Konuşmaya başlayan Juzo, kendine has surat ifadesi ve tok sesiyle “Kazetani Sozen…” diyor. Konuyla ilgili açıklamaları yapacak kişinin Juzo olduğunu anlamış olsanız da, Ishichou’nun yüzündeki sıkıntılı ifade dikkatinizden kaçmıyor. Bu durumu aklınızın bir köşesine yazarken Juzo “Adını birçok kez duydunuz veya okudunuz.” diyerek devam ediyor konuşmasına. Kısa ve kesik kesik cümlelerle konuşmayı tercih eden Juzo bakışlarını Ryu’ya sabitlediği anda “Hatta Shirakami Vadi Ormanı’nda yaşananlarda onun parmağının olabileceğini bile düşünmüşsün.” diyor. Konunun gidişatı noktasında artık pek de bir tereddüdünüz bulunmasa da, yapacağınız görevle ilgili bilgileri almak adına Juzo’nun açıklamalarını dinlemeye devam ediyorsunuz. Juzo “Ryu’nun Ishichou-sama’ya aktardığı düşüncesini değerlendirince, bu adamın faaliyetlerinin bizim için sıkıntı yaratacak boyutlara geldiğini düşünmemek elde değil. Önce Kuzuryu-gawa’daki zehirlenme olayı ve şimdi de Shirakami Vadi Ormanı… Her ne kadar bu olayda Sozen’in parmağının olduğuna dair en ufak bir işaret bile bulunmasa da, en azından güvenliğimiz adına ve daha önce yaptıklarını hesabını sormak adına, bu herifi etkisiz hale getirmemiz gerekiyor.” diyor.
Ishichou’nun yüzündeki sıkıntılı ifade halen varlığını sürdürürken Juzo da bir an bu sıkıntılı ifadeye kapılıyor ve “Aslında bu daha önce planlanan bir şeydi, ancak Sozen’in Yağmur Ülkesi içinde nerede olduğu konusunda pek bir fikrimiz yoktu. Dolayısıyla, bu işi ötelemek dışında bir şey yapamıyorduk. Ancak bazı bağlantılarımız Sozen’in lokasyonu konusunda bizlere yardımcı olacaklar. Bu bilgiler sayesinde de ikinizin Sozen’i etkisiz hale getirmesini istiyoruz.” diyor. Bir anda gözleri kaçamak bir şekilde Ryu’ya kilitlenen Juzo, bakışlarını hızlıca farklı bir yöne doğru savurduğu sırada ise “Aslında bu görevi Çakıllara vermemiz gerekiyordu, fakat Çakılların savaştan sonra tekrar yapılanması nedeniyle ve ayrıca Kageyasu-san’ın bu iş için ikinizin uygun olacağı yönündeki düşüncesiyle, bu görevi size veriyoruz.” diyor.
Juzo’nun konuşması devam edecek gibi durduğu sıralarda, iki elini masaya olması gerekenden daha hızlı bir şekilde vuran Ishichou, bu ani refleksinden dolayı pişman olmuşçasına yüzü kızarıp gizlemeye çalıştığı bir kıkırdamayla Juzo’ya bakarken “Pardon.” diyor haylaz bir çocuk edasıyla. Ancak birden keskinleşen bakışları size döndüğünde “Bağlantıyla Yağmur Ülkesi sınırında buluşacaksınız ve karşılaştığınız anda teyit cümleleriniz olacak. Size “Okyanusun dibindeki bataklığı gezdin mi?” diye sorduğunda cevap olarak Ryu “Bataklığın dibindeki okyanusu gezdim.”, Butsuo ise “Dibindeki bataklığın okyanusunu gezdim." diyecek.” diyor sanki bu konu hakkında çok da uzun uzadıya konuşmak istemiyormuş gibi. Bu faslı en azından kendisi için kapatan Ishichou “Duruma göre Sozen’i diri olarak Ishigakure’ye getirebilirsiniz, ancak yeterli bilgi aldığınızı düşünmeniz halinde onu infaz edebilirsiniz. Yolunuz açık olsun!” diyor.
Ishichou hızlıca açıklamalarını bitirdikten sonra aslında Juzo bazı eklemek yapmak ister gibi dursa da, Ishichou ile göz göze geldiği anda susmayı tercih ediyor. Aslında tüm bu ketumluğun bir şeylerin gizlenmesi olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Fakat Ryu sahip olduğu becerileri sayesinde, Ishichou’nun bu tavırlarının arkasında tehlikeli olmasa da istenmeyen bir durumun var olduğunu hissedebiliyor. Öte yandan bu istenmeme halinin içinde garip bir sıcaklığı da fark ediyor. İstenmeyeni istemeyi istememe hali olarak da adlandırılabilecek bu durum, Ishichou tarafından da açıklanacak gibi görünmüyor Ryu’nun gözüne.