[Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Diğer ninja köylerine sahip ülkeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » September 28th, 2020, 12:03 pm

Her zamankinden çok da farklı olmayan bir akşam, başınızı koyduğunuz yastığa dahi nüfuz etmiş düşüncelerinizle bir kez daha baş başa kalıyorsunuz. Jounin Sınavı’na katılmanız için size gönderilen mektubun üzerinden birkaç gün geçmiş olsa da, bu birkaç gün içinde ikinizin de gördüğü muameledeki değişimler pek de farklı olmuyor. Shinobiler arasında sınava katılmamış olmanız büyük bir şok etkisi yaratmış haldeyken, çıkan söylentilerin halkın kulağına gitmiş olduğunu da nispeten hoşnutsuz bakışların arasında görebiliyorsunuz. Her ne kadar sınava katılmama kararınız köy yetkilileri tarafından sorgulanmamış ve adeta saygıyla karşılanmış olsa da, Kusagakure’nin en önemli shinobilerinden olan sizlerin bu sınava dahil olmamış olmasının onları da etkilediğini rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Size karşı hiçbir olumsuz tavır veya tutum olmasa da, sanki her birinin gözlerinin içinde kararınızı sorgulayan bir kıvılcım görebiliyorsunuz. Halk ise, shinobilerden daha cüretkar yaklaşıyor sizlere. Kimi zaman alenen yaptığınızın çok büyük bir yanlış olduğunu söyleyen tanıdık yüzler çıkıyor piyasaya, kimi zaman da şakayla karışık korktuğunuzu söyleyen tipler. Bu şakalar kimi zaman aşağılama boyutuna varsa bile, her bir şakaya siz de tebessüm ediyorsunuz. Zira tüm bunların arkasında insanların size olan güveni ve aranızdaki samimiyet olduğunu biliyorsunuz. İçlerinden bir tanesine bile açıklama yapmaya kalksanız, daha ağzınızdan birkaç kelime çıkmadan sizi susturacağını ve boş boş konuşmamanız gerektiğini söyleyeceğini biliyorsunuz. Bu yüzden de tüm bu laflara gülüp geçiyorsunuz, herkes gibi. Belki de bu günlerde köyün ihtiyacı olan malzemeyi onlara vermiş olarak bile görüyorsunuz kendinizi. Fakat bir gerçek var ki, o da hayatın devam ettiği…

Aynı düşünceler ve gün içerisinde benzer laflara maruz kalmanın getirdiği bir tebessümle daldığınız uykun en tatlı yerinde, camınızda duyduğunuz tıkırtılar ile gözleriniz açılıyor. Sizi uyandıranın bu tıkırtılar değil, shinobi hisleriniz olduğunu anlamanız çok da güç olmuyor ve yatağınızda hızla doğrulurken, yatağınızın baş ucunda beliren ve yüzündeki maskeden Çiy üyesi olduğunu anladığınız kişiyi görmek sizi şaşırtmıyor. Her ne kadar yüzünü görmeseniz de, fark edilmiş olmanın bu kişi için de bir şaşkınlık yaratmadığını hissedebiliyorsunuz. Birkaç saniyelik bakışma, shinobi hislerinizi ele almanıza ve zihninize hakimiyet kurmanıza izin veriyor. Çiy üyesi de belki bunun için beklemiş gibi durduktan sonra, tok bir sesle “Kusachou-sama sizi bekliyor. Acil.” diyor sadece. Bu iletiden sonra ise, bir duman ile ortadan kaybolan Çiy üyesinin başkaca bir açıklama yapmasına ihtiyacınız da olmuyor zaten. “Siz” lafından kastının ne olduğunu dahi sorma ihtiyacı hissetmiyorsunuz. Zira yanınızdaki kişinin kim olacağını daha cümlenin başında anlayabiliyorsunuz.

Adeta sözleşmişçesinde, köyün belli bir noktasında buluşmanızın ardından, ikinize de aynı şekilde aynı mesajın geldiğini teyit ederek Kusachou Binası’na ilerliyorsunuz. Jounin Sınavı’na katılmamanızla ilgisi olmadığını bildiğiniz ve son günlerde de köyün gündeminde olan sınav dışında başkaca bir konu olmadığı için, gecenin bu saatindeki acil bir çağrının sebebini merak ediyorsunuz. Kendi aranızda birkaç ihtimal üzerinde konuşma yapsanız da, olayı nihayete erdirecek kişinin Gyaku olduğunu biliyorsunuz. Bu yüzden de adımlarınızı hızlı tutuyor ve kısa bir süre içerisinde Kusachou Binası’na varıyorsunuz.

Kusachou Binası’na geldiğiniz anda, bina içindeki dinginlik içinizi rahatsız ediyor. Her ne kadar saati de göz önüne aldığınızda bu dinginlik normal sayılsa da, içerideki shinobilerin yüzlerindeki farklı bir tını sizi meraka sürüklüyor. Hayranlık, endişe ve merak arasındaki bakışların bu kez üstünüzde gezmemesi ve shinobilerin kendi aralarında fısıltılı konuşmaları merakınızı daha da arttırıyor. Başka bir zamanda olsa, durum buradakilere neler olup bittiğini soracak olsanız bile, acil çağrısı ile çağrılmış olmanız nedeniyle, doğruca Kusachou’nun bulunduğu odaya gidiyorsunuz. Kusachou’nun kapısının önünde duran iki kişi sizi hızlıca selamlarken, daha siz kapıyı çalmadan içeriye girmeniz için kapı açılıyor.

Kusachou’nun odasına girdiğinizde, odadaki her şeyin en son geldiğinizdeki gibi yerli yerinde olduğunu görüyorsunuz. Masasında oturan Gyaku sizi gördüğü anda bakışlarını üzerinizde sabitlerken, sizin bakışlarınız Gyaku’nun masasının önündeki sandalyede oturan adam ve hemen onun arkasındaki kısa siyah saçlı kızda takılı kalıyor. Masanın önünde oturan adamı daha önce görmüş olmanıza rağmen, kızı hiç gördüğünüzü anımsayamıyorsunuz. Ancak sizi esas şaşkınlığa iten şey, masanın önünde oturan kişinin 7. Hokage Uzumaki Naruto’nun başdanışmanı olan Nara Shikamaru olması oluyor. Ancak tanıdık olduğu kadar bir o kadar da yabancı geliyor size bu adam. Konohagakure'deki chuunin sınavlarında gördüğünüz dinç shinobinin yerini yaşlı biri almış gibi. Fiziksel bir yaşlılık değil bu, ruhunun ölüm döşeğinde olduğunu hissediyorsunuz.

Odaya girmenizle birlikte tüm bakışların üzerine dönmüş olmasıyla bir parça rahatsızlık hissetseniz de, ardınızdan kapanan kapı içinizdeki rahatsızlığı da bir parça silip atıyor. Ancak içeride bulunan üçlünün bakışlarındaki ve tavırlarındaki ciddiyet, hala sizi rahatsız ediyor. Shikamaru bakışlarını Gyaku’ya yönlendirdiğinde, Shikamaru’nun vakit kaybetmek istemediğini ve bir an önce konuya girmeyi arzuladığını anlayabiliyorsunuz. Gyaku ise Shikamaru’nun üzerine dönen bakışlarına istinaden “Sanırım açıklamaları sizin yapmanız daha iyi olacaktır Shikamaru-san.” diyor. Shikamaru hafifçe bir nefes verip bıkkın bir tavırla bakışlarını önüne döndürürken tek eliyle kirli sakalını kaşıyor. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Shikamaru bakışlarını tekrar ikinize döndürüyor ve “Iori-kun ve Susumu-kun… Sizleri sınavdan hatırlıyorum, o zaman beri büyümüşsünüz.” diyor. Göz altlarındaki halka halka morluğu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Hemen ardından ise “Yine de doğru düzgün bir tanışma fırsatımız olmadı. Ben Nara Shikamaru ve arkamdaki de yolculuğumda bana kişisel eskortluk yapan Sarutobi Mirai… Tanıştığımıza memnun oldum.” diyor. İsminin Mirai olduğunu öğrendiğiniz kunoichi başıyla sizi verdiği selama benzer bir karşılık vermenizin ardından Shikamaru “Sizin için konuyu fazla uzatmayacağım… Shinobi Birliği olarak bizi oldukça rahatsız eden bir hadiseyle karşı karşıyayız. Yani burada Konoha adına değil, Shinobi Birliği adına bulunuyorum. Bu kapsamda da, ikinizin doğrudan bana bağlı olduğu bir görevde yer almanızı istiyorum.” diyor. Bu esnada bakışları Gyaku’ya kayan Shikamaru “Gyaku-sama ile bu konuyu görüştüm ve kendisi bu görevde yer almanıza rıza gösteriyor.” diyor. Bu cümleleri Gyaku da başıyla onaylayarak tasdiklerken, içten içe Kusagakure’nin Shinobi Birliği içinde yer almasına rağmen, Shikamaru tarafından planlanan bir görevde yer almanız arzulanırken, yine de liderinizin onayını almış olması takdir ettiğiniz bir davranış oluyor. Shikamaru tekrar bakışlarını size çevirirken “Fakat önce bana anlatmanız gereken bir şeyler var… Riaru’nun üssünde bir olay yaşamışsınız. İçinde üçgen olan çember şeklinde bir sembol ve ortaya çıkan bir adamdan bahsetmişsiniz… Konuyla ilgili bilgilendirilmiş olsam da, olanları bir de bizzat sizin ağzınızdan dinlemek istiyorum.” diyor. Bu sözlerden sonra ise, odadaki bakışlar bir kez daha üstünüzde toparlanıyor ve herkes ağzınızdan çıkan cümlelere odaklanıyor.
Off Topic
Konunuza bakan GM bendeniz Fortius'tur. Konudaki pasiflik süresi 48 saat olarak planlanmaktadır. Kazasız belasız ve pasifliğin olmadığı bir konu olması dileğiyle.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Kusagakure
Kusagakure
Posts:154
Joined:August 30th, 2018, 10:53 pm
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Tsujihara Iori » September 29th, 2020, 8:57 pm

Kusa-chou binasına girene kadar herşey sakindi aslında. Gece sakindi. Ben sakindim. Susumu sakindi. İçerisi de öyle. Fakat diğerlerinin bakışları sakin dışında herşeyle tanımlanabilirdi.

Bu bakışlardan çekinmiyordum aslında. Bazılarını hak etmiştik. Bazıları ise abartıydı aslında. Normal biri olarak görüyordum kendimi, daha iyisini isteyen, daha fazlasına ulaşmak isteyen fakat yine de normal biri. Bana doğru yöneltilen bakışlar ise normal dışında her şey idi.

Hayranlıkla bakanlar vardı mesela. Hayran olacak neyim vardı, emin değildim. Tamam, yeteneklerime olan güvenim epey yüksekti de, bu hayranlık için bir sebep olamazdı. Şey vardı mesela, böyle, endişeyle bakan. Neyin endişesiydi ki bu? Eğer kendimden endişe ediyor olsam gecenin bu vakti burada olmazdım. Merak, bunu hiç anlamıyordum mesela. Meraklı bakışlar neyi öğrenmek istiyordu ki? Sorabilirlerdi direkt. Soramıyorlarsa da, soramayacakları bir şeyi merak ediyorlarsa da veya, bakışlarını kendilerine saklamalıydılar.

Neyse. Tüm bu tatavanın altında sınava katılmayışımızın olduğunu tahmin ediyordum fakat daha fazla düşünmek istemiyordum açıkçası. Susumu'ya kafamı çevirdim. "Rahat ol." tarzı bir bakış attım. Stresli olduğunu tahmin ediyordum zira stres onun göbek adıydı. Gerçi şimdi böyle diyince rahat ol dememin de bir anlamı yok muş gibi oldu ama, denemekten zarar gelmemeli, değil mi?

Gyaku-sama'nın odasına girdiğimizde kapıda bıraktım kafamı kurcalayan herşeyi. Şu raddeden sonra kişisel düşüncelerin yeri olmayan bir alana girmiştik.

Girmiştik fakat, gördüğüm manzara ilgincime gitmedi diyemezdim. Ama yine de renk vermedim. Odadaki herkese sakince başımla selam verdim. Önce Gyaku-sama, ardından Shikamaru-san'a, ardından da ismini bilmediğim Shinobi kıza. Shikamaru-san'ı burada görmeyi gerçekten beklemiyordum, özellikle yaşadığı şeylerden sonra. Ama hayat devem ediyordu, değil mi? Muhtemelen o da kapının önünde bırakmıştı kişisel dertlerini. Suratında ise dertlerinin bir parçasını yanında taşıdığını görebiliyordum.

Yoksa bu bir kişisel dert ziyareti miydi? Acaba baş sağlığı mı dilemeliydim?

Bu fikrimden çok seri bir şekilde vaz geçtim.

