Köye doğru ilerleyişiniz esnasından Ishichou’nun sizin fikirlerinizi sormasının ardından söze ilk giren Butsuo oluyor. Konuşmasını sükunet içinde ve muzip bir gülümsemeyle dinleyen Ishichou, Butsuo’nun konuşması bittikten sonra kafasını hafifçe Ryu’ya döndürüyor ve sağında ilerlemekte olan Butsuo’yu yumruk şekline getirdiği sağ elinin baş parmağı ile işaret ederken “Bunun beyni de kasa dönüşmüş bence.” diyor gülümseyerek. Ishichou’nun uzun süredir görmediğiniz bu gülen yüzü, sizi neredeyse çocukluğunuzdaki o saf günlerinize geri götürüyor. Kaoru, Riaru, Sanraku ve ismi cismi bilinmeyen daha nice size zorluk yaşatan, belki de sizi olgunlaştıran, sizi yıkan insanların olmadığı, o masum günlerin huzuru yayılıyor zihninize. Sıcaklık bütün bünyenize dağılırken Ishichou yüzündeki gülümsemeyi bozmadan Butsuo’ya dönüyor ve “Chomei-dono’ya da dedim, o sırada yumruklarını bileylemekle meşgul olduğun için duymadın herhalde. Orman halkıyla uzun süredir süren bir akdimiz var ve bu akdi sadece köy liderleri ve danışmanlarının bilmesine müsaade ediliyor. O yüzden daha ne olup bittiğini bilmeden, size köyde vahşi bir halk var, aman onlara dikkat edin…” diyor. Bu noktada konuşmasına bir anlık ara veren Ishichou kafasını yine Ryu’ya döndürüp kıkırdar gibi bir hareket yaparken “İçlerinde size saldıran olursa patlatmayın falan mı dememi bekliyordun?” diyor. Bu sözlerinin ardından kahkahasını tutamayan Ishichou, iticilikten uzak, samimi bir şekilde kahkaha atmaya başlıyor.
Ishichou kısa bir süre kahkahasına devam ettikten sonra Butsuo’ya bakışlarını dikerek “Banno konusunda bir hata yaptığın doğrudur. Eskiden olsa, belki de seni pasife çeker, saçma sapan devriye görevlerine atar, hatanı anla diye olabildiğince angarya iş yığardım. Ama artık eskide değiliz.” diyor hınzır bir şekilde gülerken. Sanki kafasında dönen kırk tilkinin kuyruğunu birbirine bağlamış da kırkının da bundan haberi bile yokmuş gibi bir edayla bakışlarını ikiniz arasında gezdiren Ishichou “Bir insanı hunharca parçalara ayırmanı hala tasvip etmiyorum, ancak yapmam gerekiyordu diyorsan, söyleyecek bir sözüm yok. Ama bu dediğimi sakın yanlış anlama Butsuo-san… Bugünü bir şekilde kurtardık, ancak karşımızda başka biri olsaydı, olayların bu haliyle çözülebileceğini düşünmüyorum.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını Butsuo’da kilitlerken “Yani anlayacağın, birilerini parçalara ayırman gerekiyorsa, ilk önce Ishigakure’nin, sonra yoldaşlarının ve sonra da kendinin zor durumda kalıp kalmayacağını düşün… Eğer bu sıralamadaki herhangi birine sıkıntı olmayacak bir durum varsa…” diyor ve birden sesini yükselterek “BUM! Patlat gitsin!” diyor.
Ishichou’nun bu sözleriyle birlikte, özellikle son savaşın ardından onda da bir şeylerin değiştiğini görebiliyorsunuz. Eskisi kadar ılımlı olmayan, vahşi yanını ortaya koymaktan çekinmeyen bir hale bürünmüş gibi duran Ishichou’nun bu hali kendinizce onu yorumlamanıza olanak sağlasa da, asık suratının ve sert mizacının yok olup, eskisi gibi güleryüzlü bir hal alması sizi de olumlu bir şekilde etkiliyor kuşkusuz. Ancak hala önceliğinin köy ve yoldaşlarınız olduğunu vurgulayan cümlesi, zihniyetinin değişmediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Butsuo’nun Kaho konusundaki sorusu üzerine ise Ishichou “Şimdilik bir şey yapmamıza gerek yok. Vahşiler onunla başa çıkamayacaklar, belli. Yani tıpış tıpış bize gelecekler ve biz de Kaho’yu ehlileştireceğiz. Belki de onu bir Ishigakure shinobisi yaparız, bilemiyorum. Ama o çocuğun ormanda kalması, vahşiler için sıkıntı yaratacaktır. Yani anlayacağın Butsuo-san, bize gelip minnet etmek dışında bir seçenekleri kalmayacak.” diyor çoktan planlarını kurmuş ve planı doğrultusunda zaferi elde etmiş bir lider edasıyla.
