluyor, zira Butsuo’nun hamleleri normal şartlarda ayak uyduramayacağı kadar hızlı ve akrobatik olsa da, gölgesindeki ufak dalgalanmalar Ryu için sıkıntı yaratacak boyutlara ulaşmıyor. Ne var ki bu anlarda gölgenin içinde kalmak Ryu için güçleşmeye başlıyor.
Butsuo’nun akrobatik hareketleri onu Kuchikukan ile yakın dövüş mesafesine kadar yakınlaştırsa da, henüz dilediği mesafeye ulaşmamış olan Butsuo hızlı ilerleyişine devam ediyor. Sarmaşıkları Butsuo’yu arkasından kovalarken, Kuchikukan’ın da ellerini yerden çekmesiyle hafifçe doğrulmaya başlıyor. İlk karşılaştığınız andakinden daha dehşet uyandıran bir edayla, adeta bu dünyada yaşadığına inanmak zorunda kaldığınız bir dev gibi doğrulan Kuchikukan, bu haliyle tek bakışıyla sıradan insanları öldürebilecek gibi duruyor. Vücudundaki her bir kasın gerilmekten yırtılacak kıvama geldiğini görmenizle, yüzündeki vahşi görüntünün biraz sonra düşmanlarının –yani sizin- kanlarına bulanacağına dair düşünceleriniz bir hayli netleşse de yine de Butsuo koşmaya devam ediyor. Nitekim kendisi de bu dövüşten epey zevk almış olan Butsuo’nun saldırmak dışında başka bir opsiyona yönelmemiş olması, birkaç saniye sonra yaşanacak hiddetli çatışmanın sinyalini veriyor. Tüm bu anlara gölgeden şahitlik eden Ryu ise, en doğru anda belirerek Kuchikukan’a son darbeyi vurmak için hazırlanıyor.
Zamanın akışı bu anlarda bir hayli yavaşlamaya başlıyor her biriniz için. Atılan bir adım, birkaç dakikaya sığmış gibi, vücutlarınızın her hareketi birbirinizin gözünden kaçmayacak kadar keskin oluyor. Butsuo, Kuchikukan’ın iki kolunun arasına gelecek bir mesafeye girmeyi başardığı anda, Oukashou için yumruğunu çıkarıyor! Kuchikukan’ın karın bölgesine doğru çıkardığı yumruğu havada ilerlerken, Kuchikukan da yukarıya kaldırdığı sağ dirseğini Butsuo’nun kafasının tepesine vurmak için hareketlendiriyor. Bu esnada ise Butsuo’nun gölgesinden dışarıya doğru fırlayan Ryu, wakizashisini Kuchikukan’ın kalbine saplamak için harekete geçiyor. Butsuo’nun yumruğu ilerliyor, Kuchikukan’ın dirseği ilerliyor, Ryu’nun wakizashisi havayı yaran bir çığlık atıyor! Tüm bu olanlar ise sadece birkaç saniye içinde gerçekleşiyor. Birkaç saniye sonra birinin veya birilerinin yok olması için…
Butsuo’nun hızını ve çevikliğini aşan Kuchikukan’ın dirseği Butsuo’nun kafasına, Butsuo’nun yumruğu ise Kuchikukan’ın karnına birkaç santim kala ve Ryu wakizashisi ile Kuchikukan’ın kalbine on santim kadar mesafeye yaklaştığında, ilk olarak kaybeden Ryu oluyor! Nereden geldiğini, nasıl savrulduğu ve hangi açıyla yapıldığını bile anlayamayan, ancak duyduğu sesten bir metalin wakizashisine çarptığını anlayan Ryu, wakizashisinin kendi sağına doğru savrulmasına ve akabinde kendisinin de yaratılan bu ivmeyle sağına doğru yönlenmesine engel olamıyor! Tamamen hedefinden şaşarak yere doğru hareketlenen Ryu, gördüğü karaltının Kuchikukan ile Butsuo’nun arasına girişine şahitlik ederken, Butsuo yumruğunu, Kuchikukan ise dirseğini bu karaltıya vuruyor!