Shikamaru-san'ın laflarını birer birer dinledik Susumu ile. Onun lafları bitince kafamı Susumu'ya doğru çevirdim, derin bir nefes aldım ve ardından Shikamaru-san'a doğru döndüm tekrar. "Teşekkürler, Shikamaru-san." dedim, ardından düşüncelerimi topladım. Bir yandan Gyaku-san'a doğru bakışlarımı kaldırdım, görevle alakalı spesifik bilgileri köy mensubu olmayan yetkililere anlatmak pek de sevdiğim bir şey değildi, fakat Shinobi birliğinin adı geçtikten sonra bir önemi kalmıyordu bu tarz durumların sanırım. Gyaku-san'a olan güvenim de tamdı, eğer bizi Shikamaru-san'a emanet ettiyse kesin bir bildiği olmalıydı. Ondan tereddüt edecek değidim.

Tekrar derin bir nefes aldım ve lafa girdim. "Bir görevimizde talihsiz bir durum sonucu esir düşmüştük. Bu sırada, Riaru kuvvetlerine katılmamız için bize bir teklifte bulunuldu. Biz de bunu fırsat bilip olan biteni araştırmak istedik." Kılıcımı kaybettiğim kısımları atlayacaktım. İstedikleri bilgi ile bir alakası yoktu bunun çünkü. "Şansımıza, Riaru bir örgüt ile toplantı yaptı. Bu toplantı da tüm örgüt üyelerine açık gerçekleşti, biz de diğerlerinin arasına sızıp toplantıya şahit olduk." Tekrar bir nefes aldım. "Toplantı çok uzun sürmedi. Riaru pek konuşmadı fakat misafiri epey heyecanlı gibiydi. Riaru'ya ödül olarak canlı yakaladıkları bazı kişileri esir olarak sundular. Pek iyi halde değildiler. İşkence edilmiş gibilerdi. Amegakure shinobileriydiler." Biraz duraksadım. "Adamlar 'Jashin-sama' adını verdikleri bir liderin veya bir 'şeyin' ismini vererek konuşmaya girdiler. Kaya ülkesinde yaşanan bazı gecikmelerden bahsedildi, Riaru'nun sağ kolu Tesuri onları biraz suçladı, onlar da lafı dolandırdılar diye anımsıyorum. Riaru en son lafa girdi, onların artık Riaru'ya ait topraklarda özgürce dolaşabileceklerinden bahsetti ve toplantı bitti."

Biraz daha duraksadım, ardından "Sureti buydu." dedim.

Ardından Henge no Jutsu'nun el mühürlerini sakince ve yavaş bir şekilde gerçekleştirdim ve adamın suretini hatırlamaya çalıştım. Çıktığımız görevde bir defaya mahsus da olsa adamın görünüşüne bürünmüştüm. Onun görünümünü tekrar yaratabileceğimi düşünüyordum. Henge'yi tamamlayınca bir cama doğru bakacak ve suretin doğru olup olmadığını kontrol edecektim. Eğer doğru değilse Henge'yi hemen bozacak, özür dileyecektim. Eğer doğruysa incelemesi için Shikamaru-san ve yanındaki shinobiye izin verecektim.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:234
Joined:August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » September 30th, 2020, 1:09 am

Uykumdan uyandırılıp ayağımın ucunda yatmakta olan dört kediyle beraber Çiy üyesini karşılamamın üzerinden yaklaşık bir yarım saat geçmişti. Rezil olup olmadığımı umursamamaya çalışarak üzerime hızlıca bir şeyler geçirmiş, soluğu ise Iori ile yemek yemeye sıklıkla uğradığımız restoranın önünde almıştım. Aylardır aynı görevlere veriliyorduk Iori ile ve Çiy üyesinin bizden kastının Iori'yi de kapsaması bende bıkkınlıktan ziyade sevinç yaratıyordu her seferinde. Bu sefer de yanılmayışımın verdiği gururla, aklıma gelen fikirleri durmaksızın çocuğa sunup onu hayatından bezdire bezdire Kusachou binasına doğru yol aldık.

Seri yolculuğumuzun ardından vardığımız manzara son zamanlarda yaşamaya pek bayıldığım sinir stres hallerini de beraberinde getirmişti benim için. Ancak sebepsiz yere gelişen bir durum değildi bendeki. Binadaki shinobilerde anlam veremediğim ince değişiklikler vardı ve içinde bulunduğum aciliyet bu değişikliği çözmemi engelliyor, beni biraz daha rahatsız ediyordu her geçen saniye. Zaten bir kaç gündür sınav meselesi yüzünden haklı veya haksız, türlü muameleye maruz kalmışken bir de buraya çağırılıp insanların garip davranışlarına şahit olmak beni iyiden iyiye germişti kısaca. Anlayacağınız, yine formumdaydım çok şükür.

Iori'ye kafamı çevirip, "Yav hadi." dercesine başımı salladım Gyaku-sama'nın odasına girerken. Öyle iki lafla sakin olabilecek bir yapıda değildim. Hatta sanırsam, o yapıda bir insan pek yok gibiydi. Yine de ne görevi için çağırılırsak çağırılalım, Yağmur Ülkesi'n'de yaşadıklarımızdan daha kötü şeylerle pek karşılaşmayacağımızı telkin etmeye çalıştım kendime, hadi o da Iori'nin hatrına belki cidden sakinleşirim diye. Sonra, bayağı bayağı çok daha kötü şeylerin olabileceğini, mesela kolumuzun bacağımızın falan kopabileceğini ya da birimizin ölebileceğini falan hatırladım, daha da kötü oldum. Kendi kendime iki saniyede daha da piç ettim ruh halimi kısaca. Bu yüzden ne için çağırıldığımızı tahmin etmek yerine Gyaku-sama'nın diyeceklerini dinlemeye koyuldum şu saniyeden sonra.

Lakin bu sefer konuşan Gyaku-sama yerine tanımadığım bir başka shinobiydi. Beynimi çalıştırıp odaklandığımda ise bu shinobinin Konoha'lı Shikamaru olduğunu fark etmiş, onu en son gördüğümden bu yana ne kadar değişmiş olduğuna şaşırmadan edememiştim. Son söylentiler de düşünüldüğünde suratının aldığı bu hal çok da normal gelmişti bana saniyeler içerisinde. Yaşadığı trajediye rağmen hala normal davranabiliyor, politik işlerin peşinden koşabiliyor olması ise garip, iorink bir hayranlığa sebep olmuştu bende. Düşüncelerimi adamın yaşadıklarından çekip tekrar oda içerisinde konuşulanlar üzerinde topladım. Shikamaru-san'ın yanında bir de kişisel eskortu bulunmaktaydı. İkisini birden selamlayarak "Shikamaru-san, Mirai-san, memnun oldum." dedim. Adamın anlatacaklarını dinlemeye koyuldum.

Shikamaru-san bizden Riaru üssünde şahit olduğumuz bazı şeyleri anlatmamızı istemiş, Gyaku-sama'dan onunla çalışmamız konusunda izin aldığını da eklemişti. Açıkçası, Gyaku-sama izin verdiği sürece bu kararı sorgulayacak ya da kafamda tartacak değildim. Bu tarz politik işbirliklerini ya da paktları sorgulayan bir kişilik olmamıştım hiçbir zaman, köyün liderlerinin verdikleri kararlara ise saygım ve güvenim sonsuzdu. Bu yüzden Shikamaru-san lafını bitirir bitirmez Iori'ye döndüm. Konuşmaya ilk onun başlaması için izin verdim.

Iori lafını ve kılık değiştirmekle işini bitirdiğinde, kendim söz alarak konuşmaya başladım. "O gece Riaru ve bu adam müttefik oldular. Riaru'nun üsteki bütün adamlarına bu haberi kısa sürede yaydılar. Lakin Riaru'nun adamlarından bazıları bu durumdan pek hoşnut kalmamış gibiydi. Kancılar diye söz ediyorlardı bunlardan." Birkaç saniye duraksadım. "Aynı zamanda Kuzuryu-gawa'da yaşanılan bir olaydan da bahsettiler üstü kapalı bir şekilde. Başarısız bir sabotaj girişimi olmuş sanırım. Kaya ülkesine sabotajcı aratmak ve onları bu şekilde oyalamak için böyle bir işe kalkışmışlar ama olmamış. Seido diye birinin de adı geçmişti ancak Riaru susturdu, adamın kim ne olduğunu anlayamadık." diye bitirdim laflarımı. Iori büyük bir kısmını anlatmıştı olayın zaten, benim eklediklerim biraz eften püften detaylardı.
Image

Image

Image
Çizim ünlü ve müthiş pixel artisti ktc'ye aittir.
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Boy: 172
Kilo: 58
Köy: Kusagakure
Element: Raiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 52,000
Prestij: 4
Ün: 25
GP: 120

Motivasyon
Sevdiklerini Korumak
Annesinin kaybıyla aile namına kalan tek değeri Fuu olduğu için ona fazla düşkün olan Susumu, onu ölümüne korumayı kendine görev edinmiştir. Asabi kişiliği dolayısıyla arkadaş edinmenin ne kadar zor olduğunu da keşfetmiş, kız kardeşini korurken, zaten çok az olan arkadaşlarını da koruma içgüdüsünü istemsizce edinmiştir. Susumu'nun uzun zamandır tek amacı, zaten çok az olan sevdiklerinin zarar görmesini engellemektir ve bu amacı, kızkardeşinin kaybolmasıyla daha da şiddetlenmiştir. Sevdikleri için kendini feda etmekten çekinmez, zamanında kızkardeşi için işlemediği suçları üstlenip boş yere ceza çektiği de olmuştur, takım arkadaşlarını korumak için onların önüne geçtiği de.

Açılın Ben Medic-nin'im!
Susumu, Kusagakure'nin en başarılı medic-nin'i olmak istemektedir. Medikal alanda adından söz ettirmeyi ve ilerleyen yıllarda bu alanın öncü shinobilerinden biri olup köydeki medikal çalışmaları yönetmeyi kendisine hedef edinmiştir.

Komplikasyon
Hakaret
Susumu hakarete asla katlanamaz. Emirlere sadık biri olsa da özellikle annesinin mesleğiyle anılan hakaretlerde kontrolünü kaybeder ve vahşileşir. Henüz bu sıkıntısı yüzünden birilerine ciddi zarar vermiş biri olmasa da bir gün bir hakaret uğruna birini katletmeyeceğinin veya ağır yaralamayacağının garantisini veremeyiz. Bu duruma maruz kalmamak için aile muhabbetlerine girmekten kaçınır ve mümkün olduğunca annesinin mesleğini gizler.

Mod
>>Miwaku

Güç: 5
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 9

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 7 [Favori]
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 3
Efsanevi Yaratık
Hanabi | C-Rank | Köpek
Hikari | C-Rank | Kar Maymunu

Medic-Nin A-Rank
Kullanıcının medikal bilgileri bu seviyede tek başına organ nakli yapabilecek kadar ileriye gider, ancak bunun için sakin bir ortamda bulunmalıdır. Kullanıcı ayrıca hemen hemen bir çok zehri tanıyabilir hale gelir ve medikal ekipmanlarını kullanarak bunları hastasının sisteminden dışarıya çıkarabilir, eğer çıkaramıyorsa etkilerini olabildiğince azaltmayı deneyebilir.

Bu seviyede kullancının Shousen Jutsu'su hemen hemen bütün yaraları, yeterli zaman verildiği sürece kapatabilir hale gelir. Ayrıca Shousen Jutsu'yu el mührü kullanmadan uygulayabilir hale gelir.


Ninjutsu Listesi


-Dendou no Jutsu, D Rank, Raiton
Kullanıcı aniden vücudunda bir elektrik akımı dolaştırır. Bu akım, ona dokunan herkesi çarpar, ancak hasar vermez. Genelde kişilerin kullanıcı üzerindeki fiziksel kontağını kesmek için kullanılır. El mührü gerektirmez ve anidir. Kullanıcı isterse tekrar tekrar tekniği aktif edebilir.

-Otonaku Ashi Jutsu, D Rank, Ninpou
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından, ayaklarının çıkardığı tüm sesi keser. Böylece, kullanıcının ayak sesleri yokolmuş olur. Bu, gizlice bir yerlere sızmada kullanıcıya yardım eder ve rakiplerine farkedilmeden yaklaşabilmelerini sağlar. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

-Shunshin, D Rank, Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Denken Jutsu, D-Rank, Raiton
Kullanıcı bir eline odaklanır ve chakra göndermeye başlar. Ardından, kullanıcının avcunun içinden ışık çıkmaya başlar. Bu, bir fener olarak kullanılabilir veya kullanıcı uzak mesafelerden mors alfabesi ile mesaj gönderebilir. Akademi mezunu herkes mors alfabesini sorunsuz bir şekilde bilmektedir. Teknik açık kaldığı sürece aşırı minimal bir chakra yer.