Butsuo’dan sonra lafa giren Ryu’nun kısa ve öz cümleleri bir anda Ishichou’nun suratında şaşkınlık verici bir etki yaratırken, bu kez kafasını Butsuo’ya dönen Ishichou, az önce Butsuo’yu gösterdiği şekilde Ryu’yu işaret ederken “Belli ki Kuchikukan denilen yarma haberimiz olmadan Ryu-san’ın konuşma kabiliyetine zarar vermiş.” diyor ve kıkırdayarak “Soruyu sorarken senin pişmanlıkla başını eğip susacağını, Ryu-san’ın ise iki saat bıdı bıdı yapacağını düşünüyordum.” diyor. Hemen ardından ise büyük bir belayı atlatmış gibi derin bir nefes verip elinin arkasıyla alnındaki sembolik ter damlalarını silen Ishichou “İkisinin de canı cehenneme! Gerçi Kaoru biraz farklı ama…” diyor ve o noktada bir anda tıkanıp susmayı tercih ediyor. Bir anda oluşan bu suskunluğun nedeni sizin için anlaşılmaz olsa da, Ishichou ilk cümlesiyle genel hatlarıyla fikrini belirtmiş olduğu için bu konunun devamını getirmeye niyeti yok gibi duruyor. Dolayısıyla sizin de kolayca anlayacağınız üzere, birden halini ve duruşunu beceriksizce değiştiren Ishichou esas düşüncelerini gizlemek adına kulaklarına varan bir gülümsemeyle sizlere bakıyor ve "Kuchikukan ile aranıza nasıl girdim ama!? Tek hamlede devirdim yarmayı!" diyor kıkırdayarak.
Ishichou kısa bir süre kahkahasına devam ettikten sonra Butsuo’ya bakışlarını dikerek “Banno konusunda bir hata yaptığın doğrudur. Eskiden olsa, belki de seni pasife çeker, saçma sapan devriye görevlerine atar, hatanı anla diye olabildiğince angarya iş yığardım. Ama artık eskide değiliz.” diyor hınzır bir şekilde gülerken. Sanki kafasında dönen kırk tilkinin kuyruğunu birbirine bağlamış da kırkının da bundan haberi bile yokmuş gibi bir edayla bakışlarını ikiniz arasında gezdiren Ishichou “Bir insanı hunharca parçalara ayırmanı hala tasvip etmiyorum, ancak yapmam gerekiyordu diyorsan, söyleyecek bir sözüm yok. Ama bu dediğimi sakın yanlış anlama Butsuo-san… Bugünü bir şekilde kurtardık, ancak karşımızda başka biri olsaydı, olayların bu haliyle çözülebileceğini düşünmüyorum.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını Butsuo’da kilitlerken “Yani anlayacağın, birilerini parçalara ayırman gerekiyorsa, ilk önce Ishigakure’nin, sonra yoldaşlarının ve sonra da kendinin zor durumda kalıp kalmayacağını düşün… Eğer bu sıralamadaki herhangi birine sıkıntı olmayacak bir durum varsa…” diyor ve birden sesini yükselterek “BUM! Patlat gitsin!” diyor.
Ishichou’nun bu sözleriyle birlikte, özellikle son savaşın ardından onda da bir şeylerin değiştiğini görebiliyorsunuz. Eskisi kadar ılımlı olmayan, vahşi yanını ortaya koymaktan çekinmeyen bir hale bürünmüş gibi duran Ishichou’nun bu hali kendinizce onu yorumlamanıza olanak sağlasa da, asık suratının ve sert mizacının yok olup, eskisi gibi güleryüzlü bir hal alması sizi de olumlu bir şekilde etkiliyor kuşkusuz. Ancak hala önceliğinin köy ve yoldaşlarınız olduğunu vurgulayan cümlesi, zihniyetinin değişmediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Butsuo’nun Kaho konusundaki sorusu üzerine ise Ishichou “Şimdilik bir şey yapmamıza gerek yok. Vahşiler onunla başa çıkamayacaklar, belli. Yani tıpış tıpış bize gelecekler ve biz de Kaho’yu ehlileştireceğiz. Belki de onu bir Ishigakure shinobisi yaparız, bilemiyorum. Ama o çocuğun ormanda kalması, vahşiler için sıkıntı yaratacaktır. Yani anlayacağın Butsuo-san, bize gelip minnet etmek dışında bir seçenekleri kalmayacak.” diyor çoktan planlarını kurmuş ve planı doğrultusunda zaferi elde etmiş bir lider edasıyla.
Butsuo’dan sonra lafa giren Ryu’nun kısa ve öz cümleleri bir anda Ishichou’nun suratında şaşkınlık verici bir etki yaratırken, bu kez kafasını Butsuo’ya dönen Ishichou, az önce Butsuo’yu gösterdiği şekilde Ryu’yu işaret ederken “Belli ki Kuchikukan denilen yarma haberimiz olmadan Ryu-san’ın konuşma kabiliyetine zarar vermiş.” diyor ve kıkırdayarak “Soruyu sorarken senin pişmanlıkla başını eğip susacağını, Ryu-san’ın ise iki saat bıdı bıdı yapacağını düşünüyordum.” diyor. Hemen ardından ise büyük bir belayı atlatmış gibi derin bir nefes verip elinin arkasıyla alnındaki sembolik ter damlalarını silen Ishichou “İkisinin de canı cehenneme! Gerçi Kaoru biraz farklı ama…” diyor ve o noktada bir anda tıkanıp susmayı tercih ediyor. Bir anda oluşan bu suskunluğun nedeni sizin için anlaşılmaz olsa da, Ishichou ilk cümlesiyle genel hatlarıyla fikrini belirtmiş olduğu için bu konunun devamını getirmeye niyeti yok gibi duruyor. Dolayısıyla sizin de kolayca anlayacağınız üzere, birden halini ve duruşunu beceriksizce değiştiren Ishichou esas düşüncelerini gizlemek adına kulaklarına varan bir gülümsemeyle sizlere bakıyor ve "Kuchikukan ile aranıza nasıl girdim ama!? Tek hamlede devirdim yarmayı!" diyor kıkırdayarak.
Off Topic
Başkaca yapacağınız bir konuşma, aksiyon vs. yoksa son RP'lerinizi alıp konuyu sonlandırabiliriz.