Butsuo, yumruğunu Kuchikukan’ın karın bölgesine vurduğuna emin bir şekilde sırıtıp diğer bir yumruğunu savurmak için harekete geçmek üzereyken, bir anda yumruğunun bir el tarafından tutulduğunu ve sıkılmaya başladığını anlamasıyla neye uğradığını şaşırıyor. Yumruğundaki güçten hiçbir şekilde tereddüdü olmayan Butsuo, geriye doğru kendini çekmek istese de, yumruğunu tutan elin buna izin vermeyişi ile şaşkınlığa uğruyor! Bir anda önündeki karaltı cisimleşmeye başlarken, tanıdık bir pelerinin rüzgardaki dans edişini seyretmeye başlıyor. Sonrasında ise rüzgarda savrulan gümüş rengi saçları ve ciddi surat ifadesinin yaydığı auraya kapılıyor… Tıpkı Ryu gibi…
Bir anda gözlerinizin önündeki görüntüyle şaşkın bir şekilde kalakalıyorsunuz. Kuchikukan ile Butsuo’nun arasında yan bir şekilde duran, sol eliyle Butsuo’nun yumruğunu, sol eliyle ise kafasının üzerinde Kuchikukan’ın dirseğini sıkı sıkı tutan Ishichou Shinkai Kurumi, keskin bakışlarıyla sizleri süzüyor. Yaşadığınız bu şaşkınlığın aynısını Kuchikukan’ın gözlerinde de görmeniz, durumun sadece size has olmadığını ortaya koyuyor. Kuchikukan dahil olmak üzere her biriniz, yaptığınız hareketlerin ne denli ölümcül ve ne denli durdurulamaz nitelikte olduğunu bilseniz de, siz daha ne olduğunu dahi anlamadan, hamlelerinizin zorlanmadan kesilmiş olması ve bunu yapanın da Ginbushi olması sizi derin bir düşünceye itiyor.
Birkaç saniyelik sessizlik ve oluşan rüzgarın dağılmasıyla ilk söze giren Kuchikukan oluyor. Onca heybetine rağmen basitçe durdurulmuş olmanın verdiği öfkeyle “Sen de kimsin?” diye haykıran Kuchikukan’a keskin bir bakış atan Ginbushi “O vahşi ellerini bir ömür boyunca bize uzatamayacağını söyleyen kişi!” diyor ve ardından Kichikukan’ın kolunu geriye doğru ittiriyor. Bu itmeyle birkaç adım geriye savrulan Kuchikukan “SEN KİM OLUYORSUN!?” diye haykırarak öne atılırken, Butsuo’nun yumruğunu serbest bırakan Ginbushi, hemen sağ tarafındaki katanasını hızla çekiyor ve bir anda Kuchikukan’ın alnına doğru atlayarak katanasının kabzasını indiriyor! Ayakları ile Kuchikukan’ın göğsüne de darbe indiren Ginbushi’yi gözle takip etmenin bir hayli zor olduğu bu hamlelerinin ancak başlangıcını ve sonunu görebiliyorsun. Alnına inen kabzayla birden geriye doğru düşmeye başlayan Kuchikukan’ın üzerinde denge duran ve onu yere serdikten sonra üstünde durmaya devam eden Ginbushi “Bana kendimi tekrar ettirme! Biraz uyu, belki kendine gelirsin!” diyor. Kuchikukan’ın bayıldığı ve vücuduna topladığı çakranın tekrar doğaya karışmaya başlamasıyla, Ginbushi de onun üstünde yürümeye devam ederek size yaklaşıyor. Yüzündeki ciddiyet, son zamanlarda gördüğünüzden birkaç kat daha fazlayken bakışlarını Butsuo’da sabitleyen Ginbushi “Parçalanan bir vücut vardı, senin işin değil mi?” diye soruyor kati bir şekilde. Salt bu cümleden bile yapılmaması gereken bir şeyi yaptığını anlayan Butsuo, üzerindeki keskin bakışların altında istemsizce ezilmeye başlarken, Ginbushi cevap bekleyen bakışlarını Ryu’ya çevirerek ona adeta böyle bir şeye nasıl müsaade ettiğini soruyor.