Ikazuchi no Kiba, C-Rank, Raiton
Kullanıcı bir elini göğe kaldırır ve bir noktayı hedef alır. Ardından, aniden elinden çıkan bir elektrik akımı gökyüzüne fırlar, ardından kullanıcının hedeflediği noktaya düşer. Eğer bir kişiye isabet ederse, isabet alan kişi hasar görür ve az da olsa uyuşur. Teknik hızlı gerçekleşir ve 15 metreye kadar etkilidir.
Taijutsu Listesi

-Ayatsu Stili, B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir.. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.
-Raiken, C Rank
Kullanıcı etrafında bir defa dönerek momentum kazanır ve bununla rakibin hassas bir noktasına saldırı yapar. Eğer saldırı rakip ile karşılaşırsa, rakibi acı içinde bırakır. Kafası karışan ve dikkati dağılan rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir.
Genjutsu Listesi


-Magen: Henge, D-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Bunun ardından, kullanıcıya bakan kişiler tekniğin etkisine kapılırlar. Teknik, Henge'nin Genjutsu versiyonu olarak çalışır. Kullanıcı kendisini bir kişinin kılığına sokmak yerine etki altındaki kişilere bu görünümü gösterirler. Herşey hedeflerin aklında olup bittiği için teknik daha inandırıcı bir hâl alır. Ayrıca, Henge'nin aksine, hayali kişilere de bu teknik sayesinde dönüşülebilinir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Kokohi no Jutsu, C-Rank
Uzun bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı bu teknik ile çevrenin görünümünü değiştirebilir. Bu etkiler, bir kapı numarasını değiştirmek kadar basit olabileceği gibi bir çam ormanını bambu ormanına dönüştürmek gibi kompleks şeyler de olabilir. Bu etkiler ile varolan bir çevresel etmen yok edilemez veya doğa olayları yaratılamaz/kontrol edilemez, sadece varolan bir somut etmen değiştirilir. Teknik bir alan üzerine yapılır ve bu alana giren herkes bu tekniğin etkisine kapılır. Bu alan kendi içerisinde hareketsiz olmalıdır fakat hareketli bir şeyin parçası olabilir, örneğin bir gemi kamarası gibi. Tekniğin aktif kalma süresini kullanıcı belirler fakat yüksek süreler yüksek chakra gereksinimine sahiptir. Aynı şekilde, büyük alanlar ve kompleks değişiklikler de chakra kullanımını arttırır.
-Rakumei no Jutsu, D Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.
-Kanryousou, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Kullanıcının yumruklarına veya silah darbelerine maruz kalan kişiler tekniğin etkisi altına girerler. Tekniğin altında kalan kişiler, aldıkları her bir başarılı saldırının vücutlarında çatlaklar oluşturduğunu görür. Bu çatlaklar hedefe, vücudunun sanki çok kırılgan bir katı maddeden oluşmuş gibi bir his verir. Her bir saldırının ardından hedefin vücudunun bazı yerleri parçalanıp dökülmeye başlar. Hedef kırılıp dökülen uzuvlarını kullanamaz hale gelir. Eğer hedefin başı veya vücudunun tamamı parçalanırsa bayılma tehlikesi geçirir. İradesi yüzünden zihnini korumayı başarabilenler için teknik o an bozulur. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Shibou no Jutsu, B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.
-Magen: Bunshin, B Rank
Kullanıcı normal bir el mührü dizisini tamamlar ve etrafındaki kişilere odaklanır. O anda herhangi bir şekilde kullanıcıyı görebilen herkes tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altındaki kişilere, kullanıcı kendisinin klonunu yoktan varedip gösterir. Kopyanın oluşma biçimini kullanıcı belirler, eğer isterse bir dumanın ardından oluşturabilir, yerden çıkartabilir veya kendini ikiye ayrılıyormuşçasına bir görüntü sergileyebilir, tamamen kişinin yaratıcılığına bağlıdır. Kullanıcı eğer isterse, klonlar oluşurken kendini gizleyebilir. Ayrıca kullanıcı klonun görüntüsünü değiştirmeyi deneyebilir. Bir başkasına benzetebilir veya tamamen hayali özellikler verebilir, tek sınırlayıcı kural, klonun insan formunu -bipedal humanoid- bozmamasıdır. Kullanıcı klonu istediği gibi kontrol edebilir, konuşturabilir, tepki verdirtebilir. Klon hasar alsa da yokolmaz, yaraları hemen kapanır, uzvu koparsa tekrar oluşur, parçalanırsa tekrar toplanır. Klon kullanıcının bildiği diğer Ninjutsu tekniklerini uygulayabilir, ancak bunlar illüzyondan ibarettir ve gerçek hasar vermezler, bu hasar zihinsel acıya dönüşür. Fiziksel saldırılar da zihinsel acı yaratır. Kullanıcı 1 illüzyon içerisinde maksimum 5 klon barındırabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Jubaku Satsu, B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.
Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
-Medikal Bel Çantası
-Standart Shinobi Çantası
-Wakizashi G-962
-Özel Üretim Ceket
Image
-Senbon, 17 Adet, İyi Kalite
-Chakra Hapı x3, İyi Kalite
-İyileştirici Hap, İyi Kalite

Aşağıdaki spoiler'da özel üretim ambulansım falan bulunmakta. Eşyaların açıklaması için dükkan konumu okumak isteyebilirsiniz. > Dükkan
-Medikal Kullanım İçin Özel Üretim At Arabası
-İlaç Dolu Çanta
-Tabure
-Uyku Tulumu
-Çeşitli Medikal Malzemeler & Sarflar
-Tekrar Kullanılabilir Cam Şırınga x 3
-Metal Kap
-Kurtarma Sedyesi
-Pil İle Çalışan Lamba & 10'lu Pil Seti
-Tansiyon Aleti ve Steteskop
-Çakmak
-Battaniye ve Yastık
Cennet Küpeleri
Gri metal çemberlere geçirilmiş 3-4 santimetre uzunluğunda minik çubuklar şeklinde görünen bir çift küpedir. Çubuklar siyahtır.

Chakra aktarıldıklarında bu iki küpe arasında iletişim sağlanabilir. Bu iletişimin türü mesafe ile değişir:
0-25 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede telepatik olarak konuşabilirler. İletişim normal konuşma gibi gerçekleşir, fakat dışarıya herhangi bir ses gitmez. Küpeyi takanlar birbirlerinin konumlarını yüksek bir isabetle bilebilirler.
25-100 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede mors alfabesi ile iletişim kurabilir. Bu iletişim yavaş gerçekleşir ve kompleks cümleler kurmak nispeten zordur. İletişim yavaş gerçekleşir. Her iki taraf da cümlenin gidişatını kaybetmemek için küpeye odaklanmalıdırlar. Bu mors alfabesi mini titreşimler şeklinde hedefe gönderilir. Küpeyi takanlar birbirlerine göre yönlerini ve uzaklıklarını kabaca tayin edebilirler.
100-250 metre: Küpeyi takanlar bu mesafe içerisinde birbirlerine önceden hazırlanmış bazı set titreşimleri gönderebilirler ancak bundan daha fazlası ile iletişim kuramazlar. Her bir titreşim gönderildikten sonra en az 10 saniye kadar beklenilmesi gerekmektedir. Bu titreşimler "Güvenli bölge", "Tehlikeli bölge", "Tehlikedeyim", "Rapor ver" anlamlarına gelecek şekilde ayarlanmıştır. Bununla beraber 5. standart bir sinyal titreşimi de mevcuttur. Bu titreşimin bir anlamı yoktur, sadece sinyal vermek için kullanılır.
250 metre ve üstü: Bu mesafede küpeler birbirlerini etkileyemez. Küpeler standart, efsunsuz birer ekipman gibi davranırlar.
Küpeler aktifken çok minimal oranda chakra kullanırlar. Eğer kişi diğer küpeye bir mesaj gönderdiğinde diğer küpe aktif kullanımda değilse hafifçe titrer. Kişi chakra aktararak küpeyi aktif edip iletişimi sağlayabilir. Eğer kişi aniden chakra gönderip küpeleri aktif etmezse mesaj beklemez ve yok olur.

Eğer bir kullanıcı diğer küpenin yerini tayin etmek istiyorsa kendi küpesine odaklanır ve az miktarda chakra aktarır. Bir kaç saniye sonra mesafeye göre diğer küpenin konumunu tayin eder. Bunu yapabilmesi için diğer küpenin takılmış olması veya aktif edilmiş olmasına gerek yoktur. Eğer küpe takılıyorsa ve diğer küpe tarafından yeri sorgulanıyorsa, takan kişi yerinin sorgulandığını anlar ancak bunu engelleyemez. Yer tayini anlık bilgi verir. Düzenli bilgi almak için düzenli bir şekilde küpeye odaklanılması ve chakra aktarılması gerekir.

Sensör yeteneklerine sahip shinobiler eğer küpeler birbirlerine mesaj gönderiyolarsa bunu fark edebilirler ancak mesajın içeriğini çözemezler. Sadece iki kişi arasında çok ince bir chakra akımı olduğunu fark ederler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » October 2nd, 2020, 12:32 pm

Shikamaru’nun sözü size devretmesinin ardından, odadaki üç kişinin de dikkatinin fazlaca üstünüze yoğunlaştığını hissediyorsunuz. Bu tür şeylere alışık olsanız da, özellikle Shikamaru’nun değişmiş fiziksel görünümü sizin de canınızı sıkıyor. Dolayısıyla, hafif bir silkinmeyle anılarınızı canlandırmaya başladığınızda, ilk olarak Iori lafa giren kişi oluyor. Iori’nin konuşmasındaki her bir kelimeyi itinayla hafızasına kazıdığı belli olan Shikamaru’nun ifadesiz suratı, “Jashin” sözcüğünün çıkmasıyla bir anda asılıyor. Shikamaru her ne kadar belli etmemeye çalışsa da, sıktığı dişleri çenesini kasmaya başlıyor. Sanki yasaklı bir kelimeye verilen anlık bir tepki gibi ortaya çıkan bu duruma karşı Iori anlatımlarına devam ediyor. Konuşması sonlandığında ise, Iori Henge no Jutsu’yu kullanarak konuşmasında bahsettiği kişinin suretine, hemen hemen kusursuz bir şekilde bürünüyor. Tüm bu yaşananlar, Shikamaru’nun daha öfkeli bir hal almasına neden olurken Iori, Shikamaru ve Mirai’nin görünümünü incelemelerine müsaade ediyor. Shikamaru ve Mirai birkaç saniye baktıktan sonra, Shikamaru adeta tiksintiyle başını önüne doğru çevirirken, Mirai de ifadesiz bir şekilde bakışlarını Shikamaru’ya yönlendiriyor. Iori ise bu tepkilerin ardından Henge no Jutsu’yu bozarak eski görünümüne dönüyor.

Iori’nin ardından Susumu konuşmaya başladığında, Shikamaru bu kez bakışlarını önünde sabit bir şekilde tutmayı tercih ediyor. Kafasından bir şeylerin geçtiği belli olan Shikamaru her ne kadar Susumu’nun yüzüne bakmasa da, onun söylediklerini dinlediğini her halinden belli ediyor. Ancak Susumu’nun konuşması sırasında “Seido” lafı geçtiği anda, Shikamaru’nun bakışları bir anda Susumu’ya dönüyor. Bu kez yüzündeki tiksinti veya öfkeden çok, merak ve tedirginlik görünen Shikamaru bu anlık tepkisinin anlaşılabilir olduğunu fark etmişçesine hemen yüz hatlarına müdahale ediyor ve ifadesiz suratına dönüyor. Ancak her ikiniz de Shikamaru’nun yüzündeki ifade değişikliğini net bir şekilde yakalayabiliyorsunuz.

Konuşmalarınız sonlanmasının ardından geçen beş dakikalık bir sürede, odadaki hiç kimse konuşmuyor. Herhangi birinin konuşmaya yeltenmeye bile düşünmediği anlarda, Shikamaru iki elini birleştirmiş bir şekilde durmakla yetiniyor. Sabit duruşu ve sürekli hareketli olan göz bebekleri Shikamaru’nun bir şeyler planladığını gösteriyor sizleri. Hafifçe öne doğru eğilmiş bir şekilde oturduğu koltuğunda ellerini ansızın serbest bırakan Shikamaru geriye doğru hafifçe yaslanırken “Jashin…” diye fısıldıyor sanki bir şeyleri keşfetmişçesine. Shikamaru’nun bakışları bir anda odadaki herkesi hızlıca taradıktan sonra sizde sabitlenirken “Mirai, eğer istersen çıkabilirsin.” diyor tınısız bir şekilde. Shikamaru’nun bu cümlesi sizde ufak bir şaşkınlık yaratırken Mirai bakışlarını biraz sertleştirerek “Neyden bahsedeceğinizi biliyorum Shikamaru-sensei… Hayır, Shika ni-chan!” dedikten sonra “Shikadai benim kardeşim gibiydi. Onunla beraber büyüdük, beraber antrenmanlar yaptık ve beraber güçlendik… İkimizi birlikte eğittiniz... Şimdi ise babam ve Shikadai’nin yolları bir şekilde kesişmişken, buradan ayrılmayacağımı siz de çok iyi biliyorsunuz.” diyor. Bu cümlelerine karşılık Shikamaru hafifçe bakışlarını Mirai’ye çevirdikten sonra “Nasıl istersen.” diyor sanki iç geçirircesine.

Shikamaru hafifçe nefes almasının ardından tekrar size odaklandığında “Siz, Jashin ismini ilk kez duyan shinobiler değilsiniz… Bundan seneler önce, Akatsuki isimli bir örgütün var olduğunu size anlatmışlardır. En azından bu örgütü ve nelere sebep olduklarını biliyorsunuzdur. Her ne kadar başlangıç noktaları farklı olsa da, zaman içinde bir şekilde evrilerek her biri birbirinden yetenekli kaçaklardan oluşan bir grup haline geldiler. Dördüncü Shinobi Savaşı’na çok da uzak değilsinizdir, bu yüzden Akatsuki’yle ilgili uzun uzun konuşmama gerek olmadığını düşünüyorum.” diyor. Sanki bir öğretmen gibi anlatımlarda bulunmaya başlayan Shikamaru Gyaku’nun bile ilgisini üzerinde toplamayı şimdiden başarmış görünüyor. Konuşmasına verdiği küçük bir aranın ardından ise “Şu aşamada bizi ilgilendiren konu ise, Akatsuki’nin en etkili döneminde içinde yer alan bir üye… Adını duyup duymadığınız konusunda emin değilim, zira kendisi Dördüncü Shinobi Savaşı’nda diriltilemeyen ölüler arasındaydı. Jashinistlerin en bilineni ve peygamberleri olarak gördükleri kişi… Hidan.” diyor yüzü hafif buruşarak. Shikamaru’nun bu ismi andığı anda Mirai’nin yüzünde beliren öfke de kendisini net bir şekilde gösteriyor. Shikamaru ise hala dinginliğini korumayı sürdürerek “Hidan Ateş Ülkesi’nde bir kafa ödülünün peşinden partneri Kakuzu ile gittikleri lokasyonda karşılaştık. Konoha’ya ve sivil halka tehdit oluşturduklarını biliyorduk. Onları etkisiz hale getirmemiz gerektiğini de. Saldırıya geçtik. Hidan, çok alışkın olmadığımız bir silah kullanıyordu. Çok iyi kontrol edebildiği bir tırpan. Onu bir tuzağa çekmeyi başardık. Asuma-Sensei, takım kaptanım, Mirai’nin babası ve üçüncü Hokage Hiruzen Sama’nın oğlu; bir açık yarattı ve tekniğimle onu hareketsiz kılabildim. Ekibimizin diğer üyeleri ona ölümcül bir darbe indirdiler. Vücudunu baştan başa geçen iki kılıç. İşler tam bu noktada sarpa sarmaya başladı. Çünkü normal bir shinobinin, daha doğrusu normal bir ‘insanın’ bu darbelerle ölmesi gerekirdi. Ancak o, yalnızca suratımıza baktı ve dalga geçmekle yetindi. diyor. Sanki bir anda geçmişte yaşadıklarını anlatırken, bir kez daha o anları yaşayan Shikamaru’nun yüzündeki şaşkın ifadeyi görebiliyorsunuz. Shikamaru derin bir nefes aldıktan sonra “Olayın devamı, akıl sınırlarının dışındaydı. Vücuduna saplı, onu öldürmesi gereken silahlara aldırmandan yere akan kanını kullanarak ayağıyla bir sembol çizdi yere. Sizin daha önce gördüğünüz bir şey. Bir yuvarlağın içinde ters bir üçgen… Asuma-sensei’yle dövüşmeyi sürdürdüler. Partneri Kakuzu yalnızca kenarda bekliyordu. Hidan’ın başına bir şey gelmeyeceğinden emin gibiydi. Asuma-sensei’nin uyguladığı bir teknikle, her yer alev almaya hazır bir kül dumanıyla dolmuşken Hidan’ın yerde çizdiği sembolün içine ilerlediğini gördük. Patlama sona erdiğindeyse, vücudunun rengi değişmiş ve siyah beyaza bürünmüş bir halde ortaya çıktı. Yaşayan bir ölü gibi… Asuma-sensei Hidan’ın başını gövdesinden ayırdığında, bu kez gerçekten her şeyin bittiğine inanmıştık. diyor. Birden nefes alışverişi hızlanan Shikamaru derin bir nefes aldıktan sonra “Ama yine olmadı… Kafası vücudundan ayrılmış olan Hidan bir şekilde konuşmaya devam ediyordu. Ne olduğuna anlam dahi veremiyorduk… Partneri yerden kafasını alıp Asuma-sensei’yi kısa süreliğine de olsa etkisiz hale getirdikten sonra, sanki bir kıyafet parçasını yamar gibi Hidan’ın kafasını vücuduna dikti. Ve sonra… Hidan, çizdiği sembolün içine girerek kendini yaralamaya başladı. Vücudundaki yaraları ve acısını Asuma-sensei’ye aktararak, onu öldürdü.” diyor.

Odanın içinde var olan kasvet havası birkaç kat artarken, Shikamaru ve Mirai’nin üzgün ancak gururlu yüz ifadesini görüyorsunuz. İkisinin de yüz ifadelerinin altındaki özlem buram buram hüzün kokarken Shikamaru “Size başta Hidan’ın Dördüncü Shinobi Savaşı’nda diriltilemeyen ölülerin arasında olduğunu söylemiştim ya… Hidan zaten ölümsüzdü. Hayati organları parçalanmış, kafası vücudundan ayrılmış bile olsa yaşayabiliyordu… Hem Asuma-sensei’nin intikamı, hem de böyle tehlikeli bir varlığın varoluşunu sürdürememesi için harekete geçmek zorundaydık. Yeni bir formasyonla, bir kez daha peşlerine düştük. Bir şekilde ikisini ayırmayı başardık ve diğerleri partneri Kakuzu’yla uğraşırken Hidan’ı bir tuzağa çekmeyi başardım. Vücudunu paramparça ettim ve onu toprağın 8 kat altına gömdüm... Onu bir kez daha kıpırdayamayacak şekilde etkisiz hale getirdiğimde bile, hala ölümsüz olduğundan bahsediyordu. Bedeni paramparça olsa, sadece kafası kalsa bile bir şekilde beni bulacağından ve kellemi dişleriyle bedenimden ayıracağından… Çukurun içinde parçalanmış bedenine son bir kez baktığımda, Hidan gözlerini açmayı ve konuşmayı başarmıştı. Jashin-sama’sının cezamı vereceğini, kutsal kitaplarında yazıldığı gibi beni çarpacağını söylüyordu. Artık beni korkutmuyordu. Aksine; o anda Hidan’ın tanrısının Jashin değil, benim olduğumu biliyordum…” diyor.

Yaşadıklarını anlatırken, sanki o anları tekrar tekrar yaşayan Shikamaru cebinden bir sigara çıkardıktan sonra, hafifçe Gyaku’ya bakarak müsaade istiyor. Gyaku ise hafif bir baş hareketiyle olumu yanıt verdikten sonra Shikamaru sigarası yavaşça yakıyor ve derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça dumanını dışarı üflüyor. Mirai ise, bu anlatılanlara karşı güçlü bir şekilde durmaya çalışıyor, ancak içten içe hissettiği özlemin kokusunu hala buram buram alıyorsunuz. Shikamaru sigarasından aldığı birkaç derin nefesin ardından “Hidan’ın ölümsüzlüğü bir lanetti ve Jashin isimli Tanrı tarafından kendisine bahşedildiğinden bahsediyordu. Ancak birini lanet kullanarak öldürdüğünde, karşılığında kendisi de ölürdü. Hidan’a da bunu söylemiştim, ancak anladığını sanmıyorum.” diyor. Sigarasından bir nefes daha alan Shikamaru “Ancak o an ben de Hidan’ın son sözlerini anlamamıştım. Onun kendisine olan güveninden dolayı bu şekilde konuştuğunu düşünmüştüm. Fakat yanıldığımı çok geç ve acı bir şekilde fark ettim.” diyor. Sigarasından bir nefes daha aldıktan sonra “Oğlum Shikadai’nin kimin tarafından katledildiği ortadaydı… Hidan’ın intikamını Shikadai ve Chouchou’dan almaya başlamışlardı. Hidan’ın vücudu olmasa da, ruhu her bir Jashiniste işlemişti ve hepsi de peşimizden geliyordu. Hidan artık sadece ölümsüz değil, aynı zamanda adeta bir peygamber, mesihti!” diyor.

Sigarasından son bir nefes daha aldıktan sonra cebinden çıkardığı, içi izmarit dolu bir kutuda sigarasını söndüren Shikamaru bakışlarını tekrar size çevirirken “Kankuro-san Yazawa isimli bir köy keşfetmişti ve Sasuke-san ile bu işin peşinden gittiler. Elbette beni bir nebze de olsa bu işin dışında tutmak isteseler de, bunu başarmaları pek mümkün olmadı. Kıştan beri araştırmalar yapıyorum, her bir izi ve kokuyu takip ettim. Sonunda ise, Jashinlerin isminin sıklıkla duyulduğu yerleri keşfettim. Durumu Shinobi Birliği’ne de aktardım ve her ne kadar beni uzak tutmak isteseler de, bu işin sorumluluğunu aldım. Başlattığım şeyi sonlandırmam gerekiyordu. Asuma’ya verdiğim sözü tutmalıydım. Tespit ettiğim bölgelere bizzat tarafımdan seçilecek ekipler göndereceğim. Sizler hakkında az çok bilgimiz olsa da, aslında Gyaku-sama’dan hakkınızda aldığım bilgiler, sizi belli bir noktaya göndermem için ideal görünüyor.” dedikten sonra bakışlarını Susumu’ya sabitleyen Shikamaru “Özellikle de senin Susumu-kun…” diyor. Bu anda odadaki bakışlar Susumu’nun üzerinde toparlanırken Shikamaru “Medikal yeteneklerin ve ambulans araban Jashin kültürünün doğduğu bir kaplıca bölgesindeki kasaba için oldukça iyi bir kamuflaj olacaktır.” diyor. Bu noktadan sonra bakışlarını tekrar üzerinizde gezdiren Shikamaru “Ancak sizden kişisel bir şey istiyorum. Ayrıca tehlikesi bugüne kadar karşılaştıklarınızın ötesinde… Bu yüzden sizin de düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Böylesine bir görevde yer almak ister misiniz? Olumsuz bir düşünceniz var ise, bunun benim açımdan hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini, size olan bakış açımı değiştirmeyeceğini bilmenizi isterim.” diyerek sözü size bırakıyor. Odadaki tüm bakışları bir kez daha üzerinizde yoğunlaşırken, omuzlarınızdaki baskının da artmaya başladığını hissediyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Kusagakure
Kusagakure
Posts:154
Joined:August 30th, 2018, 10:53 pm
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Tsujihara Iori » November 28th, 2020, 1:18 am

Shikamaru-san konuştukça ortamdaki ağır hava git gide daha da yoğunlaşıyordu. Kabaca derslerden ve büyüklerimizden dinlediğimiz olayları detaylarına kadar anlattıkça bizi oralara götürüyordu. Ona ve mevkisine olan saygımdan ötürü hareket etmedim o konuşurken ancak istesem de edebileceğimi düşünmüyordum. Birebir orada olmak, bunları yaşamak... İnsanı değiştirirdi.

Akatsuki eski bir isimdi, şimdilerde unutulmuş ve bir anlamı kalmamış bir isim. Fakat Hidan ve ondan öteye Jashin anlamını koruyordu demek ki. Durumun bu kadar derin bir arkaplana sahip olduğunu tahmin etmemiştim açıkçası. Geçmişten gelen bir garez bu kadar kuvvetliyse yoluna çıkanlara ne yapmazdı ki? Hele ki planının bir kısmında başarılı bile olmuşlardı, bu adamın yaşama sevincini elinden olabilecek en sert şekilde almışlardı.

Hem de iki defa.

Kendi hocamı düşündüm bir anlığına. Fubuki sensei... Shikamaru-san'ın hocasına yakın olduğu kadar yakın değildim ona. Tabii, üzerimde çok emeği vardır. Eğer bir isteği olursa, ki şu ana kadar hiç olmamıştır, koşa koşa giderdim yanına. Ölürse de çok üzülürdüm. Gerçekten... Fakat Shikamaru-san'ın yaşadığı üzüntü ve acı başka bir şeydi vaktinde. Daha çok... Tanımadığım babamla aramdaki garip bağ gibiydi.

Yakın bir zamanda onu tanıma şansım olmuştu sürpriz bir şekilde fakat bu konumuz değildi tabii.

Shikamaru-san geçmişten günümüze olan çizgiyi çekti. Bu onun için ağır olmuştu, belliydi. Derin bir nefes aldım. Planlarından bahsetmeye başladığında tüm bu ağırlığın ve acının hedefini çoktan belirlediğini fark etmiştim. Durmayacak gibi görünüyordu Shikamaru-san. Hareket edemeyecek hale gelse bile durmayacağından emindim.

Bize olan sorusu ise daha fazla insanın başına bir şeyler gelmesini istemediğine işaretti. Oysa ki, bizler tam da böyle durumlar için eğitilmiş ve göreve hazır hale getirilmiştik. Tabii ki böyle bir durumdan kaçmayacaktık veya geri adım atmayacaktık. Buraya adımımızı attığımız anda bu kesinleşmişti. Tek sıkıntı, Shikamaru-san'ın ne kadar saygıdeğer biri olsa da başka bir köye mensup olmasıydı. Onun verdiği görevleri yerine getirmekte sıkıntım yoktu, fakat açık açık bunu benim sorumluluğumun merkezi olan köy liderimden duymak isterdim. Shikamaru-san'a cevap vermeden önce bakışlarımı Gyaku-san'a doğru çevirdim.

"Eğer Kusachou-sama bu görevi üstlenmemizin doğru bir karar olacağını düşünüyorsa reddetmek bize düşmez Shikamaru-san." Dedim. Ardından bakışlarımı tekrar ona çevirdim. "Elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan emin olabilirsiniz."

Ardından bakışlarımı Mirai-san'a çevirdim. Onun da tepkisini merak ediyorum açıkçası. Shikamaru-san kadar onun da geçmişi bu Jashinist denen itlere bulaşmıştı.

Susumu'nun hayır deme gibi bir ihtimali olmadığından biraz emrivaki yapmış gibiydim gerçi, şimdi onu fark ettim. Bu beni kötü hissettirmiş miydi? Aslında hayır. Zaten o da "He" diyecekti bu işe. Her ne kadar dışarıdan bir sinir yumağı ve derbeder görünse de köyüne ve liderine benden daha sadıktı. Benim biraz işleri hızlandırmam çok bir şeyi değiştirmeyecekti yani. Mirai-san'ı incelemem bittiğinde de bakışlarımı ona çevirdim. Onun neler düşündüğünü suratından okuyamasam da aklımda canlandırmayı deneyebilirdim.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:234
Joined:August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » November 28th, 2020, 5:43 pm

Anlattıklarımızın bitmesiyle ortama çöken sessizlik hiç bitmeyecek gibi gelmişti bana. Shikamaru-san bir süre konuşmamış, fırıl fırıl gözlerle bir şeyler planlayıp durmuştu. En sonunda konuşmaya karar verdiğinde ise önce yanındaki kunoichi ile tartışmış, ardından da geçmişte yaşadığı ve bir şekilde günümüzde de bulaştığı kasvetli olayları anlatmaya başlamıştı. Karmaşık duyguları tetiklemişti bende anlattığı her şey. Bu duygular da bir takım soruları düşünmeme sebep olmuştu haliyle. Shinobi dünyasının en karmaşık zamanlarına denk gelmediğim için şanslı mı hissetmeliydim? Bitip unutulan türlü belalar günümüzde hala karşımıza çıkabildiğine göre gelecek adına endişelenmeli miydim? Shikamaru-san'ın tüm bu anlattığı Jashin ve ona bağlı manyaklıklar ne şekilde bize bağlanacaktı? Kafası koparılmasına rağmen bir insan nasıl yaşayabiliyor, konuşabiliyor ve hala bir takım kitleleri etkisinde bırakabiliyordu? Seido kimdi ve Shikamaru-san neden böyle tepki vermişti?

Bunların hiçbiri acele cevap bulabileceğim türden sorular değildi ne yazık ki.

İçimde kabaran şiddetli sigara yakma isteğine aynı şiddette karşı çıkarak Shikamaru-san'ı dinlemeye devam ettim. En azından sorularımdan birine, tüm bu anlatılanların bize nasıl bağlanacağına az çok bir yanıt alabilmiş gibiydim. Belli noktalara gönderilecek ekipler içerisindeydik. Yalan değil, bir başka köyün shinobileri ile çalışacak olmak beni bir miktar rahatsız etmiyor değildi. Fakat durum inadına ölmeyen tipleri ve türlü sapkınlıkları, çocuk katillerini ve daha bir sürü vahim olayı da barındırıyordu içerisinde. Sanırım milliyetçilikten ziyade birlik olmanın sırasıydı, bu da pek tabii sindirebileceğim bir durumdu benim için. Durumu bu kadar kolay kabullenmemde Shikamaru-san'ın aniden medikal yeteneklerime değinmesi de vardı elbette. Ha, bunu biri sorsa sesli bir şekilde dile getirir miydim peki? Tabii ki de, hayır. Bu yüzden Shikamaru-san'ın benimle ilgili yorumlarına basitçe kafa sallamaktan başka bir tepki vermemeye çalıştım. Gözlerimi indirip, bir yandan adamı dinlerken bir yandan da yerin döşemesini incelemeye devam ettim. Konohalı shinobi konuyu bizim rızamıza ve çıkacağımız görevin nasıl acaip süper riskli olduğuna getirmişti.

Direkt böyle sorulunca ne tepki vereceğimi bilemedim en başta. Ufak bir afallama yaşadım denilebilirdi. Çıkılan her görevin bir tehlikesi vardı neticede. Basit bir eskortluk görevinden de dönemeyebilirdik, veyahut da ölüm riskimizin yüksek olduğu bir görevden burnumuz kanamadan da dönebilirdik. Shinobi olmak böyle bir şeydi sonuçta, beni afallatan şey ise ilk defa bu şekilde rızamın sorulması ve tehlikelerin kafama kakılmasıydı. Soru ilk kez gelince, daha önce hayal etmediğim sahneler de gözümün önüne gelmeye başladı haliyle. Kolumdaki tüyler hafiften diken diken olmuş, bir anlığına yerin döşemesi görünmez bir hal almıştı benim için. Neyse ki benden önce lafa giren Iori dikkatimi dağıtarak ölmeli bayılmalı hayallere biraz daha dalmamı engellemişti de, boğazımı temizleyerek kendi adıma konuşmayı akıl edebilmiştim. Bu çocuk da olmasa şimdi yani... Neyse.

"Bu doğru." diyerek Iori'yi onayladım. Söylediklerinden aksi bir şey ekleyecek değildim. Hem, Jounin sınavına katılmayı reddettik diye bizi itin götüne sokan köy ahalisi, Shikamaru-san ile göreve çıkmadık diye bize neler yapardı kim bilir? Kan alırlardı, kan! "Bize görevin detaylarını anlatmaya başlayabilirsiniz."
Image

Image

Image
Çizim ünlü ve müthiş pixel artisti ktc'ye aittir.
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Boy: 172
Kilo: 58
Köy: Kusagakure
Element: Raiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 52,000
Prestij: 4
Ün: 25
GP: 120

Motivasyon
Sevdiklerini Korumak
Annesinin kaybıyla aile namına kalan tek değeri Fuu olduğu için ona fazla düşkün olan Susumu, onu ölümüne korumayı kendine görev edinmiştir. Asabi kişiliği dolayısıyla arkadaş edinmenin ne kadar zor olduğunu da keşfetmiş, kız kardeşini korurken, zaten çok az olan arkadaşlarını da koruma içgüdüsünü istemsizce edinmiştir. Susumu'nun uzun zamandır tek amacı, zaten çok az olan sevdiklerinin zarar görmesini engellemektir ve bu amacı, kızkardeşinin kaybolmasıyla daha da şiddetlenmiştir. Sevdikleri için kendini feda etmekten çekinmez, zamanında kızkardeşi için işlemediği suçları üstlenip boş yere ceza çektiği de olmuştur, takım arkadaşlarını korumak için onların önüne geçtiği de.

Açılın Ben Medic-nin'im!
Susumu, Kusagakure'nin en başarılı medic-nin'i olmak istemektedir. Medikal alanda adından söz ettirmeyi ve ilerleyen yıllarda bu alanın öncü shinobilerinden biri olup köydeki medikal çalışmaları yönetmeyi kendisine hedef edinmiştir.

Komplikasyon
Hakaret
Susumu hakarete asla katlanamaz. Emirlere sadık biri olsa da özellikle annesinin mesleğiyle anılan hakaretlerde kontrolünü kaybeder ve vahşileşir. Henüz bu sıkıntısı yüzünden birilerine ciddi zarar vermiş biri olmasa da bir gün bir hakaret uğruna birini katletmeyeceğinin veya ağır yaralamayacağının garantisini veremeyiz. Bu duruma maruz kalmamak için aile muhabbetlerine girmekten kaçınır ve mümkün olduğunca annesinin mesleğini gizler.

Mod
>>Miwaku

Güç: 5
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 9

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 7 [Favori]
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 3
Efsanevi Yaratık
Hanabi | C-Rank | Köpek
Hikari | C-Rank | Kar Maymunu

Medic-Nin A-Rank
Kullanıcının medikal bilgileri bu seviyede tek başına organ nakli yapabilecek kadar ileriye gider, ancak bunun için sakin bir ortamda bulunmalıdır. Kullanıcı ayrıca hemen hemen bir çok zehri tanıyabilir hale gelir ve medikal ekipmanlarını kullanarak bunları hastasının sisteminden dışarıya çıkarabilir, eğer çıkaramıyorsa etkilerini olabildiğince azaltmayı deneyebilir.

Bu seviyede kullancının Shousen Jutsu'su hemen hemen bütün yaraları, yeterli zaman verildiği sürece kapatabilir hale gelir. Ayrıca Shousen Jutsu'yu el mührü kullanmadan uygulayabilir hale gelir.


Ninjutsu Listesi


-Dendou no Jutsu, D Rank, Raiton
Kullanıcı aniden vücudunda bir elektrik akımı dolaştırır. Bu akım, ona dokunan herkesi çarpar, ancak hasar vermez. Genelde kişilerin kullanıcı üzerindeki fiziksel kontağını kesmek için kullanılır. El mührü gerektirmez ve anidir. Kullanıcı isterse tekrar tekrar tekniği aktif edebilir.

-Otonaku Ashi Jutsu, D Rank, Ninpou
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından, ayaklarının çıkardığı tüm sesi keser. Böylece, kullanıcının ayak sesleri yokolmuş olur. Bu, gizlice bir yerlere sızmada kullanıcıya yardım eder ve rakiplerine farkedilmeden yaklaşabilmelerini sağlar. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

-Shunshin, D Rank, Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Denken Jutsu, D-Rank, Raiton
Kullanıcı bir eline odaklanır ve chakra göndermeye başlar. Ardından, kullanıcının avcunun içinden ışık çıkmaya başlar. Bu, bir fener olarak kullanılabilir veya kullanıcı uzak mesafelerden mors alfabesi ile mesaj gönderebilir. Akademi mezunu herkes mors alfabesini sorunsuz bir şekilde bilmektedir. Teknik açık kaldığı sürece aşırı minimal bir chakra yer.

Ikazuchi no Kiba, C-Rank, Raiton
Kullanıcı bir elini göğe kaldırır ve bir noktayı hedef alır. Ardından, aniden elinden çıkan bir elektrik akımı gökyüzüne fırlar, ardından kullanıcının hedeflediği noktaya düşer. Eğer bir kişiye isabet ederse, isabet alan kişi hasar görür ve az da olsa uyuşur. Teknik hızlı gerçekleşir ve 15 metreye kadar etkilidir.
Taijutsu Listesi

-Ayatsu Stili, B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir.. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.
-Raiken, C Rank
Kullanıcı etrafında bir defa dönerek momentum kazanır ve bununla rakibin hassas bir noktasına saldırı yapar. Eğer saldırı rakip ile karşılaşırsa, rakibi acı içinde bırakır. Kafası karışan ve dikkati dağılan rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir.
Genjutsu Listesi


-Magen: Henge, D-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Bunun ardından, kullanıcıya bakan kişiler tekniğin etkisine kapılırlar. Teknik, Henge'nin Genjutsu versiyonu olarak çalışır. Kullanıcı kendisini bir kişinin kılığına sokmak yerine etki altındaki kişilere bu görünümü gösterirler. Herşey hedeflerin aklında olup bittiği için teknik daha inandırıcı bir hâl alır. Ayrıca, Henge'nin aksine, hayali kişilere de bu teknik sayesinde dönüşülebilinir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Kokohi no Jutsu, C-Rank
Uzun bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı bu teknik ile çevrenin görünümünü değiştirebilir. Bu etkiler, bir kapı numarasını değiştirmek kadar basit olabileceği gibi bir çam ormanını bambu ormanına dönüştürmek gibi kompleks şeyler de olabilir. Bu etkiler ile varolan bir çevresel etmen yok edilemez veya doğa olayları yaratılamaz/kontrol edilemez, sadece varolan bir somut etmen değiştirilir. Teknik bir alan üzerine yapılır ve bu alana giren herkes bu tekniğin etkisine kapılır. Bu alan kendi içerisinde hareketsiz olmalıdır fakat hareketli bir şeyin parçası olabilir, örneğin bir gemi kamarası gibi. Tekniğin aktif kalma süresini kullanıcı belirler fakat yüksek süreler yüksek chakra gereksinimine sahiptir. Aynı şekilde, büyük alanlar ve kompleks değişiklikler de chakra kullanımını arttırır.
-Rakumei no Jutsu, D Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.
-Kanryousou, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Kullanıcının yumruklarına veya silah darbelerine maruz kalan kişiler tekniğin etkisi altına girerler. Tekniğin altında kalan kişiler, aldıkları her bir başarılı saldırının vücutlarında çatlaklar oluşturduğunu görür. Bu çatlaklar hedefe, vücudunun sanki çok kırılgan bir katı maddeden oluşmuş gibi bir his verir. Her bir saldırının ardından hedefin vücudunun bazı yerleri parçalanıp dökülmeye başlar. Hedef kırılıp dökülen uzuvlarını kullanamaz hale gelir. Eğer hedefin başı veya vücudunun tamamı parçalanırsa bayılma tehlikesi geçirir. İradesi yüzünden zihnini korumayı başarabilenler için teknik o an bozulur. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Shibou no Jutsu, B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.
-Magen: Bunshin, B Rank
Kullanıcı normal bir el mührü dizisini tamamlar ve etrafındaki kişilere odaklanır. O anda herhangi bir şekilde kullanıcıyı görebilen herkes tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altındaki kişilere, kullanıcı kendisinin klonunu yoktan varedip gösterir. Kopyanın oluşma biçimini kullanıcı belirler, eğer isterse bir dumanın ardından oluşturabilir, yerden çıkartabilir veya kendini ikiye ayrılıyormuşçasına bir görüntü sergileyebilir, tamamen kişinin yaratıcılığına bağlıdır. Kullanıcı eğer isterse, klonlar oluşurken kendini gizleyebilir. Ayrıca kullanıcı klonun görüntüsünü değiştirmeyi deneyebilir. Bir başkasına benzetebilir veya tamamen hayali özellikler verebilir, tek sınırlayıcı kural, klonun insan formunu -bipedal humanoid- bozmamasıdır. Kullanıcı klonu istediği gibi kontrol edebilir, konuşturabilir, tepki verdirtebilir. Klon hasar alsa da yokolmaz, yaraları hemen kapanır, uzvu koparsa tekrar oluşur, parçalanırsa tekrar toplanır. Klon kullanıcının bildiği diğer Ninjutsu tekniklerini uygulayabilir, ancak bunlar illüzyondan ibarettir ve gerçek hasar vermezler, bu hasar zihinsel acıya dönüşür. Fiziksel saldırılar da zihinsel acı yaratır. Kullanıcı 1 illüzyon içerisinde maksimum 5 klon barındırabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Jubaku Satsu, B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.
Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
-Medikal Bel Çantası
-Standart Shinobi Çantası
-Wakizashi G-962
-Özel Üretim Ceket
Image
-Senbon, 17 Adet, İyi Kalite
-Chakra Hapı x3, İyi Kalite
-İyileştirici Hap, İyi Kalite

Aşağıdaki spoiler'da özel üretim ambulansım falan bulunmakta. Eşyaların açıklaması için dükkan konumu okumak isteyebilirsiniz. > Dükkan
-Medikal Kullanım İçin Özel Üretim At Arabası
-İlaç Dolu Çanta
-Tabure
-Uyku Tulumu
-Çeşitli Medikal Malzemeler & Sarflar
-Tekrar Kullanılabilir Cam Şırınga x 3
-Metal Kap
-Kurtarma Sedyesi
-Pil İle Çalışan Lamba & 10'lu Pil Seti
-Tansiyon Aleti ve Steteskop
-Çakmak
-Battaniye ve Yastık
Cennet Küpeleri
Gri metal çemberlere geçirilmiş 3-4 santimetre uzunluğunda minik çubuklar şeklinde görünen bir çift küpedir. Çubuklar siyahtır.

Chakra aktarıldıklarında bu iki küpe arasında iletişim sağlanabilir. Bu iletişimin türü mesafe ile değişir:
0-25 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede telepatik olarak konuşabilirler. İletişim normal konuşma gibi gerçekleşir, fakat dışarıya herhangi bir ses gitmez. Küpeyi takanlar birbirlerinin konumlarını yüksek bir isabetle bilebilirler.
25-100 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede mors alfabesi ile iletişim kurabilir. Bu iletişim yavaş gerçekleşir ve kompleks cümleler kurmak nispeten zordur. İletişim yavaş gerçekleşir. Her iki taraf da cümlenin gidişatını kaybetmemek için küpeye odaklanmalıdırlar. Bu mors alfabesi mini titreşimler şeklinde hedefe gönderilir. Küpeyi takanlar birbirlerine göre yönlerini ve uzaklıklarını kabaca tayin edebilirler.
100-250 metre: Küpeyi takanlar bu mesafe içerisinde birbirlerine önceden hazırlanmış bazı set titreşimleri gönderebilirler ancak bundan daha fazlası ile iletişim kuramazlar. Her bir titreşim gönderildikten sonra en az 10 saniye kadar beklenilmesi gerekmektedir. Bu titreşimler "Güvenli bölge", "Tehlikeli bölge", "Tehlikedeyim", "Rapor ver" anlamlarına gelecek şekilde ayarlanmıştır. Bununla beraber 5. standart bir sinyal titreşimi de mevcuttur. Bu titreşimin bir anlamı yoktur, sadece sinyal vermek için kullanılır.
250 metre ve üstü: Bu mesafede küpeler birbirlerini etkileyemez. Küpeler standart, efsunsuz birer ekipman gibi davranırlar.
Küpeler aktifken çok minimal oranda chakra kullanırlar. Eğer kişi diğer küpeye bir mesaj gönderdiğinde diğer küpe aktif kullanımda değilse hafifçe titrer. Kişi chakra aktararak küpeyi aktif edip iletişimi sağlayabilir. Eğer kişi aniden chakra gönderip küpeleri aktif etmezse mesaj beklemez ve yok olur.

Eğer bir kullanıcı diğer küpenin yerini tayin etmek istiyorsa kendi küpesine odaklanır ve az miktarda chakra aktarır. Bir kaç saniye sonra mesafeye göre diğer küpenin konumunu tayin eder. Bunu yapabilmesi için diğer küpenin takılmış olması veya aktif edilmiş olmasına gerek yoktur. Eğer küpe takılıyorsa ve diğer küpe tarafından yeri sorgulanıyorsa, takan kişi yerinin sorgulandığını anlar ancak bunu engelleyemez. Yer tayini anlık bilgi verir. Düzenli bilgi almak için düzenli bir şekilde küpeye odaklanılması ve chakra aktarılması gerekir.

Sensör yeteneklerine sahip shinobiler eğer küpeler birbirlerine mesaj gönderiyolarsa bunu fark edebilirler ancak mesajın içeriğini çözemezler. Sadece iki kişi arasında çok ince bir chakra akımı olduğunu fark ederler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » November 30th, 2020, 10:39 am

Shikamaru’nun sözü size bırakmasının ardından, Iori söze giriyor ve bakışları Gyaku’da olacak şekilde konuşmaya başlıyor. Gyaku, Iori’nin sözlerini anladığını belli eder bir tavırla başını hafifçe salladıktan sonra, Iori konuşmasını sonlandırıp bakışlarını bu kez Mirai’ye çeviriyor. Yüzünde belli belirsiz var olan hüzün, özlem ve öfkenin yarattığı bir duruşla bakışlarını Iori ve Susumu üzerinde gezdiren Mirai’nin, aldığı shinobi eğitimiyle duygularını olabildiğince bastırmaya çalıştığını Iori rahatlıkla anlayabiliyor. Aslında bu konuda oldukça başarılı bir tutum sergilediğini söylemek bile mümkün görünüyor. Zira yaşadıklarına ve yaşına bakıldığında, başına gelenleri sıradan bir insanın kolay kolay kaldıramayacağı noktasında kimsenin bir tereddüdü olmuyor.

Iori’nin ardından Susumu da konuşmasını yaptıktan sonra, Shikamaru baygın, ancak kararlı bakışlarını Gyaku’ya çeviriyor. Her ne kadar Susumu görev detaylarını talep etmiş olsa da, Iori’nin de konuşmasında yer aldığı gibi, son kararın Gyaku tarafından verileceği bu şekilde ortaya çıkıyor. Gyaku ise, ortamın gerginliği ve saygınlığına zeval vermeyecek şekilde bakışlarını üzerinizde gezdirdiği sırada “Tüm bu olaylar aslında Shikamaru-san’ın yaşadığı özel bir durum gibi… Neticede Jashinist denilen kişilerin Shikadai ve Chouchou’yu öldürdüklerine dair sözleriniz dışında bir kanıt göremiyorum Shikamaru-san.” diyor. Gyaku’nun ağzından dökülen bu olumsuz nitelikteki sözler bir anda ortamda buz gibi bir hava yaratsa da, Shikamaru’nun yüzünde hiçbir ifade belirmiyor. Gyaku ise tam sözlerine devam edeceği sıradan Mirai birden öfkeden yanan gözlerle Gyaku’ya doğru hafif sesini yükselterek “Bu ne demek oluyor Kusachou!? Konoha’ya olan…” diye konuşurken, birden Shikamaru’nun elini kaldırmasıyla cümlesi yarım kalıyor. Mirai öfkeli bir şekilde bakışlarını bir anda Shikamaru’ya yönlendirirken Gyaku “Dediğim gibi, sözleriniz dışında bir kanıt yok. Ancak Kusagakure için Shikamaru-san’ın sözlerinden daha değerli bir kanıt da yok!” diyor Mirai’ye kaçamak bir bakış atarken. Az önceki çıkışından dolayı bir anda mahcup bir pozisyona geçen Mirai’ye takılı kalan gözleriyle Gyaku “Sorun yok, hissettiklerinizi ve bu nedenle sözlerinizi anlayabiliyorum Mirai-san. Yerinizde olsam aynı şekilde tepki verebilirdim.” diyerek Mirai’nin kendisini kötü hissetmemesi için cümlelerini ortaya döküyor. Bu sözlerinin ardından da bakışlarını size çeviren Gyaku “Başta da söylediğim gibi, bu olay Shikamaru-san’ın özelinde bir durum olabilir. Ancak ihtimaller bunun ötesinde olacağını açıkça ortaya koyuyor. Geçmişte yaşananların sonuçları bugün bile kendisini gösteriyorsa, bu el atılması gereken bir durumdur. Öte yandan Jashinistler ile Riaru arasındaki irtibatı da göz ardı etmemiz mümkün değil.” dedikten sonra hafifçe bir iç çekiyor ve ardından “Kişisel veya değil… Shikamaru-san’ın Kusagakure’den bir talebi varsa, bunu seve seve yerine getiririz.” diyor.

Gyaku, görev için verdiği onayın ardından koltuğuna yaslanırken sözü de Shikamaru’ya devrediyor. Shikamaru “Minnettarım Gyaku-sama.” dedikten sonra bakışlarını size yöneltiyor. Bu kez kararlı bakışlarının ardından beliren öfkeli ve azimli his birden kalbinize hücum ederken “Sizden uzun bir yolculuk yapmanızı isteyeceğim ve gideceğiniz yer ise Kaplıca Ülkesi’ndeki bir kasaba…” diyor. Kaplıca Ülkesi’ni kafanızda beliren haritada hızlı bir şekilde bulsanız da, köyünüzden bu kadar uzak topraklara gitmek bir anda içinizi ürpertiyor. Yine de bunu en az şekilde belli ederek Shikamaru’nun konuşmasını dinlemeye devam ediyorsunuz. Shikamaru ise “Yugakure’nin yarım gün kadar güneyinde kalan Ayano isimli bir kasabaya gitmenizi istiyorum. Bu kasabayı özel klan, Jashinistlerin en fazla popülasyonunun burada olması… Diğer bir deyişle, Jashin kültürünün nerede doğduğunu tam olarak bilmesek de, günümüzde Jashin kültürünün en fazla yaşandığı yer Ayano. Buraya gitmenizin amacı ise hem burası hakkında bilgi edinmek hem de spesifik birinin orada yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek…” diyor. Buraya kadar olan kısmı özümsemeniz için bir süre bekleyen Shikamaru “Sizden özellikle aramanızı istediğim kişi bir doktor, en azından öyle olduğu söyleniyor.” diyor bakışları bu anda Susumu ile kesişirken. Bakışlarını Susumu üzerinde sabit tutan Shikamaru “İyileştiren, isteyen, bahşeden bir doktor…” diyor olayın boyutunu biraz daha açmak istercesine. Görev ile Susumu arasındaki bağlantıyı bu şekliyle ortaya koyduğunu düşünen Shikamaru “Güzergah ile ilgili detaylara geçmeden önce, sormak istediğiniz bir şey var mı?” diyor. Ancak hemen bunun ardından “Ayano ile ilgili elimizde yeterli veri olmadığını hemen belirteyim. Kaplıca Ülkesi Daimyosu veya Yugakure liderinden Ayano ile ilgili yeterli bilgi alamıyoruz, zira Ayano hakkında onlar da eli kolu bağlı görünüyor. Hele ki savaş sonrasında ekonomilerini ve ülkelerini olabildiğince düzeltmek isterken, başka bir karışıklıkla karşılaşmamak için, haklı olarak, çok da istekli davranmıyorlar.” diyerek Ayano’nun nasıl bir yer olabileceği ile ilgili sorularınızın önünü kapatıyor.
Off Topic
Soracak bir sorunuz veya başkaca girmek istediğiniz bir etkileşim yoksa, odadan çıkıp hazırlıklarınızı yapmaya başladığınızı ve akabinde de yola çıktığınızı belirterek RP'lerinizi bitirebilirsiniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Kusagakure
Kusagakure
Posts:154
Joined:August 30th, 2018, 10:53 pm
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Tsujihara Iori » December 2nd, 2020, 12:23 am

Mirai'nin Gyaku-san'a olan tepkisinden yaralarının derin olduğu anlaşılıyordu. Bakışlarım onun üzerinde dolaşırken bir şeyler anlamam oldukça zor olmuştu ancak bu çıkış hemen hemen bilmem gereken herşeyi anlatmıştı. Gerçekten bir yarası vardı, bunun için de bir çok şeyi yapabilecek gibi görünüyordu. İyi ki, aynı taraftaydık. Onun yolunda olmak istemezdim. Ha, bu yapmam gereken şeylerden kaçınacağım anlamına gelmezdi ama, üzülmeyeceğimin ve içimin parçalanmayacağının garantisini de veremezdim.

Gyaku-san'ın bizi Shikamaru-san'a tamamen emanet ettiğini anladığım konuşmasının ardından, Shikamaru-san görevin detaylarına giriş yapmıştı. Kaplıca Ülkesi daha önce ziyaret ettiğim bir yer değildi. Spesifik hiç bir bilgim yoktu. Bununla beraber, gideceğimiz yer hakkında Shikamaru-san'ın da hiç bilgisinin olmaması hem beni şaşırttı hem de biraz düşündürttü. Gerçekten körlemesine bir harekat olacaktı bu. Ayağımızı denk almalıydık.

Duruşumu dikleştirdim ve bakışlarımı Shikamaru-san'a çevirdim. "Bu bir özel görev mi, yoksa orada olacağımızdan yönetimin haberi var mı Shikamaru-san? Ne kadar gizli olmamız gerekiyor?" dedim, Shikamaru-san sorularımızın olup olmadığını yokladığında. Bu detay bir çok açıdan göreve olan yaklaşımımızı belirleyecekti. Eğer gizli olmamız gerekiyorsa rol kesmemiz gerekecekti ki bu hiç de hoşuma giden bir olay değildi. Pek beceremezdim, sevmezdim de. Susmak en iyi cevabım olurdu bu tarz durumlarda. Kaldı ki susmak da beni gocundurmazdı.

Fakat orada olacağımızdan yönetimin haberi varsa hareket alanımız daha rahattı. Otoritemizi kullanabilirdik, kimliklerimizi gizlemek zorunda kalmazdık ve yalan söylememize gerek kalmayabilirdi bir çok durumda. Belki yeri gelirse yerel yönetimden yardım isteyecek bir şansımız bile olabilirdi. Giderken bir rehber bulmak, yol sormak işimizi epey rahatlatırdı. Fakat bunun bir eksisi de vardı: çok dikkat çekecektik böyle davranırsak. Aslında görevde gizliliğe gerek olmasa bile gizli kalmak iyi bir fikir olabilirdi. Zaten mekan hakkında kimsenin fikri yokken düdük çalarak ortama girmek feci fire vermek olurdu biraz da. Ama bazen, tozlu bir parşömeni sallamak gerekirdi onu okuyabilmek için. Belki de dikkat çekmek işimizi de kısaltacaktı.

Hayatımızı da kısaltabilirdi pektabii.

Gerçi her türlü görev, görevdi. Shikamaru-san'ın cevabı ne bakışlarımı ne de göreve olan düşüncelerimi değiştirecekti. Gyaku-san'ı yüz üstü bırakmamak ve Shikamaru-san'a istediğini ulaştırmak şu an nihai amacımızdı. Zaten detayları düşünmek için koca bir yolumuz vardı. Susumu ile güzel bir plan kurup hareketlerimizi ona göre kurgulayabilirdik. Onun aracında uzun yola çıkmak da ayrı bir keyifliydi bu arada.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:234
Joined:August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » December 2nd, 2020, 1:07 am

Gyaku-sama'nın lafa girmesiyle Mirai ufak bir gerginlik yaşamış, ancak bur gerginlik çok uzun sürmemişti. Gyaku-sama yanlış anlaşılabilecek kelimelerini hünerle toplayıvermiş, bize ve bu göreve onay verdiğini açıkça dile getirmişti. Kunoichinin tepkisi yerli olmasa da yaşadıkları düşündüldüğünde anlaşılmayacak bir şey değildi. Düşüncelere dalıp kendimi kızın veya Shikamaru-san'ın yerinde hayal etmek ise şu an isteyeceğim en son şey olabilirdi. Zira konuşmanın odağı görevimizin detaylarına doğru kaymış, bizi nelerin beklediği anlatılmaya başlanmıştı.

Kaplıca Ülkesi'ne gitmemiz bekleniyordu. Göreve falan gitmiyor olsak tatil hayalleriyle yanıp tutuşmaya başlayabilirdim şu an. Ne yazık ki gideceğimiz topraklar ne tatil uğruna çekilecek dertte bir uzaklıktaydı, ne de orada geçireceğimiz sürenin içeriğine dair net bilgilerimiz vardı. Shikamaru-san'ın ortaya koyabildiği en net şey Jashinistlerin en fazla burada görülmeleriydi. Bunun dışındaki diğer her şeyi ilk defa bizim bulmamızı, toplayabildiğimiz kadar bilgiyi toplayıp dönmemizi istiyorlardı. Bir de, bir doktor vardı. Shikamaru-san'ın kurduğu cümleye bakılırsa, pek de bildiğimiz doktorlardan olmayan, olayın ucunu bana bağlayan gizemli bir doktor. "Sanırsam, pek tasvip ettiğiniz türden bir doktor değil kendileri." diye lafa girdim Shikamaru-san'a bakarken. "Jashinistlerin bölgesinde takıldığına göre. İsmi neydi? İcraatleri hakkında anlatabilecekleriniz var mı?" diye bitirdim. Doktor hakkında şu an içerisinde edinebildiğim her bilgi ilerde benim yararıma olabilirdi.

Benim ardımdan Iori lafa girmiş, görevin gizliliği hakkında sorular sormuştu. Tahminim gizli kalmamızın isteneceği yönündeydi. Bana kalırsa yönetimi işin içine katarak kendimize ayak bağı etmek bir yana, babana bile güvenme mottosundan yola çıkarak işi daha fazla tehlikeli hale getirmemek gerekliydi. Hem, saklanmakla veya yalan söylemekle ilgili o kadar da derdim yoktu benim. Shikamaru-san'ın da dediği gibi, at arabam sayesinde iyi kamufle olur daha oturaklı rollere bürünebilirdik. Yine de bu kadar düşünüp kafa yormamak en iyisiydi, sonuç olarak son söz Shikamaru-san ve Gyaku-sama'da olacaktı. Bu yüzden söyleyeceklerini, güzergahla alakalı anlatacaklarını dinlemeye koyuldum.

Sanırım, bu odadaki konuşma bittikten sonra, durum da buna uygunsa ve zaman açısından sıkıntımız yoksa eve bir uğrayıp tavukları kontrol etmem, Fuu'ya şöyle sıkıca bir sarılmam gerekecek. Ne de olsa taa ebesinin amına gidiyoruz, öyle dümdüz rahat görev de değil bir de. Dönememek var işin ucunda. Bunları yapabilirsem bu uzun göreve daha rahat bir kafayla başlamış olacağım. Fakat zaman pek müsait görünmüyorsa bu topa girmeyeceğim.
Image

Image

Image
Çizim ünlü ve müthiş pixel artisti ktc'ye aittir.
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Boy: 172
Kilo: 58
Köy: Kusagakure
Element: Raiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 52,000
Prestij: 4
Ün: 25
GP: 120

Motivasyon
Sevdiklerini Korumak
Annesinin kaybıyla aile namına kalan tek değeri Fuu olduğu için ona fazla düşkün olan Susumu, onu ölümüne korumayı kendine görev edinmiştir. Asabi kişiliği dolayısıyla arkadaş edinmenin ne kadar zor olduğunu da keşfetmiş, kız kardeşini korurken, zaten çok az olan arkadaşlarını da koruma içgüdüsünü istemsizce edinmiştir. Susumu'nun uzun zamandır tek amacı, zaten çok az olan sevdiklerinin zarar görmesini engellemektir ve bu amacı, kızkardeşinin kaybolmasıyla daha da şiddetlenmiştir. Sevdikleri için kendini feda etmekten çekinmez, zamanında kızkardeşi için işlemediği suçları üstlenip boş yere ceza çektiği de olmuştur, takım arkadaşlarını korumak için onların önüne geçtiği de.

Açılın Ben Medic-nin'im!
Susumu, Kusagakure'nin en başarılı medic-nin'i olmak istemektedir. Medikal alanda adından söz ettirmeyi ve ilerleyen yıllarda bu alanın öncü shinobilerinden biri olup köydeki medikal çalışmaları yönetmeyi kendisine hedef edinmiştir.

Komplikasyon
Hakaret
Susumu hakarete asla katlanamaz. Emirlere sadık biri olsa da özellikle annesinin mesleğiyle anılan hakaretlerde kontrolünü kaybeder ve vahşileşir. Henüz bu sıkıntısı yüzünden birilerine ciddi zarar vermiş biri olmasa da bir gün bir hakaret uğruna birini katletmeyeceğinin veya ağır yaralamayacağının garantisini veremeyiz. Bu duruma maruz kalmamak için aile muhabbetlerine girmekten kaçınır ve mümkün olduğunca annesinin mesleğini gizler.

Mod
>>Miwaku

Güç: 5
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 9

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 7 [Favori]
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 3
Efsanevi Yaratık
Hanabi | C-Rank | Köpek
Hikari | C-Rank | Kar Maymunu

Medic-Nin A-Rank
Kullanıcının medikal bilgileri bu seviyede tek başına organ nakli yapabilecek kadar ileriye gider, ancak bunun için sakin bir ortamda bulunmalıdır. Kullanıcı ayrıca hemen hemen bir çok zehri tanıyabilir hale gelir ve medikal ekipmanlarını kullanarak bunları hastasının sisteminden dışarıya çıkarabilir, eğer çıkaramıyorsa etkilerini olabildiğince azaltmayı deneyebilir.

Bu seviyede kullancının Shousen Jutsu'su hemen hemen bütün yaraları, yeterli zaman verildiği sürece kapatabilir hale gelir. Ayrıca Shousen Jutsu'yu el mührü kullanmadan uygulayabilir hale gelir.


Ninjutsu Listesi


-Dendou no Jutsu, D Rank, Raiton
Kullanıcı aniden vücudunda bir elektrik akımı dolaştırır. Bu akım, ona dokunan herkesi çarpar, ancak hasar vermez. Genelde kişilerin kullanıcı üzerindeki fiziksel kontağını kesmek için kullanılır. El mührü gerektirmez ve anidir. Kullanıcı isterse tekrar tekrar tekniği aktif edebilir.

-Otonaku Ashi Jutsu, D Rank, Ninpou
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından, ayaklarının çıkardığı tüm sesi keser. Böylece, kullanıcının ayak sesleri yokolmuş olur. Bu, gizlice bir yerlere sızmada kullanıcıya yardım eder ve rakiplerine farkedilmeden yaklaşabilmelerini sağlar. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

-Shunshin, D Rank, Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Denken Jutsu, D-Rank, Raiton
Kullanıcı bir eline odaklanır ve chakra göndermeye başlar. Ardından, kullanıcının avcunun içinden ışık çıkmaya başlar. Bu, bir fener olarak kullanılabilir veya kullanıcı uzak mesafelerden mors alfabesi ile mesaj gönderebilir. Akademi mezunu herkes mors alfabesini sorunsuz bir şekilde bilmektedir. Teknik açık kaldığı sürece aşırı minimal bir chakra yer.

Ikazuchi no Kiba, C-Rank, Raiton
Kullanıcı bir elini göğe kaldırır ve bir noktayı hedef alır. Ardından, aniden elinden çıkan bir elektrik akımı gökyüzüne fırlar, ardından kullanıcının hedeflediği noktaya düşer. Eğer bir kişiye isabet ederse, isabet alan kişi hasar görür ve az da olsa uyuşur. Teknik hızlı gerçekleşir ve 15 metreye kadar etkilidir.
Taijutsu Listesi

-Ayatsu Stili, B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir.. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.
-Raiken, C Rank
Kullanıcı etrafında bir defa dönerek momentum kazanır ve bununla rakibin hassas bir noktasına saldırı yapar. Eğer saldırı rakip ile karşılaşırsa, rakibi acı içinde bırakır. Kafası karışan ve dikkati dağılan rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir.
Genjutsu Listesi


-Magen: Henge, D-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Bunun ardından, kullanıcıya bakan kişiler tekniğin etkisine kapılırlar. Teknik, Henge'nin Genjutsu versiyonu olarak çalışır. Kullanıcı kendisini bir kişinin kılığına sokmak yerine etki altındaki kişilere bu görünümü gösterirler. Herşey hedeflerin aklında olup bittiği için teknik daha inandırıcı bir hâl alır. Ayrıca, Henge'nin aksine, hayali kişilere de bu teknik sayesinde dönüşülebilinir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Kokohi no Jutsu, C-Rank
Uzun bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı bu teknik ile çevrenin görünümünü değiştirebilir. Bu etkiler, bir kapı numarasını değiştirmek kadar basit olabileceği gibi bir çam ormanını bambu ormanına dönüştürmek gibi kompleks şeyler de olabilir. Bu etkiler ile varolan bir çevresel etmen yok edilemez veya doğa olayları yaratılamaz/kontrol edilemez, sadece varolan bir somut etmen değiştirilir. Teknik bir alan üzerine yapılır ve bu alana giren herkes bu tekniğin etkisine kapılır. Bu alan kendi içerisinde hareketsiz olmalıdır fakat hareketli bir şeyin parçası olabilir, örneğin bir gemi kamarası gibi. Tekniğin aktif kalma süresini kullanıcı belirler fakat yüksek süreler yüksek chakra gereksinimine sahiptir. Aynı şekilde, büyük alanlar ve kompleks değişiklikler de chakra kullanımını arttırır.
-Rakumei no Jutsu, D Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.
-Kanryousou, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder. Kullanıcının yumruklarına veya silah darbelerine maruz kalan kişiler tekniğin etkisi altına girerler. Tekniğin altında kalan kişiler, aldıkları her bir başarılı saldırının vücutlarında çatlaklar oluşturduğunu görür. Bu çatlaklar hedefe, vücudunun sanki çok kırılgan bir katı maddeden oluşmuş gibi bir his verir. Her bir saldırının ardından hedefin vücudunun bazı yerleri parçalanıp dökülmeye başlar. Hedef kırılıp dökülen uzuvlarını kullanamaz hale gelir. Eğer hedefin başı veya vücudunun tamamı parçalanırsa bayılma tehlikesi geçirir. İradesi yüzünden zihnini korumayı başarabilenler için teknik o an bozulur. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
-Shibou no Jutsu, B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.
-Magen: Bunshin, B Rank
Kullanıcı normal bir el mührü dizisini tamamlar ve etrafındaki kişilere odaklanır. O anda herhangi bir şekilde kullanıcıyı görebilen herkes tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altındaki kişilere, kullanıcı kendisinin klonunu yoktan varedip gösterir. Kopyanın oluşma biçimini kullanıcı belirler, eğer isterse bir dumanın ardından oluşturabilir, yerden çıkartabilir veya kendini ikiye ayrılıyormuşçasına bir görüntü sergileyebilir, tamamen kişinin yaratıcılığına bağlıdır. Kullanıcı eğer isterse, klonlar oluşurken kendini gizleyebilir. Ayrıca kullanıcı klonun görüntüsünü değiştirmeyi deneyebilir. Bir başkasına benzetebilir veya tamamen hayali özellikler verebilir, tek sınırlayıcı kural, klonun insan formunu -bipedal humanoid- bozmamasıdır. Kullanıcı klonu istediği gibi kontrol edebilir, konuşturabilir, tepki verdirtebilir. Klon hasar alsa da yokolmaz, yaraları hemen kapanır, uzvu koparsa tekrar oluşur, parçalanırsa tekrar toplanır. Klon kullanıcının bildiği diğer Ninjutsu tekniklerini uygulayabilir, ancak bunlar illüzyondan ibarettir ve gerçek hasar vermezler, bu hasar zihinsel acıya dönüşür. Fiziksel saldırılar da zihinsel acı yaratır. Kullanıcı 1 illüzyon içerisinde maksimum 5 klon barındırabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Jubaku Satsu, B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.
Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
-Medikal Bel Çantası
-Standart Shinobi Çantası
-Wakizashi G-962
-Özel Üretim Ceket
Image
-Senbon, 17 Adet, İyi Kalite
-Chakra Hapı x3, İyi Kalite
-İyileştirici Hap, İyi Kalite

Aşağıdaki spoiler'da özel üretim ambulansım falan bulunmakta. Eşyaların açıklaması için dükkan konumu okumak isteyebilirsiniz. > Dükkan
-Medikal Kullanım İçin Özel Üretim At Arabası
-İlaç Dolu Çanta
-Tabure
-Uyku Tulumu
-Çeşitli Medikal Malzemeler & Sarflar
-Tekrar Kullanılabilir Cam Şırınga x 3
-Metal Kap
-Kurtarma Sedyesi
-Pil İle Çalışan Lamba & 10'lu Pil Seti
-Tansiyon Aleti ve Steteskop
-Çakmak
-Battaniye ve Yastık
Cennet Küpeleri
Gri metal çemberlere geçirilmiş 3-4 santimetre uzunluğunda minik çubuklar şeklinde görünen bir çift küpedir. Çubuklar siyahtır.

Chakra aktarıldıklarında bu iki küpe arasında iletişim sağlanabilir. Bu iletişimin türü mesafe ile değişir:
0-25 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede telepatik olarak konuşabilirler. İletişim normal konuşma gibi gerçekleşir, fakat dışarıya herhangi bir ses gitmez. Küpeyi takanlar birbirlerinin konumlarını yüksek bir isabetle bilebilirler.
25-100 metre: Küpeyi takanlar bu mesafede mors alfabesi ile iletişim kurabilir. Bu iletişim yavaş gerçekleşir ve kompleks cümleler kurmak nispeten zordur. İletişim yavaş gerçekleşir. Her iki taraf da cümlenin gidişatını kaybetmemek için küpeye odaklanmalıdırlar. Bu mors alfabesi mini titreşimler şeklinde hedefe gönderilir. Küpeyi takanlar birbirlerine göre yönlerini ve uzaklıklarını kabaca tayin edebilirler.
100-250 metre: Küpeyi takanlar bu mesafe içerisinde birbirlerine önceden hazırlanmış bazı set titreşimleri gönderebilirler ancak bundan daha fazlası ile iletişim kuramazlar. Her bir titreşim gönderildikten sonra en az 10 saniye kadar beklenilmesi gerekmektedir. Bu titreşimler "Güvenli bölge", "Tehlikeli bölge", "Tehlikedeyim", "Rapor ver" anlamlarına gelecek şekilde ayarlanmıştır. Bununla beraber 5. standart bir sinyal titreşimi de mevcuttur. Bu titreşimin bir anlamı yoktur, sadece sinyal vermek için kullanılır.
250 metre ve üstü: Bu mesafede küpeler birbirlerini etkileyemez. Küpeler standart, efsunsuz birer ekipman gibi davranırlar.
Küpeler aktifken çok minimal oranda chakra kullanırlar. Eğer kişi diğer küpeye bir mesaj gönderdiğinde diğer küpe aktif kullanımda değilse hafifçe titrer. Kişi chakra aktararak küpeyi aktif edip iletişimi sağlayabilir. Eğer kişi aniden chakra gönderip küpeleri aktif etmezse mesaj beklemez ve yok olur.

Eğer bir kullanıcı diğer küpenin yerini tayin etmek istiyorsa kendi küpesine odaklanır ve az miktarda chakra aktarır. Bir kaç saniye sonra mesafeye göre diğer küpenin konumunu tayin eder. Bunu yapabilmesi için diğer küpenin takılmış olması veya aktif edilmiş olmasına gerek yoktur. Eğer küpe takılıyorsa ve diğer küpe tarafından yeri sorgulanıyorsa, takan kişi yerinin sorgulandığını anlar ancak bunu engelleyemez. Yer tayini anlık bilgi verir. Düzenli bilgi almak için düzenli bir şekilde küpeye odaklanılması ve chakra aktarılması gerekir.

Sensör yeteneklerine sahip shinobiler eğer küpeler birbirlerine mesaj gönderiyolarsa bunu fark edebilirler ancak mesajın içeriğini çözemezler. Sadece iki kişi arasında çok ince bir chakra akımı olduğunu fark ederler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » December 4th, 2020, 9:57 am

Shikamaru’nun sözlerinin ardından, ilk konuşmayı yapan kişi bu kez Susumu oluyor. Susumu’nun cümlelerini dikkatli bir şekilde dinleyen Shikamaru “Bu cevaplanması zor bir soru Susumu-kun…” dedikten sonra birkaç saniye sessizliğe gömülüyor. Odanın içine dolan sessizlik garip bir merakı da beraberinde getirirken Shikamaru “Doktoru tasvip edip etmeme noktasında elimizde yeteri kadar veri yok. Yani, bir doktor var ancak icraatları konusunda elimize geçen net bir şey yok. Tek bildiğimiz, Jashinistler arasındaki popülaritesi… Hidan’dan yola çıkarsak, Jashinistlerin ölümsüzlüğe olan bağlılıkları aradığımız doktorun da benzer nitelikte biri olabileceğini söylüyor. Ancak bu sadece bir ihtimal. Karşımıza her türlü hastalığı iyileştirebilen biri de çıkabilir, her türlü hastalığı yayan da…” diyor. Cümlelerinin sonunda bakışlarını Susumu’ya odaklayan Shikamaru “Kendimi tekrar edecek olsam da, bu görevde bu sebeple yer alman gerektiğini bir kez daha belirtmem gerekiyor. Tıbbi bilgin ile doktorun icraatlerini bir araya getirdiğinde, elde edeceğin veriler bizim yol haritamızı da oluşturacaktır. Bunu diğer shinobilerin becerebileceğini sanmıyorum. Bu yüzden de bu görevin omurgasını sen oluşturuyorsun.” diyor. Shikamaru, adeta Susumu’ya çıkacağınız görevin belirsizlikler silsilesi olduğunu ortaya koymuş olsa da, görevin gidişatından ve neticesinden olumlu bir dönüş alabilmeyi umuyor gibi duruyor. Aslında bu durum da, içten içe kendinize olan inancınızı ve güveninizi bir kat arttırıyor. Genellikle havalı ve gazlı sözlerle shinobilerin görevleri yerine getirmeleri sağlanırken, Shikamaru’nun bunların hiçbirine başvurmadan, gayet sıradan ve olağan bir ses tonuyla yaptığı konuşmasının bile üzerinizde böyle bir etki bırakması, kuşkusuz Shikamaru’nun isminin hakkını nasıl verdiğini size anlatıyor. Neredeyse hiçbir şeyin belirli olmadığı bir görevde dahi her şeyi elde edebilecek gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Shikamaru’nun vermiş olduğu cevapların ardından, bu kez Iori konuşmaya başlıyor ve sorularını soruyor. Dik duruşu ve bakışlarıyla, kararlılığını bir kat daha arttırarak sorduğu sorunun ardından Shikamaru “Bu gizli bir görev. Bu odadakiler dışında atacağımız adımları bilen yok. Tabi Naruto, Sasuke ve Gaara’yı saymazsak… Onlar da olayı genel hatlarıyla biliyor ve Naruto’nun bu konuyu Shinobi Birliği’ne taşıyacağına eminim, ancak şahsi olarak şu aşamada başkaca kişilere açıklama yapma gereği duymuyorum.” diyor. Bu sırada bakışları kısa süreliğine donuklaşan Shikamaru, birkaç saniye sonra yere diktiği bakışlarını Iori’ye çevirerek “Fakat gideceğiniz yeri bilenler sadece bu odadakiler.” diyor. Durumun anlaşılırlığını bakışlarıyla teyit etmesinin ardından Shikamaru “Ne kadar gizli olacağınız da aslında duruma göre sizin takdirinizde olan bir şey. Ancak Jashinistlerin yoğun olduğu bir bölgede gizliliğe ne kadar riayet ederseniz o kadar başarılı olabileceğinizi düşünüyorum. Elbette bu durum işlerinizi birkaç kat daha zora sokacaktır, ancak Kusagakure’den gelen veya Shinobi Birliği tarafından görevlendirilen kişiler olarak oraya gittiğinizde, önünüzde aşılmaz duvarlar olacaktır. Zira Jashinistlerin Riaru ile olan irtibatları, doğrudan size cephe almalarına da neden olacaktır. Bunun önüne geçmek adına da gizliliğin ana ilkeniz olması gerekiyor.” diyor. Tane tane yaptığı bu konuşmanın ardından “Fakat tüm bunlar, koltukta oturan bir adamın öngörülerinden ibaret. Oraya vardığınızda durumun gerektiği şekilde hareket edebilirsiniz. Arkanızda ben olduğum için, karşılaştığınız herhangi bir olumsuzlukta harekete geçebilirim. O yüzden sizden tek ricam var…” diyor. Bu sözlerinin ardından bakışlarını keskinleştiren ve daha kararlı bir hale getiren Shikamaru “Doktoru bulmanızı önemsiyor olsam da, göreviniz bittikten sonra sizinle burada tekrar konuşmak ana önceliğim. Bu yüzden, gereksiz ve yersiz risklerden kaçınarak, elde ettikleriniz ne olursa olsun tekrar burada bir araya gelelim.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını yere dikerek “Bu yolda başka birini kaybetme lüksüm yok.” diyor mırıltı halinde. Ancak bu cümlenin içerisindeki net öfkeyi ve hüznü iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Off Topic
Soracak bir sorunuz veya başkaca girmek istediğiniz bir etkileşim yoksa, odadan çıkıp hazırlıklarınızı yapmaya başladığınızı ve akabinde de yola çıktığınızı belirterek RP'lerinizi bitirebilirsiniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Diğer Ülkeler”